Karadeniz Demokrat Avukatlar Platformu Sözcüsü
Harun Mertoğlu, bazı asker eşlerinin
Balyoz davasını
protesto için Anıtkabir'e yürümesinin yargı sürecine müdahale olduğunu söyledi. Mertoğlu, "Yapılan bu organizasyon açıkça yargıyı
baskı altına almaktır.
Yargı süreci devam eden bir konuda böyle bir
eylemde bulunmak anayasamıza göre de açıkça yargıya müdahaledir." dedi.
Yargı süreci beklemek ve sonucu görmek gerektiğinin altını çizen Mertoğlu, yargının verdiği kararlardan herkesin memnun kalmayabileceğini, ancak o karara yapılacak eleştirilerin de hukuk sınırları içerisinde kalması gerektiğini ifade etti. Eyleme
Atatürk'ün alet edilmesinin de büyük bir saygısızlık olduğunun altını çizen Mertoğlu, "Bu kişilere Atatürk mü '
darbe planları yapın?' dedi. Ben Atatürk'ün 'demokrasiyi baltalayın, milletin tepesine binin' diye bir sözünü hiç duymadım. Atatürk, bizlerden bu ülkeyi muasır medeniyetler seviyesine çıkartmamızı istedi. Bu planlara yaparken Atatürk'e mi sordular ki, şimdi ona şikayet ediyorlar. Atatürk'ün huzura gidip ne diyecekler. 'Atam milletin üzerini balyoz indirmemize müsaade etmiyorlar' mı diyecekler." ifadelerini kullandı.
"ADİL YARGILAMAYI ETKİLEMEME ŞARTINA DİKKAT ETMEK GEREKİR"
Trabzon Baro Başkanı Avukta Menmet
Şentürk de hukuk dışı arayışlar yerine hukukun düzenlediği kurumlar içerisindeki arayışlar yapılması gerektiğine vurgu yaptı. Türk
Ceza Kanunu'nun 285. maddesinde belirtilen adil yargılamayı etkilememe şartına dikkat etmek kaydıyla herkesin demokratik eylem hakkını kullanabileceğini belirten Şentürk, "Ancak burada temel şart, adil yargılama sürecini etkilememektir. Hukuk devletinde mahkemelerin verdiği kararla ilgili süreç yine mahkemeler nezdinde takip edilmelidir. Yargısal konulara yargı dışı kurum ve kişilerin müdahalede bulunması doğru değildir. Talipler yine mahkemeler nezdinde
itiraz ya da talep şeklinde yasal çerçevede yapılmalıdır. Yasal düzenlemede yeri olmayan çaba ve gayretlerin yargıyı etkilememesine dikkat edilmelidir." dedi.