Devlet Bakanı ve Baş
bakan Yardımcısı Bülent Arınç, ''Deniz
Baykal bir dönem
Enerji Bakanlığı yaptı, 9 ay kadar. O güne ait hatıra tek şudur; mazot kuyrukları, gaz kuyrukları,
doğal gaz zaten yok.
Başbakanlıkta ve bakanlıklarda, kaloriferler yanmıyor, bakanlar paltoyla oturuyor'' dedi.
Arınç, partisinin
Osmangazi İlçe Teşkilatı tarafından, Bursa'nın merkez Osmangazi İlçesi Soğanlı Mahallesi'nde düzenlenen nokta mitinginde, gelecek hafta
pazar günü, bugün mitingi düzenledikleri saatlerde (22.00), seçimlerin bitmiş, sonuçlar açıklanmış ve
AK Parti'nin ustalık döneminin başlamış olacağını söyledi.
Sandıkların AK Parti'nin oylarıyla dolacağını ifade eden Arınç, 8,5 yıllık
iktidarlıklarına ustalık dönemini ekleyeceklerini, yaptıkları
hizmetlerin daha fazlasını, daha iyisini ve güzelini gerçekleştireceklerini anlattı.
Gençlerin ve çocukların geleceğini en iyi şekilde hazırlayacaklarını vurgulayan Arınç, şöyle konuştu:
''
Türkiye'yi yeniden imar edeceğiz, büyüteceğiz güzelleştireceğiz. Geçen hafta sonunda dağ ilçelerine gittik. Daha önce Bursa'nın bütün ilçelerini gezdik. Beldelerine, köylerine gittik. Türkiye'nin sorunlarını konuştuk, seçimlere giderken projelerimizi, hedeflerimizi anlattık. Bursa'nın her yeri Soğanlı gibi. Aynı heyecan ve coşku var. Soğanlı'daki heyecanın, AK Parti'ye olan desteğin aynısı bütün Bursa'da var. Bizim
kavgamız yasaklarla, yolsuzluklarla. Bizim hedefimiz millete hizmet.''
Otobanlar,
denizaltından geçişler yaptıklarını anlatan Arınç, ülkeyi bir uçtan uca kavuşturacak çalışmalara
imza attıklarını söyledi.
Arınç, sanayiye, yatırımlara
destek verdiklerini belirterek, gençlerin iş sahibi olması için daha fazla yatırıma ihtiyaç olduğunu bildirdi.
-''LAFLA PEYNİR GEMİSİ YÜRÜMEZ''-
Geçmişte,
koalisyon hükümetlerinde bir kuruşluk yatırımlar yapılmadığını dile getiren Arınç, ''
Borç alınıyordu. Şimdi bütçemiz sağlam. Kim ağlarsa para gönderecek noktaya geldik. Türkiye bu noktada artık. Milli geliri artan, borcundan kurtulmuş Türkiye var. Geçmişte borçlandılar bize verdiler, biz ödedik. Onlar borçlandı, biz ödedik. Bizde bereket var, çalışmak var, alın teri var. İnsanların mutluluğu için 24 saat çalışan bir Başbakan var AK Parti hükümeti var'' diye konuştu.
''Lafla
peynir gemisi yürümez'' diyen Arınç, şöyle devam etti:
''Yaptığın iş varsa bana göster. Ben yaptıklarımı gösteriyorum. Hastaneleri iş yapar duruma getirdik. Türkiye'de eserimiz, İzmir'den İstanbul'a otobanlardır, Mudanya'dan İstanbul'a deniz yoludur, eserimiz yüksek hızlı trenlerdir, eserimiz Bursa'ya kazandırdığımız devlet hastaneleridir, barajlar, göletler, tarımsal sulama projeleridir. Bunların hepsi bizim eserimiz. Yoksullara sadece kömür,
gıda, erzak
yardımı yapmıyoruz. Neye ihtiyaçları varsa büyük desteklerde bulunuyoruz. Bunlar bizim sosyal devlet olmamızın gereğidir. Bizim iddiamız şudur; biz siyaseti hizmet için yapıyoruz. Siz oy verdiniz tek başımıza iktidara geldik. Ne yapacağız biz? Eskiden hükümetler kendi ceplerini doldururdu. Bizim siyasetimiz millet içindir.
Milletin ihtiyaçlarını gidereceğiz, sorunlarını çözeceğiz, hayatı yaşanabilir hale getireceğiz. Siyaseti hizmet için yapıyoruz.
Hükümetler
halka tepeden bakan, zulmeden değil, halka hizmet edendir. AK Parti, halka hizmet edendir.''
Başbakan Yardımcısı Arınç, ülkede daha iyi
ekonomik gelişmeler olacağını, daha çok çalışıp, ter dökeceklerini ifade ederek,
hırsızlık, yolsuzluk ve yasakların olmayacağını, herkesin demokrasiyi ''yudum yudum yudumlayacağını'' kaydetti.
-ANAYASA DEĞİŞİKLİKLERİ VE GETİRDİKLERİ..-
Arınç, yapılan 26 maddelik
Anayasa değişiklinin halka götürüldüğünü ve sandıktan yüzde 58 ''
evet'' çıktığını belirterek, şunları söyledi:
''
Anayasa değişikliği ile yetimler, dul ve gaziler, kadınlar, özürlüler için pozitif ayrımcılık yapılacak. Onlar bir adım önde olacaklar.
Kamu denetçiliği kuruyoruz. Kötü muamele gördünüz bir kurumda, hemen kamu denetçisine şikayet edeceksiniz. Denetçi alacak, dinleyecek, sonucu size de bildirecek. O adam hakkında işlem yapılmasını temin edecek.
Ayrımcılık yapılmayacak, bugün git 6 ay sonra gel denilemeyecek.
Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkı tanıdık. Bir vatandaş, davalar açtı, kaybetti, Türkiye'de çaresi kalmadı, parası varsa AİHM'e gidiyor. Paran yoksa ne yapacaksın? Türkiye
Cumhuriyeti vatandaşı, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunabilecek. 'Haksızlığa uğradım, benim hakkımı verin' diyecek. Anayasa Mahkemesi bu dilekçeyi görmek zorunda.''
Türkiye'nin itibarını güçlendirdiklerini vurgulayan Arınç, ABD başkanının seçildikten 3 gün sonra Türkiye'ye geldiğini, AB'nin Türkiye'ye geldiğini, Türk Cumhuriyetlerinin Türkiye'yi ağabey gibi gördüğünü söyledi.
Arınç, Türkiye'nin başında dünyada hiçbir ülkeye nasip olmayacak, cesaretiyle, kararlılığıyla, ilkeli, dürüst siyasetiyle herkesin
parmak ısırdığı bir başbakan, bir hükümet bulunduğunu belirterek, ''Makedonya'ya, Üsküp, Batı
Trakya, Kosova'ya gidin.
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, güçlüdür, sözünün eridir, yardım elini her zaman her yere ulaştıracak kadar samimidir'' dedi.
-''HAYDAN GELEN HUYA GİDER''-
Türkiye'nin büyük bir istikrar yakaladığını, çok büyük projelerinin bulunduğunu anlatan
Bülent Arınç, şöyle konuştu:
''Bunları gerçekleştirebilmemiz, daha güçlü olarak yeniden iktidar olmamıza bağlı. Türkiye, macera istemiyor, iyi giden politikaları, güçlü ekonomiyi istiyor. Başka partiler de var. Bunların, geçmişte
madalya olarak, başarı olarak gösterebilecekleri bir şeyi yok. Bunlardan biri Cumhuriyet Halk Partisi. 1950'de Demokrat Partiye yenildi. 61 yıl geçti aradan. Siz, Cumhuriyet Halk Partisinin 61 yıldır tek başına iktidara geldiğini duydunuz mu? Neden gelmedi? Geçmişte millete çok acı günler yaşattı. Koalisyon ortağı olduğu dönemler oldu.
Deniz Baykal bir dönem
Enerji Bakanlığı yaptı, 9 ay kadar. O güne ait hatıra tek şudur; mazot kuyrukları, gaz kuyrukları, doğalgaz zaten yok. Başbakanlıkta ve bakanlıklarda kaloriferler yanmıyor, bakanlar paltoyla oturuyor. Para yok, borç para bulamıyorlar. Geçmişe ait eser yok.''
Arınç, bir süre önce Kemal Kılıçdaroğlu'nun
CHP Genel Başkanı olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Baykal'ın başına iş getirdiler. Yerine birini seçecekler. Bay Kemal'a soruyorlar; 'sen mi
adaysın' diye, 'tövbeler olsun aday değilim' diyor. Her gün 'ben aday olmayacağım' diyen adam, 3 gün sonra aday olup seçiliyor. Anadolu'da bir tabir vardır; 'Haydan gelen huya gider' diye. Kasetle gelenlerin de Türkiye'de nasıl genel
başkanlık yaptığını görüyoruz. Her türlü inandırıcı olmayan vaatlerle, Noel Baba gibi çantasına, heybesine doldurmuş, Soğanlı'ya gelse Soğanlı'nın hoşuna gidecek bir şey söyleyecek. Hakkari'de 'demokratik özerklik vereceğiz' diyor, Batman'a gidiyor '
genel af çıkaracağım' diyor, başka bir yere gidiyor 'mazotu 1,5 lira yapacağım' diyor, başka bir yerde 'KDV, ÖTV'yi kaldıracağım', bir yerde de '
emekli maaşını 500 misli artıracağım' diyor. Ne kadar güzel söyledin, ağzın bal yesin senin. Bana bir şey daha söyle.
Mazot 1,5 lira olacak, KDV ve ÖTV kalkacak, emekli maşaları artacak, intibaklar çıkacak da bunu nasıl yapacaksın? 'Ben geldikten sonra yapacağım.' Nasıl yapacaksın, hangi imkanla yapacaksın? 'Benim adım Kemal' diyor, başka bir şey demiyor.''
-''SEN NEYİNE GÜVENİYORSUN DA 'BENİM ADIM KEMAL' DİYORSUN''-
Arınç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 2002 seçimlerine sokulmadığını anımsatarak, şunları kaydetti:
''Bir konuşmasında laikliğe aykırı bilmem ne konuştu diye, genel başkanımızın birinci sıra milletvekili adaylığını iptal ettiler. Biz üzüldük, kavga etmedik. BDP'lilerin bir kısmının adaylığı iptal edilince hepsi dağa çıkmaktan, bahsetti, hepsi yakıp yıkmaktan bahsetti. Bizim genel başkanımızın adaylığı iptal edilince hiçbir arkadaşımız, 'yakarız, yıkarız dağa çıkarız' demedi. 'Bu haksızlığı demokrasiyle düzelteceğiz' dedi. O zaman başbakanımıza birileri söylediler; 'bu adamdan
muhtar bile olamaz.' diye. Çok
şükür muhtar da oldu, Başbakan da oldu, 8,5 yıldır da Türkiye'nin Başbakanı olarak hizmet ediyor. Bu adamcağız daha dün çıktı, 'benim adım Kemal' diyor. 8,5 yıldır bu ülkeyi idare eden, dünyada herkesin özellikle masum, mazlum insanların, milletlerin, halkların, cesaretiyle övündüğü, ekonominin bütün kötülüklerini gidermiş, sanayiyi endüstriyi, yatırımları ayağa kaldırmış, bütçesi fazla veren, ödenecek borç bırakmamış bir ülkenin Başbakanının yaptığı bir toplantıda, 'ey millet benim adım Tayyip gerisini düşünmeyin' dediğini duydunuz mu? Ben böyle bir şey dedim mi, arkadaşlarım böyle bir şey dedi mi? Sen neyine güveniyorsun da 'benim adım Kemal' diyorsun. Bizim ki Bülent, öbürünün ki Ahmet, berinin ki Mehmet...''
-KILIÇDAROĞLU'NUN SSK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ DÖNEMİ VE SONRASI...-
Herkesin isminin olduğunu ancak yaptığı işin önem taşıdığını vurgulayan Arınç, şöyle devam etti:
''Senin hayatta yaptığın bir şey var. Rahmetli Ecevit, seni SSK Genel Müdürü yapmıştı. SSK'nın için boşalttın. Haklarında davalar açıldı.
Rahşan hanımın affı yetişti, afla kurtuldu. Arkasından DSP'den
adaylık için başvuruda bulundu, 1999 yılında. Rahmetli Ecevit, 'git buradan, sen benim adayım olamazsın, sen başarısız adamsın, SSK'yı
batırdın' dedi adaylığını kabul etmedi. Sen bize hangi eserini göstereceksin de Türkiye'nin Başbakanı olmaya niyetleneceksin? Türkiye'de bugün anamuhalefet partisinin, onun genel başkanının hiçbir inandırıcılığı, saygınlığı yoktur. Adına kitaplar, yazıldı 'Çarkçı Kemal' diye. Her söylediğinden 2 saat sonra çark eden insanın hangi lafına inanıp yola çıkacaksınız? AK Parti'nin sicili
temiz.''
Arınç, MHP'nin iktidar olmak gibi bir niyetinin bulunmadığını belirterek, şunları söyledi:
''(Koalisyon ortağı olabilir miyim?) heyecanı içinde. Kasetlerden birinde,
Recai Yıldırım denen eski
Adana Milletvekili konuşuyor; 'bizim tek imkanımız CHP ile koalisyon olmakta' diyor. 'Sağcı oylardan bize fayda gelmez' diyor. O yüzden
istifa etmedi mi, mahcup olmadı mı? Türkiye'yi koalisyonlarla yönetemezsiniz, Türkiye'yi tek başına iktidarla yönetebilirsiniz, AK Parti'nin yaptığı gibi.''
Bu arada Arınç'ın bugün planlanan, Marmarabirlik'te zeytincilerle yemek ve Emir Sultan Mahallesi'ndeki nokta mitingi iptal edildi.
(ZAK-ERD)07.06.2011 08:53:55