Eski
CHP Bursa İl Başkanı
Gürhan Akdoğan, Türkiye'nin içinde bulunduğu özgün koşullarda yeni bir
tartışma ortamı yaratmamak için olağanüstü kurultay talebi sürecini durdurduklarını ifade ederek, ''Bundan sonrası için de Parti Meclisi'ne kurultay toplanması isteğimizi iletiyor, bu tasarrufun da Genel Başkanımız Sayın Kılıçdaroğlu başta olmak üzere onlar tarafından değerlendirilmesini istiyoruz'' dedi.
Akdoğan, Gordion Otel'de düzenlediği basın toplantısında, 20'ye yakın eski il başkanıyla bir araya gelerek olağanüstü kurultay talebine ilişkin değerlendirmede bulunduklarını kaydetti. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun ve
örgütün tüm özverili çalışmalarına rağmen CHP'nin milletvekili genel
seçiminde başarıya çok yakın olmasına rağmen beklenen sonucu elde edemediğini ifade eden Akdoğan, bunun yapılan hatalardan kaynaklandığını savundu.
CHP'den milletvekili seçilen
Ergenekon davası
tutuklu sanıkları Mehmet
Haberal ve Mustafa Balbay'ın serbest bırakılmaması ve CHP milletvekillerinin bununla bağlantılı olarak
TBMM'de
yemin etmemelerini de ele aldıklarını aktaran Akdoğan, bu durum karşısında kurultay çağrısını tekrar değerlendirme gereği duyduklarını vurguladı.
İllerden şu ana kadar kendilerine ulaşan olağanüstü kurultay isteğini içeren başvuranların sayısından, CHP tüzüğünde belirtilen gerekli sayıya ulaşılmakta olduğunun anlaşıldığını ifade eden Akdoğan, ''İl kongrelerinden seçilerek gelen kurultay delegesinin toplam sayısının yarısından fazlasının kurultay talebi olduğu gerçeği dikkate alınmalıdır. Bu bir taban hareketi olup, kamuoyuna yansıtıldığı gibi hiçbir şekilde başka etkilerle hareket olmayıp, bu şekilde gösterilmesi CHP delegelerine ve örgüt emekçilerine haksızlıktır'' dedi.
CHP tüzüğü gereğince kurultay talebi
imzalarının genel merkeze iletilmesi için son günün 6 Temmuz olduğunu kaydeden Akdoğan, kurultayın toplanması için gerekli sayıya ulaşma konusunda bir kaygılarının olmadığını belirtti.
Kurultay delegelerinin olağanüstü kurultay toplanmasını istemeleri için pek çok haklı neden olduğunu savunan Akdoğan, milletvekili seçimlerinde örgütün dışlandığını,
kampanya döneminde parti teşkilatının maddi sıkıntı içine itildiğini, partiyi tanımayan kimi yöneticilerin parti ilkeleriyle ters düşen açıklamalar yaptıklarını, parti programı ve sorumluluğu dışında yaptıkları açıklamalarla örgütü yaraladıklarını ileri sürdü. Akdoğan, bazı yöneticilerin cumhuriyetin, demokratik, laik, sosyal hukuk devleti niteliklerine,
Atatürk milliyetçiliğine, cumhuriyetin kazanım ve birikimlerine ters düşen demeç ve söylemlerinin partilileri üzdüğünü de kaydetti.
CHP milletvekillerinin TBMM'de yemin etmemelerinin partiyi haklı, haksız eleştirilerin hedefi haline getirdiğini de söyleyen Akdoğan, şöyle konuştu:
''Halkımızın oylarıyla seçilmiş iki milletvekilimizin artık mahkumiyetin parçası olmaya başlamış olan tutukluluklarının kaldırılarak TBMM kürsüsünde andiçmeleri altını çizerek önemsediğimiz bir konudur ama geçici de olsa aksama ve olanaksızlık varsa bu durumu ön mesele yapmak ve tüm milletvekillerinin yemin etmemesini önermek ve uygulatmak çok tartışılacak bir husustur.
Yargı kararı hatalı, yanlış, haksız ve hukukun üstünlüğüne de aykırı olabilir. Bunu ön mesele yaparak yargıyı eleştirip TBMM çalışmalarına katılmamak
toplum tarafından benimsenmemiştir. Yemin etmeme kararının bir adım ötesinin iyi hesaplanmadığı, planlanmadığı eleştirileri de haklılık kazanıyor. Partimiz kurulduğundan bu yana ilk kez böyle bir olayla karşı karşıya kalarak bir bunalıma sürükleniyor kaygısını taşıyoruz. Partimiz böylesi önemli bir krizi yaşarken açıklamaya çalıştığımız her biri diğerinden önemli sayılacak haklı nedenler varken, örgütten, kurultay delegesi arkadaşlarımızdan gelen isteklere uygun bir biçimde başlatılan kurultay toplanması isteğimizi bu nazik ve kritik dönemde şimdilik durdurmanın çok önemli bir parti görevi olduğunu düşünüyoruz.
Yemin krizi ve bunalımı partimizi kamuoyunda daha fazla yaralamadan bittikten sonra hem
milletvekili seçimi sonuçlarını hem de seçim öncesi çalışmaları ve
yemin krizinin yarattığı sıkıntıları konuşmak, partililere ve seçmene açıklamak için Parti Meclisi'nin kurultayın olağanüstü olarak toplanması kararını almasını öneriyoruz.''
-''BİZ TARİHE NOT DÜŞTÜK''-
Akdoğan, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtladı.
Bir gazetecinin ''imza toplamayı şimdilik durdurma kararı aldıklarını'' dile getirdiğini hatırlatarak, tekrar ne zaman toplayacaklarını sorması üzerine Akdoğan, kurultay talep edenler adına geçen hafta bir açıklama yaptığını ve 508 imzaya ulaşıldığını ifade ettiğini söyledi. Akdoğan, ''İmzalar 200'de, 300'de kaldı gibi bir değerlendirme yapılabilir. Biz tarihe not düştük, tarihe belgeler bıraktık ancak bugün etik anlayışımız gereği bu imzaları bir namus olarak değerlendirip, kendi elimizde duruyor. Bir gün tarih yazıldığında bunların kaç olduğu ortaya çıkar ama Türkiye'nin özgün koşulları ve
yemin töreni sorunu nedeniyle bunun yeni bir problem ortaya çıkartmasını önlemek adına bugün geldiğimiz noktada bunu durduruyoruz. Bir tartışma ortamı yaratmak istemiyoruz. Bundan sonrası için de Parti Meclisi'ne kurultay toplanması isteğimizi iletiyor, bu tasarrufun da Genel Başkanımız Sayın Kılıçdaroğlu başta olmak üzere onlar tarafından değerlendirilmesini istiyoruz. Talebimiz o.''
Parti Meclisi'nin
ülke koşullarını değerlendirerek ''Şimdi bunlarla uğraşacak zamanımız yok'' şeklinde bir tavır sergilemesi halinde ise bunu da takdirle karşılayacaklarını kaydeden Akdoğan, kişisel isteklerle değil, parti menfaatini göz önünde bulundurarak hareket ettiklerini, hiçbir beklenti içinde olmadıklarını vurguladı.
(SET-EÜN-ERD)04.07.2011 12:31:46