Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ''12 Haziran'dan sonra yeni bir özgürlükçü anayasayla, 74 milyon insanın 'işte benim anayasam' diyebileceği, devletine güven duyacağı, insan odaklı bir anayasayı yapacağız ki bu başarı, bu zafer Türkiye'ye darbecilerden sonra yapılan anayasaların devrinin bittiğini gösterecek'' dedi. Arınç, Çiftehavuzlar Mahallesi'nde düzenlenen nokta mitinginde yaptığı konuşmada, yaklaşık 2 aydır Bursa'da seçim kampanyasında bulunduğunu, bu süreçte gittiği her yerde büyük bir heyecan ve coşkuyu yaşadığını söyledi. AK Parti olarak bugüne kadar bütün imtihanları başarıyla geçtiklerini ifade eden Arınç, karnelerinde hep başarı olduğunu, zayıf bulunmadığını vurgulayarak, Bursa'nın, başa güreşen bir baş pehlivan gibi AK Parti'yi her zaman şampiyon yaptığını, her zaman arkalarında durduğunu belirtti. Arınç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile AK Parti grubuyla, milletvekilleriyle iftihar ettiklerini, belediye başkanlarıyla gurur duyduklarını söyleyerek, ''Yapılan her hizmette AK Parti'nin damgasını gördüğümüz için her seçimi davul zurna ile karşılıyoruz, zaferle çıkacağımıza inanıyoruz'' diye konuştu. Bugün itibarıyla seçimin son mitinglerinin yapıldığını dile getiren Arınç, Başbakan Erdoğan'ın 60'dan fazla ile gittiğini, bir o kadar da başka mitingler yaptığını anlatarak, bütün yorgunluğuna rağmen her akşam bir televizyon kanalında da vatandaşları aydınlatmaya çalıştığına değindi. -''HAMDOLSUN Kİ BUGÜN ESKİSİNDEN DAHA GÜÇLÜYÜZ'' ''Biz iktidar olmayı çıkarcılık anlamında bilmiyoruz'' diyen Arınç, şöyle devam etti: ''AK Parti'den önce bütün koalisyonlara bakın. 3-4 parti bir araya gelir, bakanlık paylaşır, sonra da ortada bir rant varsa onu bölüşürlerdi. Bu bölüşmeden milletin payına bir şey düşmezdi. Milletin payına düşen şey, ekonomik krizlerde işsiz kalmaktı, parasının değerinin düşmesiydi, yolsuzluklar karşısında ağır vergi yüklerinin sırtına yüklenmesiydi. Onlar ceplerini dolduruyor, yandaşlarına peşkeş çekiyor ama millet her gün fakirleşiyor, her gün yoksullaşıyordu. AK Parti geldi, tablo değişti. AK Parti'de yolsuzluk yok, yol yapmak var. AK Parti'de proje var, insanımıza hizmet etmek var. Yollarla beraber hastaneler yapmak var. Okullar inşa etmek var. Barajlar, göletler var. Köyleri içme susuz bırakmamak, köyleri yaşanır hale getirmek var. Türkiye'yi bir uçtan bir uca yüksek hızlı trenlerle demiryollarıyla karayollarıyla havayollarıyla birbirine daha çok yaklaştırmak var. Sanayiyi teşvik etmek, işsize iş bulmak var. Milli geliri artırmak var. AK Parti 8.5 yıldır bunları yaptı. Hamdolsun ki bugün eskisinden daha güçlüyüz. Daha çok milli gelirimiz var. Enflasyon daha az, faizler daha düşük. O zaman 20 tane bankayı batırıp sırtımıza 40 katrilyonluk vergi yükü getirmişlerdi. AK Parti döneminde batan ve batırılan bir tane banka yok. Çok şükür millet çetelerle mücadele eden bir AK Parti'yi görüyor. Mafyayı ezen bir Ak Parti'yi görüyor.'' Arınç, AK Parti döneminde Türkiye'de ayrımcılığın kalmadığını, yurdun bütün kesimlerinde kardeşçe yaşamanın var olduğunu belirterek, bu dönemin üretim ve Türkiye'yi ileri götürme dönemi olduğunu söyledi. -''TÜRKİYE ARTIK DEMOKRASİYE ODAKLANDI'' Anayasaları değiştirerek daha çok demokratikleştirdiklerini, daha çok özgürleşildiğini anlatan Arınç, şunları kaydetti: ''Hamdolsun darbelerden ve darbecilerden kurtulduk. Türkiye'de 1960'da darbe yaptılar. Sivil hükümetleri devirdiler, bir Başbakan iki tane bakanı idam ettiler. Muhtıralar verildi, sıkıyönetimler ilan edildi. Olağanüstü hal dönemleri oldu. Ondan sonra 1980'de bir daha darbe yaptılar. İstedikleri partileri kapattılar, istediklerine 'yürü' dediler. Arkadan yine muhtıralar, olağanüstü dönemler geldi. 'Nerede demokrasi?' dedik. 'Nerede insanların özgürlüğü? Bir insan kendi kimliğini rahatlıkla söyleyemiyorsa orada demokrasi var mıdır? Bir insan kendi anadilini konuşamıyorsa orada demokrasi var mıdır? Bir insan düşüncelerini, fikirlerini rahatlıkla ifade edemiyorsa orada demokrasi var mıdır?' dedik. 'Yoktur' diye cevap verdiler. Bir ülkede faili meçhul cinayet olur mu? Bir ülkede siyasi suikastlar olur mu? Bir ülkede seçilmiş meşru hükümetleri devirmek için cuntacılık yapılır mı? AK Parti maddi kalkınmayı yaptı. Daha da yapacak. İşimiz bitmedi. Ama maddi kalkınmanın yanında Türkiye artık demokrasiye odaklandı. 12 Haziran'dan sonra yeni bir özgürlükçü anayasayla 74 milyon insanın 'işte benim anayasam' diyebileceği, devletine güven duyacağı, insan odaklı bir anayasayı yapacağız ki bu başarı, bu zafer Türkiye'ye darbecilerden sonra yapılan anayasaların devrinin bittiğini gösterecek. Millet iradesiyle seçilenler, parlamentoda yeni anayasa yapacaklar. Bunu da başaracağız.'' -''HAKKARİ'YE GİDİYOR 'DEMOKRATİK ÖZERKLİK VERECEĞİZ SİZE' DİYOR'' Arınç, ana muhalefet partisi lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun ''torbasına doldurduğu hediyeleri gittiği yerde saçtığını'' ifade ederek, şöyle konuştu: ''Sırtında yumurta küfesi yok. Elinde bütçesi yok. Parası, kaynağı yok, geçmişte sabıkası çok. Bu ne garip bir siyasettir. Hakkari'ye gidiyor 'demokratik özerklik vereceğiz size' diyor. Niye bunu Bursa'da söylemiyorsun? Niye İzmir'de konuşmuyorsun? Niye Hakkari'de bunu anlatıyorsun. Altına kırmızı halılar serilsin, dükkanlar açılsın, BDP'liler miting meydanına gelsin diye mi? Olmaz olsun böyle popülizm, olmaz olsun böyle insanları etkilemek. Yerel yönetimleri güçlendiren biziz. Belediyeler Kanunu'nu biz çıkardık. İl Özel İdareleri Kanunu'nu biz çıkardık. Belediyelerin gelirlerini biz artırdık. Elbette yerel yönetimler güçlendirilecek ama BDP'lilerin istediği demokratik özerklikle senin konuştuğun bir değil ki. Eğer bir ise yandık zaten demek ki. Sen de KCK davası sanıklarına mesaj gönderip, başsavcılara karşı 'bu adamları sal' derken doğudan ve güneydoğudan sadece oy almanın hesabını yapıyorsun. Bütün bunlar yanlış, bütün bunlar ülkemizi zor noktaya sokacak şeyler. Şimdi böyle bir ana muhalefet partisi ciddi olabilir mi? Batman'a gidiyor genel aftan bahsediyor. Geçmişte genel af konuşulduğunda Baykal derdi ki 'bunlar Apo'yu salmak istiyorlar' ama kendinden sonraki genel başkan bunu söyleyebiliyor. Batman'dan Ankara'ya dönüyor yarım saat sonra çark ediyor. Yanındaki genel başkan yardımcısı 'biz Silivri sanıklarının hepsini alacağız, aday yapacağız' diyor. Kılıçdaroğlu'na soruyor gazeteciler, 'böyle bir şey duyduk ne dersiniz?' diye. 'Hayır öyle bir şey olmayacak' diyor. 3 gün sonra bakıyorsunuz Silivri'deki sanıklar CHP'nin aday listesinde. Yani her söylediğini 3 gün sonra değil, 3 saat sonra tekzip eden, yalanlayan, çark eden bir insana iktidar nasıl teslim edilebilir?'' -''BİZİM ANA MUHALEFET PARTİSİNE DE MUHALEFET PARTİLERİNE DE SAYGIMIZ VAR'' Kılıçdaroğlu'nun millete ''Mazot 1.5 lira olacak'', emeklilere ''maaşlarınızı yüzde 300 artıracağım'', gençlere ''askerlik kısalacak'' dediğini anımsatan Arınç, konuşmasına şöyle devam etti: ''Öbür tarafa gidiyor bir başka şey söylüyor. Evet bunları kim istemez? Bunları kim arzu etmez? 'ÖTV'yi, KDV'yi kaldıracağım' diyorsun. Sen hiç bütçe yaptın mı? Sen hiç başbakanlık veya bakanlık yaptın mı? Sen devlet idaresi bilir misin? Senin eline SSK'yı geçmişte SHP'liler verdiler batırdın. Bütün bunları şunun için söylüyorum, bizim ana muhalefet partisine de muhalefet partilerine de saygımız var. Partiler olmazsa demokrasi olmaz. Ama demokrasilerde partiler şunu söyler, 'bu hükümet bunları yaptı, yanlış yaptı. Ben doğrusunu yapacağım. Bu hükümet yaptı, iyi yaptı ama ben daha fazlasını yapacağım' Bunlarda o yok. Bunlar ağzına gelen her şeyi saçıveriyorlar. Sırtında yumurta küfesi yok. 'Nasılsa iktidara gelmeyeceğim, daha fazla oy alayım, iktidarı yıpratmış olayım'. Bu millete ne verdiyse AK Parti hükümeti verdi. Daha da vereceğiz. Milletin hakkını daha da vereceğiz.'' (HÜY-NUR)11.06.2011 10:09:23