Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ''Bizim dönemimizde
faili meçhul cinayetler yok. Çünkü
AK Parti çetelerden de mafyadan da
hesap soruyor. Çünkü AK Parti ülkede
sivil hükümetleri alaşağı eden darbelerden, darbecilerden hesap soruyor'' dedi.
Arınç, Bursa'nın merkez
Yıldırım ilçesine bağlı Değirmenönü Mahallesi'nde düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada,
seçimlere birçok partinin katıldığını ve meydanlarda halka vaatlerde bulunulduğunu bildirdi.
Seçimlere katılan partilerin hiçbirinde
iktidara gelecek güç ve iktidara geldiğinde yapacaklarına ilişkin fikir bulunmadığını öne süren Arınç, pek çok partinin yalan yanlış vaatlerle insanlardan oy devşirmeye çalıştığını ifade etti.
Arınç, bu partilerin geçmişlerine bakıldığında memleketin yoksulluğa gittiğini, ülkenin krizlerle uğraştığını, işsizlik ve fiyatlarda artış olduğunu anlatarak, şunları söyledi:
''Bunların döneminde enflasyon olmuş, kardeş
kavgası olmuş. Eskiden üzülerek hatırladığımız pek çok olay var ki, onların içerisinde AK Parti yok. Sivas'ta
Madımak olayları olduğunda DYP ve SHP ortaklığı vardı.
Kahramanmaraş,
Çorum olayları yaşandığında başka bir
koalisyon ortağı partiler vardı.
Siyasi suikastların, faali meçhul
cinayetlerin işlendiği dönemlerde yine AK Parti yoktu. Bunların hepsi vardı. Ülkede karmaşa, kardeş kavgası, Türk-
Kürt, sağcı-solcu,
Alevi-
Sünni kavgası, hep bu koalisyonların, bu siyasi partilerin hükümet olduğu bu dönemlerde. Çok
şükür biz 2002'den beri varız. 2002'den beri Türkiye'de böyle bir toplumsal kavga olmadı, böyle bir ayrışma olmadı. İhtilafları çözme noktasında adım attık. Milli birlik ve kardeşlik projemizi de uygulamaya başladık. Artık bizim dönemimizde faili meçhul cinayet yok. Çünkü AK Parti çetelerden de mafyadan da hesap soruyor. Çünkü AK Parti ülkede sivil hükümetleri alaşağı eden darbelerden darbecilerden hesap soruyor.''
''Bütün partileri toplasanız, 2'ye de çarpsanız, 10 ile bilmem ne yapsanız AK Parti'nin gücüne yetişemez'' diyen Arınç, şöyle devam etti:
''Bugün geldiğimiz nokta, Türkiye'de yıllardır
ihmal edilmiş hizmetlerin çok şükür büyük bir aşkla başladığı milletimizin büyük bir desteğiyle hedefe doğru gittiğimiz yıllardır. Diğer partiler Türkiye'den
destek bulamıyorlar.
Amerikan gazetesinde yazı yazdırıyorlar. 'Aman ha aman
CHP'ye oy verin.' Neden; Amerikan gazetesi
Economist öyle diyor... 'Çünkü Tayyip bey çok güçlü. Bu seçimi de
kazanacak. Daha da güçlü olacak. Bundan sonra Türkiye'ye başka bir iktidar gelmez aman ha Türkiye'dekiler CHP'ye destek olun da CHP, AK Parti'nin önüne geçsin' diye Economist'e yazı yazdırıyorlar.
Meydanlarda 3 bin kişiyi toplayamayanlar ABD'den destek almaya, icazet almaya çalışıyorlar.
İsrail ile barışmaya çalışıyorlar,
mesaj gönderiyorlar. Gazze'yi abluka altına alan Filistinli kardeşlerimize kan kusturanlara Türkiye'nin başbakanı, 'otur oturduğun yerde sen zalimsin, sen ancak insan öldürmeyi bilirsin' diyebilmiştir. Ama bunların hiç birinde iktidara gelecek güç yok.''
Arınç, AK Parti'nin hep mazlumun, hakları ihlal edilenin yanında olduğunu belirterek, ''AK Parti hiçbir zaman zalimin yanında olmadı, ondan hesap sordu. Hiçbir başbakan, devlet başkanı zalimin yüzüne karşı gerçekleri söyleyememiştir. Ama
Hadis-i Şerif var. Hazreti
peygamber diyor ki; 'Cihadın en güçlüsü en efdali zalim sultana karşı hakikati söylemektir.' Çok şükür geçtiğimiz 2 yıl öncesinde Davos'ta sayın Tayyip Erdoğan'ın İsrail cumhurbaşkanına söylediği, ondan sonra elindekileri yere çarparak herkese
ders verdiği 'One minute' meselesini hatırlayın. Biz cesur, kararlı, inançlı
siyaset yapıyoruz'' diye konuştu.
-''ABDEST NAMAZ KILINIRKEN ALINIR''
CHP'nin en büyük projesini açıklamak üzere düzenlediği toplantının cuma namazı saatine geldiğini anımsatan Arınç, gazetecilerin hatırlatması üzerine CHP Genel Başkan Yardımcısı Hurşit Tolon'un, ''Ne olmuş cuma saatine denk geldiyse. Onlar da cumayı kaza etsinler'' dediğini belirtti.
Arınç, şöyle devam etti:
''
Cuma kaza edilir mi, duydunuz mu böyle bir şey? Ben duymadım. Beyefendi de duymamıştır ama kafadan atıyor. Ecevit'e bizde birisi laf söylemiş de, Kılıçdaroğlu diyorki; 'Sen Ecevit'in adını nasıl ağzına alırsın. Abdest alacaksın, ondan sonra olacak.' Ne
abdest bilir bunlar ne
İslam bilir ne Kur'an bilir. Biz her gün '
Allah' diyoruz abdest mi alıyoruz? Her gün 'Selatu Selam' getiriyoruz, abdest mi alıyoruz? Abdesti, namaz kılarken alırız, Kur'an okurken alırız, camiye girerken alırız.
Bunlarla cehaletleri ortaya çıkıyor. Ama oy almak uğruna bazen çarşaflı kadınlara bile
Baykal döneminden beri
rozet takmaya başladılar. Boya döküldü, yüzleri göründü. Çarşaflı iki kadın seçim otobüsüne binmek isterken kendilerini otobüsten attılar. Sonra da Mersin'de kadın kolları güya çarşafı
protesto etmek için hanımlarımızın, bacılarımızın çarşaflarını aldı, parça parça ettiler, ayaklar altında çiğnediler. Bunları 40 yıl kazanda kaynatsanız eski huylarından vazgeçmezler. Bunların ne ekonomi bilgisi ne milletin maneviyatına dair, tarihine, kültürüne dair bir şey bildikleri var.''
(DAT-İC)08.06.2011 09:34:14