Esma
Aygün - Çorum'un
Ortaköy ilçesindeki Şapinuva kazı alanında, erkek işçilerin yanı sıra ilk kez kadın işçiler çalıştı.
''Hititler'in Kudüs'ü'' olarak adlandırılan Ortaköy'deki Şapinuva'da 1993'ten beri sürdürülen kazı çalışmalarında bu yıl ilk kez ilçede yaşayan kadın işçiler de çalışıyor.
Güneşten korunmak için renkli yazmalarının üzerine
şapka takan ve rahat hareket etmek için şalvar giyen ilçe kadınları, kendilerine ait açmalarda çalışmalarını titizlikle yürütüyor.
Şapinuva'daki kazı çalışmalarının başlamasını sağlayan, 20 yıldır bölgede çalışan
arkeolog Prof. Dr. Mustafa Süel, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu yıl akademisyenlerin, öğrencilerin bulunduğu 20 kişilik bir ekiple kazı çalışmalarını yürüttüklerini, çalışmalarda ilçe halkından da yararlandıklarını söyledi.
Her yıl aynı işçilerle çalışmayı
tercih ettiklerini belirten Süel, ''Bu yıl da eski erkek işçilerle çalışıyoruz. Kazı alanında çalışıp emekliye ayrılanlar bile var. İlk kez Çorum'daki kazılarda ilçedeki kadınlara da yer verdik.
Kadınlar erkeklere göre işlerini daha titiz yürütüyor'' dedi.
Kazı çalışmalarında ilçedeki kadınlara da yer vermenin kendi fikri olduğunu söyleyen Süel, ağır işlerde erkek işçilerin, ince işlerde ise kadınların çalıştığını, kadınların kazı işlerini daha ciddiye aldıklarını, çıkan eserlere titizlikle yaklaştıklarını bildirdi.
Akademisyenler eşliğinde kazı alanında
çalışan kadın işçilerden 40 yaşındaki Filiz Cebeci, Hititler'in antik kenti Şapinuva'yı bu yıl ilk kez çalışmak için kazı alanına geldiğinde gördüğünü söyledi.
Yıllardır ilçede kazı çalışması yapıldığını bildiğini ancak kazı alanına hiç gitmediğini ifade eden Cebeci, ''Tarlaya gider gelirken buralardan geçerdik. Toprağın kazıldığını da biliyorduk. Ancak ne Hititler'i ne de neden kazı yapıldığını bilmiyordum. Çalışırken buradaki akademisyen hocalar bize Hititler'i anlatıyor. Kadınlara nasıl değer verdiklerini, devlet yönetiminde o zamanlar bile kadınların yer aldığını öğrendik. Kazı alanında bazen bir takı buluyoruz, aramızda 'Bak, kraliçeye kocası neler
hediye etmiş' diye esprisini yapıyoruz' diye konuştu.
Kadın işçilerden Reyhan
Akdağ ise artık yollarda daha dikkatli yürüdüğünü belirterek, ''Bu toprakların dünya tarihi açısından ne kadar kıymetli olduğunu öğrendik. Eve giderken ya da ilçede yürürken yollara dikkatli bakıyorum. Bir taş parçasının bile kıymetli olabileceğini düşünüyorum. Hatta kazıdaki açma alanım rüyama bile giriyor. Keşke bu fırsat bize daha önce verilseydi, burada çalışmak çok zevkli'' dedi.
-ŞAPİNUVA, GÜNAHLARDAN ARINMANIN MERKEZİ-
Şapinuva'nın kazı başkanı
Ankara Üniversitesi Dil ve
Tarih Coğrafya Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aygül Süel de 1993'ten beri devam eden kazı çalışmalarının 10 yıldır Ağılönü mevkisinde yoğunlaştığını, bu yıl 6 Temmuzda başlatılan kazı çalışmalarının ödeneğe de bağlı olarak ekim ayına kadar devam etmesini planladıklarını söyledi.
Çalışmaların yoğunlaştığı Ağılönü mevkisinin Hititler'in kutsal mekanlarından olduğunu belirten Süel, ''Şapinuva, Hititler için günahlardan arınmanın, temizlenmenin tek merkezi. Buradaki kazı çalışmalarında alınacak neticeler dünyada tek. Örneğin, 2005'te bulunan
kurban çukurlarına dünyada ilk kez Şapinuva'da rastlandı. Buradaki kazılar ayrıca
Türkiye'ye prestij kazandırıyor. Bir zamanlar için Almanlar'ın, Fransızlar'ın konferans vermesini bekliyorduk. Şu an tam tersi bir durum söz konusu, onlar bizim buradan elde edeceğimiz bilgilere bakıyor. Bu, Türkiye için gurur verici bir durum'' diye konuştu.
(ESM-HAN)04.09.2011 10:54:42