İzmir Bozyaka Eğitim ve
Araştırma Hastanesi'nde, 31 yaşındaki bir kadına gerçekleşen
böbrek nakli, bir ailenin yıllar süren mücadelesini ortaya çıkarttı.
13 yıldan bu yana böbrek rahatsızlığı çeken ve 4
Aralık 2010'da İzmir Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde Doç. Dr. Adam
Uslu ve ekibi tarafından kadavradan yapılan nakille yeniden hayata tutunan Muğlalı Halime Sümer'in, 6 yıldır evli olduğu eşi Ekrem Sümer'in de yakl
aşık 14 yıldır
böbrek hastası olduğu ve bu zorlu mücadelede birbirlerine
destek olmak için evlendikleri öğrenildi. Çift, 42 yaşındaki Ekrem Sümer'e nakil yapılması durumunda biran önce çocuk yapacak olmanın umudunu taşıyor.
Rahatsızlığının bundan 13 yıl önce ortaya çıktığını belirten Halime Sümer şunları anlattı: "2002 yılında babamdan nakil yapıldı. Ancak böbrek yaklaşık 2.5 yıl sonra durdu ve
vücut attı. O zamandan beri diyalize giriyordum ve kadavradan
organ bekliyordum. 4 Aralık 2010 günü sabah 07.30'da hastaneden bana uyan organ çıktığını ve hemen hastaneye gitmem gerektiğini söylediler. Eşimle beraber hemen hastaneye geldik ve aynı gün nakil gerçekleşti. Şimdi 31 yaşında yeniden doğmuş gibiyim. Çünkü hayatımın en zorlu 13 yılını geçirdim. Diyalize girmek her ne kadar sağlığımız için olsa da zorlu bir süreç."
Eşinin de 14 yıldır böbrek hastası olduğunu belirten Sümer, "6 yıl önce bir yakınım sayesinde Ekrem Sümer ile tanıştık. O da ben de diyalize giriyorduk. Birbirimize aşık olduk ve bu yolda birlikte mücadele vermeye karar verdik. Aynı merkezinde yan yana yataklarda diyalize giriyorduk. En büyük destekçim eşim ve ailem oldu. Şimdi en büyük isteğim eşimin de biran önce nakil olması ve ardından bir çocuk sahibi olabilmek." diye konuştu.
İnşaat ustası 42 yaşındaki Ekrem Sümer de eşine uygun organın bulunduğu haberinin gelmesi ile birlikte sevinçten ağladığını söyledi. Rahatsızlığı sebebiyle 10 yıl önce malulen
emekli olduğunu anlatan Sümer, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ben önce eşime nakil olması için hep dua ettim. Çünkü bir evde kadın her şey demektir. Evlendiğimizden beri birbirimizin en büyük destekçisiyiz. Yaşadıklarımızı bizden iyi hiç kimse anlayamaz. Ülkemizde organ bağışının ne kadar önemli olduğunu herkesin öğrenmesi gerekiyor. Özellikle
beyin ölümü gerçekleşmiş kimselerin yakınlarının bu konuda daha duyarlı olması gerekir. Eşim bu sayede yeniden hayata tutundu. Ben de nakil olup sağlığıma kavuştuktan sonra çocuk sahibi olmak istiyorum. Bizim bu isteğimiz, bağışlanacak organa bağlı."