- 30.12.2010 - Burcu Bilgin -
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman
Baydemir'in, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e, ziyareti sırasında yaptığı sunumda, ''Türkiye'nin en büyük sorunu
Kürt sorunudur. Kürt siyasetçilerinin
ana dil ve
demokratik özerklik konusundaki talep ve önerilerine tahammül edilmemesi de son derece kaygı vericidir'' ifadesini kullandığı belirtildi.
Başkan Baydemir'in, makamında kendisini ziyaret eden Cumhurbaşkanı Gül'e bir sunum yaptığı ifade edildi.
Sunuma ilişkin Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, Baydemir, Diyarbakır'ın pek çok medeniyete ev sahipliği yaptığını, geçmişte olduğu gibi bugün de Ortadoğu'nun önemli bir kültür, bilim ve ticaret merkezi olmayı sürdürdüğünü aktardı.
Baydemir'in kentin sorunlarına ilişkin Cumhurbaşkanı Gül'e bilgi verdiği, ayrıca yapılan hizmetleri de aktardığının ifade edildiği açıklamada, Baydemir'in sunumunda, şunları dile getirdiği bildirildi:
''Sayın Cumhurbaşkanım, sizlerin de ifade ettiği gibi, Türkiye'nin en büyük sorunu
Kürt sorunudur. Bu sorun mevcut haliyle sadece Kürt vatandaşlarımızı değil, tüm
ülke insanını etkilemekte; sadece bugünümüzü değil, geleceğimizi de ipotek altına almaktadır. Artık iyice görülmüştür ki, bu soruna
asayiş ve güvenlik perspektifinden yaklaşmak sonuç vermemektedir. Bugüne kadar yaşadıklarımızda sonucu herkes için ağır olan bir '
isyan ve bastırma' döngüsü olarak özetlemek mümkündür. Oysa ki sorunun özü, insan ve
halk olmaktan kaynaklı hakların kullanılamama sorunudur. Bu bağlamda, Türkiye'nin Kürt sorunu bir
Anayasal ve yönetsel
demokrasi sorunudur. Çözüm de
demokratikleşme, yeni bir Anayasa ve adem-i merkeziyetçi bir siyasi-idari
yönetim anlayışıyla mümkündür.''
Baydemir'in sorunun çözümü için uygun koşulların mevcut olduğu, hükümetin uzun süredir iktidarda bulunduğu ve yasal, anayasal değişiklikler için de yeterli çoğunluğa sahip olduğu görüşünü aktararak, toplumun da çözüm konusunda her zamankinden daha fazla istekli olduğu yönündeki düşüncesini dile getirdiği kaydedildi.
Baydemir'in, sunumunda son günlerdeki ana dil ve demokratik özerklik konusundaki tartışmalara da değinerek, ''Kürt siyasetçilerinin ana dil ve demokratik özerklik konusundaki talep ve önerilerine tahammül edilmemesi de son derece kaygı vericidir. Unutmamalıyız ki ancak müzakere ederek, birbirimizi dinleyip anlayarak ve ön yargılardan arınarak ortak paydalarda buluşup, barışı tesis edebiliriz'' dediği belirtildi.
(BUR-FT-CEM)30.12.2010 14:25:40