Sosyal-İş Sendikası Örgütlenme Daire Başkanı Hüseyin
Kaşif,
Çanakkale Onsekiz
Mart Üniversitesinde (
ÇOMÜ),
taşeron şirkette ''
temizlik işçisi'' olarak çalıştığı sırada işten çıkarıldığı iddia edilen Sedat Yaylacı ile ilgili olarak, ''Taşeronlaştırma, işçilerin işini, iş güvencesini, ekmeğini ateşe atmıştır'' dedi.
Genel-İş Sendikası Çanakkale Şubesi tarafından, Sedat Yaylacı'nın işten çıkarılmasını
protesto etmek için yürüyüş düzenlendi. Yaklaşık 250
sendika üyesinin katıldığı yürüyüşe
CHP Çanakkale
Milletvekili Ali Sarıbaş, bazı siyasi partilerin temsilcileri ile vatandaşlar da
destek verdi.
Kaşif, yürüyüşün ardından yaptığı açıklamada, Truva Atı'nın hikayesini herkesin bildiğini belirterek, ''Taşeron uygulaması, alın teriyle hayatını kazanmaya çalışan her sektördeki, her alandaki tüm emekçilerin işçi sınıfının içine sokulmuş bir Truva Atı'dır. Taşeronlaştırma önce temizlik, yemekhane gibi bir kaç alanında başlamış olsa da bugün tüm kamu kurumlarını
kanser gibi sarmıştır. Taşeronlaştırma denilen bu Truva Atı'nın içinden güvensizce çalışma, düşük ücretler, ağır çalışma koşulları, keyfi uygulamalar, işçi haklarının ihlali çıkmıştır. Taşeronlaştırma, işçilerin işini, iş güvencesini, ekmeğini ateşe atmıştır'' diye konuştu.
Taşeron uygulamasının sonuçlarını hep birlikte gördüklerini belirten Kaşif, Çanakkale'de taşeronlaştırmanın en somut örneklerinden birinin Sedat Yaylacı'nın işten çıkarılmasıyla yaşadıklarını söyledi.
Kaşif, Yaylacı'nın ÇOMÜ'de taşeron şirket bünyesinde 6 yıldır çalıştığını ifade ederek, şöyle konuştu:
''Yaylacı, kağıt üzerinde temizlik işçisiydi. Ancak işe girdiği ilk tarihten itibaren Rektörlük binasında demirbaş
kayıt,
kontrol ve takip işi yapmıştır. Yaylacı, bir yandan görevini layığıyla yürütürken, bir yandan da üniversitede halen kullanılmakta olan 'Demirbaş Takip Sistem' yazılımının kurulmasından geliştirilmesine kadar her aşamada görev yapmıştır. Bu çalışmaları nedeniyle eski Rektör Prof. Dr.
Ramazan Aydın'dan takdir belgesi dahi almıştır. Ancak her ne hikmetse, üniversite yönetimi değişiminin ardından Yaylacı, 100 kilometre uzaktaki Yenice
Meslek Yüksek Okuluna temizlik işçisi olarak sürülmek istenmiştir. İşin özü Sedat Yaylacı, bu
sürgün ve ceza niteliğindeki görevlendirmeyi kabul etmediği için taşeron
firma tarafından işten çıkarılmıştır. Yaylacı'nın görevlendirilmesinden işten çıkarılmasına kadar her aşamada karar veren merci üniversite yönetimidir. Taşeron şirket, yalnızca üniversite yönetimi ne dediyse onu yapmıştır. Sedat Yaylacı'nın haksız bir şekilde işten çıkarılmasını kabul etmemiz mümkün değildir.''
(AKY-BYR-MHD)23.07.2011 14:25:52