Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ''Milliyetçi demek; milletinin refahı için daha çok çalışan, milletinin yükselmesi için daha çok gayret eden, daha çok bilim adamı yetiştiren, daha zengin bir Türkiye meydana getiren, yolsuzluklara karşı olan demektir. Biz o anlamda kendimizden daha yüksek bir milliyetçi göremiyoruz'' dedi. Bursa'da Ahıska Türkleri Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği tarafından Ertuğrulgazi Mahallesi'nde bir düğün salonunda düzenlenen toplantıya katılan Arınç, yaptığı konuşmada, Ahıskalı Türklerin sorunlarını yakından bildiğini ve takip ettiğini söyledi. Tarihte en büyük zulmün yapıldığı Ahıskalıların çok çile çektiklerini belirten Arınç, hükümet olarak Ahıskalı Türklerin sorunlarına yönelik çalışmalar yaptıklarını ve bunlara çözüm bulduklarını ifade etti. Arınç, geçmiş dönem hükümetlerinin sorunlara yönelik ''merak etmeyin, yapıyoruz, yapacağız'' dediklerini ancak işin bir sahibinin olmadığını dile getirerek, şöyle devam etti: ''Şimdi iki sene oldu. İşin sahibini de artık koskoca bir daire başkanlığı olarak ortaya koyduk; Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Daire Başkanlığı. Bursa'dan yetişen değerli arkadaşımız Faruk Çelik beyin bakanlığına bağlı bu daire başkanlığını kurduk. Onu örgütledik ve her konuda bir masa ayırdık. Ahıska Türkleri ile ilgili bir bölümümüz var orada, uzmanlarımız var, şube müdürlerimiz var. Bütün dünyadaki bilgileri topluyoruz, Türkiye'dekileri topluyoruz. O yüzden işler sürüncemede kalmıyor, kalmayacak. Meseleler takipsiz kalmıyor, kalmayacak ve inşallah bütün bunları adım adım takip etmek suretiyle huzur, mutluluk ve refah içinde birlikte yaşayacağız.'' 12 Haziran'da Türkiye için önemli bir seçimin yapılacağını, adayların milletvekili olabilmek için çaba sarf edeceğini belirten Arınç, ''Ama milletvekili seçtiğimiz kadar, hükümetimizi, iktidarımızı da seçiyoruz. Çünkü atacağımız oylar 12 Haziran'dan sonra yeni bir hükümet meydana getirecek'' diye konuştu. Arınç, vatandaşın kendilerine olan desteğini çok iyi bildiklerini, bu destek sayesinde 2002 ve 2007 yılında hükümet olduklarını, sekiz buçuk yıllık süre içinde Türkiye'ye hayırlı hizmetlerde bulunduklarını belirterek, bu hizmetlerin daha fazlasını ve büyüğünü üçüncü dönemde yapacaklarını söyledi. -AK PARTİ'NİN YENİ REKLAM FİLMİ- AK Parti'nin son dönemlerde televizyonlarda yayımlanan reklam filmine değinen Arınç, şöyle dedi: ''Televizyonlarda çok gösterilen bir müzik var. Ben bütün gazetelere bakıyorum, herkes, 'işi gücü bıraktık, onu izliyoruz' diyor. Neden? Çünkü orada 'biz birlikte Türkiye'yiz' mesajı var. Yaşlı bir kadın var, bir hacı amca var, bir genç var, bir genç kızımız var. Türkiye'nin farklı yörelerinden, bu farklı kıyafetleri giymiş insanlar güzel bir müzikle güzel bir mesaj veriyorlar. Orada verilen mesaj nedir? Biz birlikte Türkiye'yiz; biz birlikte güçlüyüz; biz birbirimizden kuvvet buluyoruz. İşte Ahıska Türkleri de bu Türkiye'yi meydana getiren, bu gücü meydana getiren unsurlardan birisi. Onlar eksik olsaydı biz olmazdık. Dolayısıyla biz birlikte Türkiye'yiz. Hep beraber gücümüzü, kuvvetimizi birbirimizden alıyoruz.'' Arınç, bugün Türkiye'nin daha zengin bir toplum haline geldiğini, 10 yıl öncesiyle AK Parti hükümeti dönemi arasında dağlar kadar fark olduğunu ifade ederek, şunları söyledi: ''10 yıl öncesinde ekonomik krizler vardı Türkiye'de. Paramızın değeri pul olmuştu. Unutmuş olabilirsiniz, üç sene önce Türk parasının üzerinde altı tane sıfır vardı. Altı sıfır ne demek? Altı defa kıymetsiz para demektir. Çünkü her gelen koalisyon hükümeti bir tane, iki tane sıfır ekliyordu. Şimdi o sıfırların hepsini attık. Tek başına, elif gücünde 1 var. Bir lira ile alışveriş yapabiliyorsunuz. 10 yıl önce kira dolarla olurdu, satın alma dolarla olurdu. Bugün Türk parası kıymet kazandı. Artık dünyanın her yerinde Türk parasıyla alışveriş edebilecek bir noktaya geldik.'' -''O SADECE ALLAH'TAN KORKAN BİR İNSANDIR''- Türkiye'de bugün sanayinin geliştiğini, ihracatın arttığını, pek çok çalışan gencin olduğunu belirten Arınç, sözlerine şöyle devam etti: ''Evet, işsizimiz de var ama işsiz sayısını her gün hamdolsun düşürebiliyoruz. Bu bir başarıdır. Bu başarının sahibi AK Parti hükümetidir, onun başındaki Başbakanımızdır. O, cesur bir insandır. O, kararlı bir insandır. O, inançlı bir insandır. İnandığı için her şeyi göze alabilen ve sadece Allah'tan korkan bir insandır. Dolayısıyla onun bugün dünyanın en büyük devlet adamı veya zalimlerine karşı yüzüne karşı 'sen zalimsin' diyebildiği bir insandan bahsediyoruz... Bu yüzden, 'bu istikrar devam etsin. Bir dönem daha, şu işler de bir bitsin. Şu işlere biraz daha omuz verilsin, destek verilsin' diye düşünüyorsak tercihinizi bizden yana kullanırsanız biz çok mutlu oluruz. Bu bir 'oy dilenciliği' değildir. Oyunuzu istediğinize de vermekte serbestsiniz. Yeter ki düşünerek, inanarak; ananızın ak sütü gibi helal oylarınızın kimin işine yarayacağını, hayıra mı vesile olacağını yoksa çer çöp olup kaybolacağını mı... Sadece düşünmemiz lazım. Çünkü düşündüğünüz başka partiler de olabilir ama bunların iktidara gelme şansı yoksa, barajı aşma imkanı yoksa sevginiz bir şey ifade etmez. Çünkü yüzde 9.9 bile oy alsa o sevdiğiniz partilerden birisi, bir milletvekili bile çıkaramaz. Dolayısıyla 'AK Parti'nin şu, şu hataları var' bile desek topluca Türkiye'ye hizmet eden ve 70 milyona gerçekten büyük hizmetler sunan, önünü açan hükümet konumunda. Çok büyük hataları da yok hamdolsun. Elbette yola çıkarken, yolda koşarken insanın bazı hataları olabilir.'' -''KENDİMİZDEN DAHA YÜKSEK BİR MİLLİYETÇİ GÖREMİYORUZ''- Arınç, vatandaşların kendilerine inandığını, kendileri için ''bunlar dürüst insanlar, çalmayan çırpmayan insanlar, bunlar milliyetçi insanlar'' dediklerini ifade ederek, şunları söyledi: ''Yoksa bu kadar hizmet yapılmazdı. Milliyetçi demek, milletinin refahı için daha çok çalışan, milletinin yükselmesi için daha çok gayret eden, daha çok bilim adamı yetiştiren, daha zengin bir Türkiye meydana getiren, yolsuzluklara karşı olan demektir. Biz o anlamda kendimizden daha yüksek bir milliyetçi göremiyoruz. Milliyetçilik, ulusalcılık demek değildir. Dolayısıyla biz bir ideoloji peşinde değiliz. Türk parasının altı tane sıfırını bir kalemde atıvermek en büyük milliyetçiliktir. Çünkü, devleti temsil eden Türk lirası mahcup olamaz, Afrika paraları kadar değersiz olamazdı... Bu istikrarın sürmesiyle bu hizmetin devam etmesi eğer mümkün olabilecekse bundan bütün Türkiye kazanacak ama 'yeniden o eski koalisyonlara dönelim, yeniden kendi dönemlerinde başarısız olmuş, ülkeyi kurda kuşa muhtaç etmiş olanlar işbaşına gelsin' diyenler varsa biz Türkiye'nin bir maceraya girmesini arzu etmiyoruz. Bu yüzden bu arkadaşlarımla birlikte AK Parti'ye gönül vermiş bütün kardeşlerimizin daha çok çalışarak, daha çok anlatarak, ülkemizde yapılan ve bundan sonra yapılacak hizmetleri söylemek suretiyle 12 Haziran'da daha güçlü biçimde üçüncü dönem ustalık dönemi iktidarımızı görürsek bu bizim için bir sorumluluktur. Elimizden geleni yapacağız, çalışacağız, didineceğiz, ter, gözyaşı dökeceğiz, milletimizi daha da yüceltmeye devam edeceğiz.'' Bu arada Bülent Arınç, toplantı öncesinde Medical Park Hastanesinde tedavi gören bir tanıdığını ziyaret etti. Basına kapalı ziyaretin ardından Arınç, 93 yaşında yaşamını yitiren eski müftü ve vaizlerden Ahmet Bilgin'in Emirsultan Camisi'ndeki cenaze törenine katıldı. (HÜY-HLK-SRP)04.06.2011 18:07:34