Cumhuriyet Üniversitesinde (CÜ) Devlet Planlama Teşkilatının desteğiyle başlatılan proje kapsamında,
kanser tedavisiyle ilgili araştırmaların da yapılacağı Merkezi
Araştırma Geliştirme Laboratuvarı oluşturuluyor.
CÜ Rektörü Prof. Dr. İlyas Dökmetaş, rektörlük toplantı salonunda yaptığı açıklamada, bir üniversitenin olmazsa olmazlarından bir tanesinin yeni projeler üretmek ve insanlığın menfaatine kullanmak olduğunu söyledi.
Devlet Planlama Teşkilatının ARGE altyapı desteği programına üniversite tarafından geçen yıl yapılan ''
Cumhuriyet Üniversitesi Merkezi Araştırma ve Geliştirme Laboratuvarı'' adlı proje başvurusunun tüm aşamalarının eksiksiz geçerek kabul edildiğini belirten Prof. Dr. Dökmetaş, projenin bütçesinin 9,5 milyon lira olduğunu açıkladı.
Bu projeye üniversite kaynaklarından 1,5 milyon lira
destek verdiklerini ifade eden Prof. Dr. Dökmetaş, ''Yani Cumhuriyet Üniversitesi araştırmaya, geliştirmeye para ayırmak zorunda, öğrencisinin rahatını, huzurunu, sosyal yaşantısını iyi alanlarla buluşturmak açısından para ayırmak zorunda. Cumhuriyet Üniversitesi
öğretim üyelerinin mutluluğunu, huzurunu, konforunu artırmak için para ayırmak zorunda ve bunları desteklemek,
teşvik etmek zorunda. Bu projemiz gerçekten muhteşem bir proje'' diye konuştu.
Projeyle
ülke ve bölgenin özelliğini dikkate alan, kamu ve özel sektörün ihtiyaçlarını değerlendiren, çok disiplinli, çok merkezli araştırma faaliyetlerinin yürütüldüğü, nitelikli araştırmacılarla birlikte çalışma ortamının sağlandığı, araştırma sonuçlarının etkin bir şekilde yayılımının sağlanabileceği Araştırma Geliştirme Laboratuvarını oluşturacaklarını anlatan Prof. Dr. Dökmetaş, merkezin yerinin tekno-kentin hemen arkasında olacağını ifade etti.
-''BİLİM NEREDEYSE BİZ ONU ALMAYA GİDECEĞİZ''-
Proje bağlamında ve bundan farklı olarak da öğretim üyelerinin
yurt dışındaki üniversitelerle birebir iletişime geçtiklerini anlatan Prof. Dr. Dökmetaş, ''
Bilim neredeyse biz onu almaya gideceğiz'' dedi.
Prof. Dr. Dökmetaş, merkezde
Sağlık Bilimleri Kanser Araştırma Merkezi, Yenilebilir
Enerji Kaynakları Araştırma, Geliştirme ve Uygulama Birimi, Mühendislik Bilimleri Araştırma, Geliştirme ve Uygulama Birimi olmak üzere 3 alt grup olacağını belirtti.
Rüzgar enerjisinin
Sivas ve
Türkiye için çok önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Dökmetaş, ''Sivas'ta
rüzgardan faydalanabilmemiz gerekiyor.
Güneş enerjisi çok önemli. Bizim bu merkezimizde bunlarla ilgili çalışmaları da arkadaşlarımız yapacak'' diye konuştu.
-KANSERLE İLGİLİ YAPILAN ÇALIŞMALAR-
Proje yürütücülerinden Prof. Dr. Mustafa Turan ise ülkede sağlıkta yıllık 50 milyar liraya ulaşan bir giderin söz konusu olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
''Devlet çok ciddi miktarda burada ithalat olan kısmın Türkiye'de yapılmasını istiyor. Ayrıca orijinal moleküller çıkarma şansımız da mevcut. Çünkü Türkiye'de bitki kimyasalları, Türkiye'ye özgü bitkiler 12 bin civarında. Bize özgü 5 bin civarı endemik bitkimiz var. Bunların her birinde binlerce farklı kimyasallar var. Bunları çalışıp ilaca, kimyasala faydalı
ürün haline dönüştürecek olan da üniversitelerdir, bizleriz.''
Şimdiye kadar
küçük altyapılarıyla Türkiye'deki ilk kanser modeli laboratuvarını oluşturduklarını, kanserle ilgili çok üst düzey ameliyatları hastanelerinde gerçekleştirdiklerini ifade eden Prof. Dr. Turan, ''Diğer umutsuz kabul edilen hastalar konusunda yaptığımız ameliyatlarda en büyük
seri bize ait'' dedi.
Görüntülerle kanserle ilgili yaptıkları çeşitli ameliyatlar hakkında da bilgi veren Turan, ''Bu laboratuvarlar sadece bizim üniversitemizin değil, şehrimizin, ülkemizin önünü açacak altyapılardır'' diye konuştu.
-BİTKİSEL KAYNAKLI İLAÇLARIN KANSERE ETKİSİ-
Prof. Dr. Tijen Kaya da Prof. Dr. Mustafa Turan ile yaklaşık 10 yıldır birlikte birçok bilimsel çalışma yaptıklarını söyleyerek, şunları kaydetti:
''Son olarak da bu kanser araştırmaları konusunda ortak projelerimiz var.
Hücre kültürleri üzerinde bitkisel kaynaklı ilaçların ya da molekül halinde olan ilaçların kanser üzerindeki etkinliğini
test ediyoruz, tarama testlerinden geçiriyoruz. Biliyorsunuz Türkiye'nin bitkisel florası çok geniş ve henüz keşfedilmemiş, kanser üzerinde çok daha etkili olabilecek moleküller bulabiliriz. Bu konuda ortak projelerimiz var, birlikte çalışmalar sürdürüyoruz.''
Prof. Dr. Sezai Elagöz de yenilenebilir
enerji kaynakları denildiği zaman
rüzgar enerjisi,
güneş enerjisi,
jeotermal enerji ve bunun yanına koyabilecekleri çok sayıda enerjinin sayılabileceğini belirterek, ''Bunlar çağımızın artık çok önemli çalışma alanları. Çünkü bu enerji kaynakları hemen hemen sonsuz sayılabilecek enerji kaynakları'' dedi.
Doç. Dr. Burhan
Selçuk da ''Biz burada sanayiye, özellikle bölgemizdeki Sivas sanayisine, mümkün mertebe gerektiği zaman çevre illerin sanayisine de destek verecek şekilde bir çalışma bu proje içerisinde yürütmeye çalışacağız'' diye konuştu.
(DOĞ-İSA-ECN)25.08.2011 15:31:09