Yeliz Yirmibeş - Kapılarını, din, dil, ırk ayrımı yapmaksızın 116 yıldır ihtiyacı olanlara açan Darülaceze'nin sakinleri, evlerindeki iftar sofralarında kendilerini ağırlayacak hayırseverleri bekliyor. 1895 yılında Sultan II. Abdülhamit Han tarafından kurulan ve kurulduğundan bugüne 30 bini çocuk toplam 100 bin kişiye yuva olan Darülaceze'de, yaklaşan ramazan ayı nedeniyle tatlı bir telaş yaşanıyor. Darülaceze sakinlerinin ramazan ayını gelenek ve adetlere göre tadında yaşamaları için çeşitli hazırlıklar yapılıyor. Darülazece'de kalanların, aile ortamında iftar sofralarına oturmalarını sağlamak amacıyla geleneksel olarak yapılan, Darülazece sakininin, hayırseverin evinde ağırlanmasına aracılık edilmesi uygulamasının bu yıl da sürdürülmesi planlanıyor. Gerçekleştirilen etkinlikler dolayısıyla, ramazan ayında çok daha mutlu olduklarını belirten Darülaceze sakinleri, ramazan ayının gelmesini sabırsızlıkla bekliyor. İstanbul Vali Yardımcısı Yalçın Bulut, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Darülaceze'de yaşamlarını sürdüren 177'si kadın, 363'ü erkek ve 29'u çocuk olmak üzere toplam 569 kişinin en önemli ihtiyacının, tanıdık ya da tanımadık herkesin kendilerini ziyaret etmesi, onlardan ilgi ve sevgi görmek olduğunu söyledi. Darülaceze'nin kapılarının her zaman hayırsever vatandaşlara açık olduğunu dile getiren Bulut, ramazan ayında da hayırseverlerin Darülaceze sakinleriyle evlerinde ya da arzu ettikleri başka bir mekanda iftar sofralarını paylaşmalarına aracılık ettiklerini belirtti. Bulut, ramazan ayında, acezeyi, evine veya başka bir mekana götüremeyen kişilerin, arzu etmeleri durumunda 10 TL katkı payı desteğiyle, Darüleceze sakinlerinden birinin iftar ya da sahur yemeğini karşılayabileceğini ifade etti. Darülaceze personelinin, acezelere yönelik moral çalışmaları da yaptığını anlatan Bulut, dışarıdaki vatandaşların yaptığı ziyaretlerin de Darülaceze sakinlerine ayrı bir moral verdiğini, pozitif etkileşim sağlandığını dile getirdi. Ramazan ayının Darülaceze'de oldukça renkli geçtiğini kaydeden Vali Yardımcısı Bulut, konser vermek isteyen sanatçılar için organizasyon da yaptıklarını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Tüm İslam aleminde olduğu gibi Darülaceze içerisinde de ramazan, paralel etkinlikler içinde yaşanıyor. Çeşitli Türk halk müziği, Türk sanat müziği ya da pop müziği sanatçıları gelip konser veriyor. Dış geziler de oluyor. Türbeleri, camileri, tarihi mekanları ziyaret etmek isteyenler için de imkan sağlıyoruz. Tüm İslam aleminde ve Türkiye'de uygulanan geleneksel iftar yemekleri bizde de uygulanıyor. Oruç tutmak isteyenler için sahur ve iftar yemeği, tutamayacak personel ve acizeler için ise her zaman uygulanan günlük yemek sistemi sağlanıyor. Darülaceze içerisinde bulunan camiyi ise ramazan ayında teravih namazına katılmak isteyen herkes için açıyoruz. Ayrıca yatalak hastalar haricinde tüm sakinler, hayırseverlerin iftar davetine katılabilir.'' Ramazan ayı dolayısıyla Darülaceze bahçesinde bir çadır kurduklarını anlatan Bulut, bu çadırda sosyal ve kültürel, dini vaaz ve sohbet toplantılarına yönelik etkinliklerin yapılmasının planlandığını söyledi. Darülaceze'de, ramazan ayında İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu'nun başkanlığında İstanbul protokolünün, dini cemaat temsilcilerinin ve daha önceden bağış yapan kişilerin davet edildiği geleneksel iftar yemeği verildiğini ve iftar yemeği sonrasında çeşitli müzik etkinliklerinin düzenlendiğini belirten Bulut, ayrıca Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış'ın her yıl ramazan ayında Türkiye'nin önde gelen sivil toplum önderlerine, iş adamlarına toplu iftar vererek, kamuoyunun dikkatini Darülaceze'ye çektiğini kaydetti. -SİNAGOG, KİLİSE VE CAMİ BİR ARADA- Darülaceze'ye, yeni doğmuş bebekten 100 yaşına kadar her yaştan kişilerin, din, dil, ırk ayrımı yapılmaksızın kabul edildiğinin altını çizen Bulut, Darülaceze'nin bahçesinde belki de onu dünyada tek kılan sinagog, kilise ve caminin bir arada bulunduğunu bildirdi. Bulut, geçmiş yıllarda, kurumun yönetim meclisinde de gayrimüslimlerin bulunduğuna işaret ederek, şunları söyledi: ''Dünyada pek çok yerde huzur evi, çocuk bakım evleri var, ama Darülaceze'den farklı olarak bunlar hep belli bir gruba hizmet veriyor. Ben yurt dışında gördüm. Her kilisenin, kendi cemaat mensuplarına yönelik ve paralı olarak tesis ettiği dar bir hizmet anlayışı var. Darülaceze'de böyle bir şey yok. Eskiden İstanbul'da Ermeni, Rum, Yahudi gibi şu an da ismini hatırlamadığımız pek çok gayrimüslim buradaydı. Burada olmaları sadece burada yaşıyor olmalarından değil, Darülaceze'nin yönetiminde de onlar temsil ediliyordu. O zamanki kayıtlara baktığımızda meclis masasında her cemaatten birer ikişer temsilcinin olduğunu görüyoruz. Bahçesine sinagog, kilise ve cami yapılmış. Her şey maddi ve manevi ihtiyaçlar göz önüne alınarak yaptırılmış. Her cemaat için birer mabet yapılmış. Örneğin 1907 senesinde Darülaceze'de 600 Müslüman, 116 Rum, 53 Ermeni, Katolik mezhebinden 5 Ermeni ve 26 Musevi aceze bulunmuş. Müslümanlara 4 din adamı, gayrimüslimlere ise 2 Rum papazı ve muavini, 2 Ermeni papazı ve muavini, 1 Ermeni Katolik papazı ve 1 Musevi hahamı tahsis edilmiş. Burada hoşgörüyü görebiliriz. Bugün de Darülazece içerisinde yaklaşık 8 gayrimüslim bulunmakta.'' Darülaceze'nin devlet bütçesinden hiçbir para kullanılmadan Osmanlı Padişahı II. Abdülhamit tarafından yapıldığını aktaran Bulut, bu geleneğin bugün de devam ettiğinin altını çizerek, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bugün de devlet bütçesinden buraya herhangi bir şekilde yardım gelmiyor. Hayırsever vatandaşlarımızdan yardım alarak, Darülaceze'nin idaresini döndürmeye çalışıyoruz. Burada 568 aceze bulunuyor. Bunların her türlü barınma, temizlenme gibi tüm ihtiyaçları karşılanıyor. Bu 569 acezemize yaklaşık 470 personelle hizmet vermeye çalışıyoruz. Bütçemiz tamamen İstanbul'dan ya da Türkiye'nin her tarafından bazen yurt dışından Darülacaze'yi bilenlerin yaptığı bağış ve katkılarla sağlanıyor. Bu sene aşağı yukarı 25 trilyon ya da yeni ifadeyle 25 milyon lira gelir bütçemiz var. Burada sadece devletten maaş alan ben varım. Personelimizin, doktorlarımızın, avukatlarımızın, mühendislerimizin, basın müdürümüzün maaşlarını ve harcamalarımını devlet bütçesinden değil, vatandaşların zamanında yaptığı bağışlardan elde edilen kira gibi çeşitli gelirlerden gideriyoruz.'' Darülaceze'nin İstanbul'un en işlek ve en göze batan yerinde olmasına rağmen İstanbul'da yaşayan hemşehrilerin, 'Önünden çok geçtik, ama içerde nelerin olduğunu bilmiyoruz'' dediklerini belirten Bulut, vatandaşlardan Darülaceze'yi desteklemelerini istedi. Bulut, vatandaşların her zaman Darülaceze'ye bağışta bulunabileceklerini vurgulayarak, ''Kurumun giriş kapısında maddi bağışların kabul edildiği bölüm, arka kapısında ise adaklık ve kurbanlık bağışlarında bulunmak isteyenler için bir bölüm bulunuyor. Bunun haricinde maddi bağış yapmak isteyenler, banka hesaplarımıza bağışlarını yatırabilirler. Ayrıca bağışlar, www.darulaceze.gov.tr internet adresimiz üzerinden on-line olarak da yapılabilir. Darülaceze her gün saat 16.00'ya kadar ziyarete açık'' diye konuştu. -DARÜLACEZE SAKİNLERİ- Darülaceze sakinlerinden 66 yaşındaki Güler Erbahçivan, ramazan ayında vatandaşların kendilerini evine davet etmelerinden duyduğu mutluluğu dile getirerek, ''Burada ramazan, çok güzel geçiyor. Ziyaretçiler geliyor, bir şeyler getiriyorlar. Bizim bir şeye ihtiyacımız yok, ama yine de mutlu oluyoruz. Vatandaşlar çok özen gösteriyorlar, devamlı ziyaretimize geliyorlar sağ olsunlar. Ramazan ayında oruç tutmayı çok isterdim, ama şekerim var'' dedi. 8 yıldır Darülaceze'de kalan Domihiki Yordangulas da kendisinin, din, mezhep ayırımı yapılmaksızın Darülacezeye kabul edildiğini vurgulayarak, sakinlerle arasında aileden daha fazla bir bağlılık olduğunu söyledi. Yordangulas, şunları ifade etti: ''Ramazanda, vakit benim için gayet güzel geçiyor. Mutluyum, mutlu olmasaydım 8 senedir burada olmazdım. Kendi ailem yanıma gelmiyor, ziyaretçiler geldiği zaman ailemiz gelmiş gibi oluyoruz. Onların hatır sormaları bize en büyük mutluluğu verir. Yabancı gelse yakınımdan çok daha iyi. Buradakilerle yakın hissediyoruz birbirimizi. Şimdi kavga ederiz, 5 dakika sonra barışırız. Kardeşler de öyle değil mi?'' 11 yıldır Darülacaze'de yaşadığını söyleyen 83 yaşındaki Mustafa Yılmazer ise ''Ailem vefat etti. Gelenlerim var, ama onlardan davet almayınca rahatsız etmek istemiyorum. Davet almayınca icabet yapılmıyor. Benim yuvam burası. Ziyaretçilerin gelmesinden ve bizi evlerine davet etmelerinden çok memnun oluyoruz. Ramazan ayı bir bereket ayıdır, gayet güzeldir'' şeklinde konuştu. İnsanların evine davet edildiklerinde daha bir güzel duygu ve hareketlilik yaşadıklarını ifade eden Cevat İşler de sakin geçen günle, hareketli geçen gün arasında fark olduğunu, zamanın nasıl geçtiğini anlamadıklarını kaydetti. İşler, ramazanın güzel geçtiğini belirterek, ''Burada iftar yemekleri veriliyor. Bayramda, ramazanda, dışarıdan ziyarete gelenler daha çok oluyor. Bayramda yine etkinliklerimiz oluyor, çok amaçlı salonumuzda konser falan oluyor. Eğlence düzenleniyor, güzel yani'' dedi. Bağış ve katkıda bulunmak isteyenler için Darülaceze'nin banka hesap numaraları şu şekilde: ''Ziraat Bankası Şişli TR14 0001 0004 8433 3767 6450 02 ve TR46 0001 0004 8433 3767 6450 08, Vakıflar Bankası Perpa TR22 0001 5001 5800 7285 7878 86 ve TR80 0001 5001 5800 7292 3158 15, İş Bankası Perpa TR66 0006 4000 0011 1880 1990 00 ve TR73 0006 4000 0011 1880 4049 99, Halk Bankası Perpa TR59 0001 2009 8620 0016 0000 26, Garanti Bankası Perpa TR51 0006 2000 4590 0000 0010 00, Akbank Perpa TR16 0004 6006 3388 8000 0444 44 ve TR40 0004 6006 3388 8000 0555 55 ile Yapı Kredi Bankası Perpa Elk.Şb TR78 0006 7010 0000 0000 0018 95'' (STJ-DÜR-JM)20.07.2011 14:08:33