Devlet Bakanı Ve Başbakan Yardımcısı Arınç Bilecik'te:

Devlet Bakanı Ve Başbakan Yardımcısı Arınç Bilecik'te:

Cihan Yıldırım - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ''Biz Türkiye'de demokrasi hakim olsun istiyoruz. Çeteler mafyalar olmasın istiyoruz. Eskiden çek senet mafyası vardı, çıkar amaçlı suç örgütleri vardı, AK Parti geldi, hepsinin belini kırdı. Şimdi 'çeteyim' diyen bir şey ortada yok. Hepsi cezaevlerinde. Hepsi oralarda hesap veriyor'' dedi. Bilecik'in Pazaryeri ilçesi Çarşı Meydanı'nda halka hitap eden Bakan Arınç, AK Parti'nin Bilecik'te genç, başarılı ve ahlaklı iki adayının bulunduğunu, daha önce bir vekil çıkardıklarını belirterek, 12 Haziran'da yapılacak seçimlerde sonucun 2-0 olmasını istedi. AK Parti'nin iktidara geldiğinde 40 kentte üniversitenin bulunmadığını ifade eden Bakan Arınç, şöyle konuştu: ''Bilecik'te de yoktu. Bilecik de dahil bütün kentlere üniversite açtık. Yollar yaptık. Dağları geçmek mümkün değildi. Anadolu'nun pek çok yerini kasaba görüntüsünden kurtardık. Dağları deldik, Anadolu'yu birbirine bağladık. Hiç kimse endişe etmesin, verilen sözler yerine getirilecek. İnegöl bağlantı yolu isteniyor. 8,5 yılda 15 bin kilometre duble yol yaptık, bunu mu yapamayacağız? Bunları gözünüzde büyütmeyin. Artık AK Parti ne derse yapar kanaati var. CHP, MHP için böyle bir şey yok. Bir gecede cebimizdeki paranın yarısını çalan bunlar değil mi? Bunlar ne yaptı? Biz yolsuzluk değil, yol yaptık. Ankara-Konya git gel 6 saatti. Şimdi Ankara-Konya 2,5 saat. Ucuz, rahat, konforlu ulaşım sağladık. Hastaneye sağlam giren hasta çıkardı. Tomografi çekimi için 6 ay sonraya gün verirlerdi. Hastaneleri tek çatı altında topladık. İsteyen istediği hastaneye gidiyor, tedavi oluyor. İlacını alıyor. Bu bile AK Parti'ye oy vermek için yeterlidir. Tarıma destek verdik. Avrupa'da ülkeler borç içinde. Türkiye'de öyle bir durum yok. Türkiye'de işleyen bir ekonomi, halkını seven bir hükümet var. 2002'de millet bize oy verdi. İlk kez verdi. Bizi denedi. 2007'de yine verdi. Hem de yüzde 47 oy verdi. 2 yerel, 2 genel seçim, 2 referandum kazandık. Bu millet deli mi? Bu millet herkesten daha akıllı. Millet bize inandı, güvendi.'' Kendilerinden önce DSP, MHP, ANAP hükümetinin bulunduğuna değinen Arınç, şöyle devam etti: ''1999'da üçü bir araya geldi. Hükümet kurdular. Ecevit, rahmetli oldu. Devlet Bahçeli ve Mesut Yılmaz başbakan yardımcısı ve hayatta. Biri saatlerce ağzını açmadan durur, öteki de yan tarafta kendi kendine sırıtırdı. Böyle bir hükümet. Her şey Ecevit'in üstünde. O da ne yapacağını bilemiyor zavallı. Şimdi bu partiler 1999 seçimlerinde ne kadar oy aldılar. DSP yüzde 22, MHP yüzde 18,5, ANAP yüzde 15,5 oy aldı. Aradan 3,5 yıl geçti. Topallaya, topallaya seçime gittiler. Nefesleri kalmamıştı. 3,5 yıl sonra millet bunlara ne yaptı. DSP 22'den yüzde 1,5'e, MHP yüzde 8,5'e, ANAP 5,5'e düştü. Demek ki millet üç buçuk senede bile bir parti hakkında kanaatini verebiliyor. 2002'de yüzde 35, 2007'de yüzde 47 oy aldık. Millet yanıldı diyebilir misiniz? 'Millet gaflete düştü' diyebilir misiniz? Bu kadar başarılı bir parti nereden alıyor bu başarısını? Millete verdiği sözleri tutuyor. Millet bize hizmet ettiğimiz için oy veriyor. Kara kaşımız kara gözümüze sevdalı olduğu için değil. Geçmiş hükümetler hizmet nedir bilmezdi, sadece bakanlık paylaşırdı. Kırmızı plakalı araba sevdasıyla hükümette bakanlık sayısı artırırdı. Yolsuzluk, çıkar çatışmaları her gün konuşulurdu. Şimdi, gün 24 saat başbakan 22 saat hareket halinde. Artık dünyada itibarlı bir Türkiye var. Cesur, kararlı ne yaptığını bilen bir Türkiye var. Böyle bir hükümete millet güveniyor. Biz halkımızın arasında hiçbir ayrımcılık istemiyoruz. Kılık kıyafetinden dolayı 'şu şöyledir, bu böyledir', 'buna evet ama buna hayır' yok bizde böyle bir şey. Kıyafeti ne olursa olsun hem bayan kardeşlerimize hem erkek kardeşlerimize saygı duyuyoruz.'' -''AK PARTİ DEMOKRASİNİN OLMAZSA OLMAZ ŞARTLARINI ORTAYA KOYUYOR''- Bakan Arınç, Türkiye'de demokrasinin hakim olmasını istediklerini belirterek, şunları kaydetti: ''Çeteler, mafyalar olmasın istiyoruz. Eskiden çek senet mafyası vardı, çıkar amaçlı suç örgütleri vardı. AK Parti geldi hepsinin belini kırdı. Şimdi çeteyim diyen bir şey ortada yok. Hepsi cezaevlerinde. Hepsi oralarda hesap veriyor. Demokrasi için AK Parti neler yaptı? Bir defa sivil Anayasa yapmak istiyor. Bunu bugüne kadar yapamadı ama anayasanın en önemli 26 maddesini değiştirdik. Tek başımıza biz evet dedik, şüphesiz başka partilerin de katkısı oldu. Yüzde 58 ile getirdik. Bizden farklı olarak CHP, MHP ve diğerleri 1980 darbesinin ortaya koyduğu anayasaya sahip çıktılar. Ama siz evet dediniz anayasada darbecileri koruyan hükümlerin hepsini kaldırdık, şimdi haklarında dava açılıyor ve mahkemelerde yargılanacaklar. Bundan sonra Türkiye'de hiç kimse ben darbe yapacağım, sizi beğenmedim, siz gidin ben daha iyisini yaparım diye düşünemeyecek. Artık millet sandığa gidecek istediği iktidarı iş başına getirecek, istiyorsa da devamı için canla başla çalışacak. Dün 27 Mayıs'tı. 27 Mayıs neyin yıl dönümü. Bir darbenin yıl dönümü. 27 Mayıs 1960'da rahmetli Menderes'i ve arkadaşlarını ve Demokrat Parti'yi darbeyle yıktılar. Yassıada'ya götürdüler, uyduruk bir mahkemede yargıladılar ve bu darbeciler üç devlet adamını şehit ettiler, astılar. Şimdi 60 darbesinin şu kadar yıl sonra yıl dönümünde hepimiz üzüntü içindeyiz. İçinizde Menderes'i sevmeyen var mı? O hükümetin ülkeye yaptığı hayırlı hizmetleri bilmeyen var mı? En azından kötü bir hükümet olsa bile kötü bir yönetim olsa bile onun idam edilmesi mi gerekirdi? Darbe yapılması mı gerekirdi? O darbeler Türkiye'ye kaç yıl kaybettirdi? Hadi 60'da yaptınız, 80'de niye yapıyorsunuz? Arada bir muhtıra verip niçin hükümetleri iş başından uzaklaştırdınız? Bu Türkiye'yi çağdışı bir ülke haline getirdi. Darbeler ülkesi olarak dünya demokratikleşirken, dünya demokrasi gücünü gösterirken, Türkiye'de neredeyse her 10 yılda bir ihtilal olacak diye bekleyenler vardı. Şimdi AK Parti demokrasinin olmazsa olmaz şartlarını ortaya koyuyor. Millet iradesi ne isterse o olacak. Egemenlik milletindir hem de kayıtsız ve şartsız. İşte AK Parti'nin başardığı bir büyük hizmet da bu değerli kardeşlerim.'' -''KONUŞURKEN MİLLETE NE SÖYLEYECEKLER? ATIP SAVURUYORLAR''- 12 Haziran seçimlerinin sonucunun hemen hemen belli olduğunu kaydeden Arınç, şöyle konuştu: ''Ben başkalarının yalancısıyım. Anketlerde başka partilerin seçmenlerine soruyorlar. Bu seçimin sonucu sizce ne olacak? CHP, MHP, BDP ve diğer partilerin seçmeninin yüzde 80'i 'bunlar tekrar iktidara gelecekler' diyor. Ben demiyorum onlar diyor. Ama bir şeye kafaları takılmış. Acaba 340-350 ile filan mı gelecekler yoksa 400'ü mu bulacaklar? 400 derken bazılarının saçları diken diken oluyor. Millet ne verirse kabulümüz. Sayı hesabı yapmıyoruz. Ama milletten bir şey istiyoruz tekrar bize güveniyorsan iktidar yapmak istiyorsan bizi çok güçlü tek başına iktidar yap. Çünkü ancak işlerimizi böyle görebiliriz. Türkiye kurda kuşa yem olmasın. Çevrede başka partileri de gönlünden geçirenler de vardır. Hepsine saygı duyuyoruz. Herkesin siyasi tercihi onun namusudur. Biz ona kesinlikle laf etmeyiz ama önümüzdeki seçimde şunu düşünmeleri gerekir. Benim tuttuğum partinin tek başına iktidar olma şansı var mı? Böyle bir iddiası var mı? Genel başkanlarının ağzından 'bizde iktidar olacağız şunu şunu yapacağız' diye bir söz çıkıyor mu? Buna gönlün inanıyor mu? Arada bir söylüyorlardır tabi. Konuşurken millete ne söyleyecekler? Atıp savuruyorlar. Şimdilik hava ve su veriyorlar. Ver coşkuyu, ver coşkuyu. Sen gönlüne sor. Benim genel başkanım başbakan olabilir mi? Partim iktidar olabilir mi? 'Yüzde 22'den şaşma, onu da aşma' diye kendisine anamuhalefet görevini çoktan benimsemiş, bir partinin yüzde 40-45 ile tek başına iktidar olma şansını sen görüyor musun? Kalbine sor, 'evet' diyorsan, git oyunu kullan. 'Yok ya, deli misin sen kardeşim onun yürüyecek mecali yok, bakma işte biz böyle arada geldik hala bu partiye oy veriyoruz' derseniz, Türkiye'yi maceraya sokmayalım. Ne anamuhalefetin, ne de diğer muhalefet partilerimizin ne söyleyecek, ne yapacak, ne de milletten oy isteyecek geçmişe dayalı bir dikili ağaçları var. Sabıkalarını söylemeyeceğim. Ama 'ben de şu köprüyü yaptım, ben de şu barajı yaptım, ben de üniversiteyi getirdim, dağları deldim' diyemezler.'' -''ARTIK ONLARIN DEFTERİNİ KAPATTIK''- Arınç, Türkiye'nin geçmişte kısır çekişmelerden, koalisyonlardan, yolsuzluk iddialarından, birbirlerini yok eden partilerden, birbirlerinin üzerine basarak yükselmeye çalışan politikacılardan çok çektiğini belirterek, şunları kaydetti: ''Artık onların defterini kapattık. Ya ciddi olacaklar, ya yeni bir sayfa açacaklar, ya milletin gönlüne girecek bir yol bulacaklar. Milletin tepesinden bakarak 'sen benim emrettiğim gibi olacaksın' diyen diktatöryal düşünceleri artık Türkiye'mizde istemiyoruz. Ola ki çok güzel, akıllı insanların da işbaşında olduğu partiler de olabilir. Ama kardeşim sen bırak iktidarı, yüzde 10 barajı aşmayı ümit ediyor musun? 'Hayır ağabey ne münasebet, biz yüzde 1'i bile bulamayız'. E peki yüzde 1'i bulamazsan, biz Türkiye'de güçlü bir iktidar isterken ve diyelim ki anamuhalefet partisi de bizim karşımızda duruyorken, senin görevin bu tarafı daha da güçlendirmek değil mi? Oyları parçalı, bölüklü yaparsak, bundan da başkaları istifade ederse ne olacak bizim halimiz? Yerel seçimlerde Tatvan'da 45 oyla AK Parti seçimi kaybetti. AK Parti 15 bin oy aldı, BDP bizden 45 oy fazla aldı. Saadet Partisi de 6 bin küsur oy almış. BDP Belediye Başkanı sokaklarda çöpleri bırakacaksa, kepenkleri zorla kapattıracaksa bu da biliniyor, örgütle bağını her gün bir şekilde muhafaza edecekse, belediye başkanının yanında bir KCK Başkanı olacaksa ve bu belediyeye bizim aktardığımız trilyonlar, senede 13,5 trilyon bir şekilde başkalarının elinde malzeme olacaksa, hey benim güzel kardeşim senin aldığın 6 bin oy nelere mal oldu, düşünebiliyor musun? Sen 6 bin oyu bana ekleseydin, 22 bin oyla ben belediye başkanlığını alacaktım, o adamcağız 15 binde kalacaktı ve o zaman Tatvan'a hizmet gelecekti. Bunları lütfen düşünün. Bu bir matematiktir. Hayır benim de gücüm var, ben de ne kadar oy aldığımı göstereceğim... E gösterdin maşallah, ama nelere mal oldu, her gün yapılan beddualardan senin de payına düşen olur mu acaba? Her gün yapılan yanlışlıklardan sen de kendine bir pay alır mısın acaba? Bunu da düşünmemiz lazım.'' Bakan Arınç, mitingin ardından Pazaryeri Belediye Başkanı Muzaffer Yalçın'ı ziyaret etti. (CY-EMR-ERD)28.05.2011 14:57:43
<< Önceki Haber Devlet Bakanı Ve Başbakan Yardımcısı Arınç Bilecik'te: Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER