Devlet Bakanı Faruk Çelik, ''Bu dönemde ana muhalefet partisi,
Cumhuriyet Halk Partisi'nden ziyade 'Cumhuriyet Vaat Partisi' şekline dönüştü'' dedi.
Çelik,
Bursa Olay TV'de canlı yayınlanan bir programda, genel
seçimlerde
AK Parti'nin Bursa'da da önemli bir başarı yakaladığını söyledi.
Bursa'daki milletvekili sayısını 10'dan 11'e taşıdıklarını ifade eden Çelik, ''11 milletvekiline başarılar diliyorum. Sonuç çok güzel. Üçüncü dönem, bütün yıpranma paylarını dikkate alırsanız yüzde 50'ye ulaşan başarıya
şapka çıkarılır'' diye konuştu.
''İktidar partisi normalde yıpranır. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusu üzerine Çelik, şöyle konuştu:
''Bu doğrudur ama
Türkiye'de muhalefet sorunu var. Bu dönemde ana muhalefet partisi, Cumhuriyet Halk Partisi'nden ziyade 'Cumhuriyet Vaat Partisi' şekline dönüştü. Bu gelip geçici, mevsimlik bir yaklaşımla Türkiye'de siyaseti yönlendirmek, baş olmak,
iktidar olmak kolay değil. 13 Haziran bunun başlangıcıdır. Muhalefetin dizaynı başlamıştır. 13 Haziran itibarıyla, yüzde 50 oy alan AK Parti başarısından sonra muhalefet kendisini dizayn etmek durumundadır. Muhalefet ne söyleyecek, soracak kendine? 'Ben ne söyledim, ne yaptım ki, vatandaş 34'ü 47'ye, 47'yi 50'ye taşıdı. Sayın Bahçeli'nin öfkelenmesine gerek yok. Kabahati kendinde araması, aynaya bakması gerekiyor. Sayın Kılıçdaroğlu'nun 6 ay içinde vadettiği şey kalmadı. Aynaya bakmalı, 'ben nereden yanlış yaptım ki yüzde 30 beklerken 26'da kaldım' diye kendini sorgulamalı.''
Çelik, iktidar olarak eksiklerinin olabileceğini belirterek, ''Muhalefetin görevi, bizim eksiğimizi projeye dönüştürmektir. Türkiye'nin geleceğine iktidarın katamadığını da bulması gerekiyor. Onlar boşlukta, biz yoğun çalışıyoruz. Türkiye'nin geleceğine, iktidarın yapamadığı, aklına getiremediği, projelendiremediğini bulması gerekiyor ve vatandaşın karşısına çıkması gerekiyor'' dedi.
-
CHP'NİN PROJELERİ-
Faruk Çelik, ''CHP projelerle çıktı'' hatırlatması üzerine, şöyle devam etti:
''Geçmişle mukayese ederseniz doğru. AK Parti ile mukayese ederseniz doğru değil. Çünkü seçim dönemine dönük. Beyanname şeklinde inandırıcı olmalı. 'Ben herkese 600 lira vereceğim' diyorsunuz. Buna kimi inandıracaksınız? Şöyle deseniz olur; Biz ayni yardımdan ziyade nakdi yardıma geçiş yapacağız. İddialı rakam söylüyorsunuz. Vatandaş düşünüyor, 'Ben 1 milyon 200 bin lira alacağım' diyor. Bunun olamayacağını Şanlıurfa'daki vatandaşımız da ilkokulu 5'ten terk eden vatandaş da görüyor ve anlıyor. Muhalefetin iyi hazırlanmadığını, populist yaklaşımla hareket ettiğini düşünüyorum.''
Yüzde 50'nin kendilerini terletecek bir
oy oranı olduğunu belirten Çelik, ''Daha çok çalışmamız gerektiği, kronik sorunları çözmemiz gerektiği görülüyor. Bizim mazeretimiz yok. Zaten bugüne kadar mazerete sığınmadık'' dedi.
-''HERKES KARTLARINI AÇIK OYNAMALI''-
Anayasa'nın değişmesi, Türkiye'nin normalleşmesi, demokratik
ülke olma konusunda adımların atılması gerektiğini vurgulayan Çelik, şunları söyledi:
''Güney
doğu'daki vatandaşların,
Kürtlerin talepleriyle ilgili yaşananlar Bursa'dan batıdan görüldüğü gibi değil. Olayın arazideki boyutları var. Orada sorun ve talepler var. Sorun çözülmeli. Bu sorun sadece yüzde 50 oy alan AK Parti'nin sorunu değil, birlikte çözmemiz gerekiyor. Birileri yine yanaşmazsa biz taşın altına gövdemizi yine de koyacağız ve sorunu mutlaka çözüme kavuşturmalıyız. Sorumluluğumuz çok büyük. Sorunları ustalık dönemimizde çözeceğiz.''
Bakan Çelik, ''Kürt
halkını temsilen 36 bağımsız milletvekili Meclise girdi. İlk kez böyle büyük rakama ulaşıldı. Orada aynı seçmenle temas halindesiniz. TBMM'deki yapıyı nasıl okumak gerekiyor? Türkiye, Kürt sorununun ya da
Güneydoğu, Doğu sorunun çözümü için ne yapabilir, sonuna gelindi mi?'' şeklindeki soruyu ise şöyle yanıtladı:
''Herkes kartlarını açık oynamalı. Artık bu noktaya geldik. Kimin ne niyeti var ise bunu kulağını tersten göstererek kimse kimseyi aldatmasın. Bölünmeden yana olanlar iki baş
bakandan bahsedenler açıksa söylesinler.
Hakkari'de üreteceğiniz formül İzmirliyi tatmin etmiyorsa biz bu işte yokuz. Hakkari'de ürettiğiniz formüle Bursa'daki kardeşimiz 'olabilir' demeli. Bursa'da formül üretilirse Diyarbakır'daki kardeşimiz, 'bu da uygun olabilir' diyebilmeli. Türkiye'deki birliğin, bütünlüğün korunması esas ise üretilecek projelerin İzmir'de, Bursa,
İstanbul,
Trabzon,
Samsun,
Erzurum, Hakkari ve Diyarbakır'da üç aşağı beş yukarı kabul görmesi gerekiyor. Çözümden yana değilseniz, 'Hakkari'de oturuyorum oraya dönük çözüm ürettim, siz buna uyacaksınız.' Bu millet buna tabi olur mu? Bu yaklaşım çözüm yaklaşımı değil. Dilinin altındaki baklayı çıkar. Neyse açıkça söyle. Eğer açık ve net şekilde kartlarımızı ortaya koyarsak çözüm bulmakta zorlanmayız. TBMM'de iklim müsait. Artık vatandaş, herkese dersini verdi. İsterseniz bir daha referanduma gideriz Anayasa ile ilgili. Bu kez yüzde 58 olmaz yüzde 70'lerde gerçekleşir.''
AK Parti olarak
Türkiye Cumhuriyeti şemsiyesi altında bütün renklerin, tonların özgürce yaşadığı birlik şemsiyesinin bozulmadığı Türkiye istediklerini dile getiren Çelik, ''Bunu gerçekleştirmek için herkesin katkısını bekliyoruz. Bundan kaçanlar şemsiyenin delinmesini, bozulmasını istiyorlar demektir'' dedi.
-''34, 47 VE 50 OY ORANLARI...''-
Çelik, ''Başbakanımızın son dönemi, bizim de son dönemimiz'' dediği konuşmasına, şöyle devam etti:
''Bazı arkadaşlarımızın da son dönemi. Bundan rahatsız olunacak bir şey yok. 3 dönem
hizmet sundunuz. Vatandaşın talebi olabilir. Bu ülkede hizmet sunacak daha çok insan olduğunu düşünüyorum. Genel Başkanımızın ve Başbakanımızın işin başında kendini bağlayacak şekilde ilan etmesi, tüzük değişmeyecek anlamını ortaya koyuyor. 34, 47 ve 50
oy oranları dediğimiz zaman, bu çıtayı bizim partide kimsenin tutacağı inancı içinde değilim.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde nasıl gelişme olur? Sayın Başbakanımız
aday olur mu olmaz mı? Cumhurbaşkanımız
Abdullah Gül devam eder mi etmez mi? Bu dönemde
başkanlık olayının zor olacağı inancındayım. Parlamentonun yapısı, Anayasa değişikliğine müsait ama Başkanlık olayını içeren bir değişikliğe çok müsait olmadığı inancındayım.''
Yüzde 50 çıtasının çok yüksek olduğunu vurgulayan Çelik, sözlerini şöyle tamamladı:
''Partimizde bunu orada tutacak bir potansiyele sahip arkadaşımızın olduğu inancında değilim. Sayın Başbakanımızın, yılların verdiği deneyim, tecrübe, birikimi, siyasete hakim olması,
toplum ve insan psikolojisi konularındaki birikimleri, liderlik vasfı, boyu, posu, görüntüsü ülke için bir lütuf. Vatandaş bunun farkında. Diğer ülke liderleri ile mukayese ettiğinizde açık ara önde çıkıyor. Geleceğin şartları ne olur? 2014'te Cumhurbaşkanı olur ise vatandaşların hükümet ve köşk uyumu çerçevesinde aynı gücü koruma konusunda, aynı irade koyacaklarını ve ülkeyi 2023'e aynı kadroların taşıyacağı inancı içindeyim. Muhafeletin toparlanması kavgalarla geçecek. Toparlanmasında zorluklar yaşanacak. Vatandaş macera değil istikrar peşinde.''
(Bitti)
(ZAK-SEM)17.06.2011 09:12:24