CHP Genel Başkanı
Kemal Kılıçdaroğlu,
terörle ilgili olarak, ''Her yerde bu sorunun silahla çözülemeyeceğini söylüyoruz. Bizim dışımızda silahla çözülmez diyen var mı?'' dedi.
Hakkari'deki sınır karakollarını ziyaretinin ardından helikopterle Van'a dönen Kılıçdaroğlu, CHP Van İl Başkanı
Ertuğrul Çabukel'i ziyaret etti.
Gezi ve incelemeleriyle ilgili olarak gazetecilere açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
''Bazı görevler vardır ki çok zor şartlar altında yerine getirilir. Bunlardan birisi de askerlik. Bugün Ak
tütün Karakolu'na gittik.
Askerlerle beraber olduk. Nereli olduklarını sorduğumuzda Gaziantepli, Burdurlu, İstanbullu, Mardinli, Tekirdağlı, Ordulu, Kastamonulu asker arkadaşlar görev yapıyordu. Hepsi inançlı, kararlı, görevlerinin bilincinde. Kendileriyle öğle yemeği yedik. Son derece mutlu oldular. Zor koşullarda görev yapıyorlar ama sonuçta görevlerini tamamlayacaklar. Bunun azim ve kararlılığı içindeler. Kendilerine teşekkür ettik ve Van'a döndük.''
Bir gazetecinin ''Neden
Aktütün Karakolu'nu
tercih ettiniz'' sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
''Aktütün'ü biz seçmedik. Sadece sınır karakollarında görev yapan askerlerimizi ziyaret etmek ve bayram gününde onlarla beraber olmak istedik. Bu talebimizi ilettik. Aktütün'e gidelim diye tercih ettiler. Bizim için fark etmiyor. Sonuçta çok zor koşullarda görev yapıyorlar. Aktütün daha önce 3 kez saldırıya uğrayan karakollardan birisi. Tercih bizden değil tümüyle karşı taraftan. Askerin morali gayet iyi, yeni bir bina yapılmış, binayı da bize gezdirdiler. Donanım olarak da iyi. Askerin morali de iyiydi.''
Bu ülkede bırakın ölmeyi hiç kimsenin burnunun dahi kanamasını istemediklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
''Aynı havayı teneffüs ediyoruz, aynı coğrafyada yaşıyoruz, aynı suyu içiyoruz. Peki o zaman niye düşmanız, niye birbirimizi öldürüyoruz? Bu sorun 1 yılın sorunu değil, 2 yılın, 10 yılın veya 20 yılın sorunu değil. Çözüm üretmeyen kim,
siyaset kurumu. Defalarca söyledim. 9 yıldır iktidarda olan Adalet ve Kalkınma Partisi bu sorunu çözmek için parlamentoya bir
öneriyle geldi mi, hayır. CHP olarak şu çağrıda bulunduk defalarca: Getirin önerinizi
destek verelim, bu sorun nasıl çözülecekse çözelim, öneri gelmedi. Şu algının değişmesini istiyorum, 'efendim AKP bu sorunu çözecek, CHP engel oluyor', tam tersi, sorunu çözmek isteyen CHP, sorunun önündeki en ciddi engel de Adalet ve Kalkınma Partisi'dir. 9 yılda bu sorunu çözmeyen bir siyasi iktidara artık
bölge halkının da güven duymaması gerekiyor. Bu sorun, siyaset kurumunun ortak paydasını oluşturmaktadır, bakın, altını çiziyorum, ortak paydası. Bu sorun hepimizin ortak sorunudur, bu sorunu çözmek için hepimizin ortak hareket etmesi lazım. Defalarca söyledik. Kendi çözümümüzü de söyledik. 'Parlamentoda ortak
akıl heyeti kuralım' dedik. 'Nasıl çözülür, gelin masaya yatıralım' dedik. AKP geldi mi, gelmedi, gelmek istiyor mu, hayır istemiyor. O nedenle sorunun önündeki en ciddi engel AKP'dir. Sorunu akılcı yöntemlerle, insan haklarına dayalı yöntemlerle çözmek isteyen, çözüm için her türlü çabayı da sarf eden CHP'dir. Bu kadar açık söylüyorum. Bu soruyu soracaksanız CHP'yi bu sorunun dışında tutun. Diğer partililer için ne söylersiniz bilmem ama sorunun çözümü için en sağlıklı tavrı takınan parti CHP'dir.''
Her yerde terör sorununun silahla çözülemeyeceğini söylediklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
''Bizim dışımızda 'silahla çözülmez' diyen var mı? AKP mi söylüyor, hayır. Bu soruyu sormak isterim. Bizi televizyonları başında izleyen bütün yurttaşlarıma soruyorum, bu sorunun çözülmesi için AKP'nin getirdiği öneriyi bilen tek Allah'ın kulu çıkıp söylesin. 'Bu sorunu çözmek için biz böyle bir yol izliyoruz' desinler, biz de bilelim. Kimse bilmiyor. Vatandaşlar dönüp gelip bize soruyorlar. Bize 'sorunun çözümüne siz katkı verin' diyorlar. İyi, katkı vereceğiz de neyine katkı vereceğiz, yolunu, yöntemini bilmiyoruz, haritasını bilmiyoruz, kimse bir şey bilmiyor. Bizim arzu ettiğimiz, siyaset kurumu üzerine düşeni yapsın, bu sorunun çözümüne ilişkin uyguladığı yöntemi ortaya koysun.''
''Operasyonlarla PKK'nın biteceğine inanıyor musunuz'' sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, ''Bizler ne operasyonun başlangıcı ne de sonucu hakkında bilgiye sahip değiliz. Sizler ne kadar bilgiye sahipseniz bizler de o kadar bilgiye sahibiz. Resmi açıklamalar var, bizler de oradan bilgi sahibi oluyoruz'' dedi.
-BM'NİN RAPORU-
Birleşmiş Milletler'in (BM) ''Mavi
Marmara Raporu'' ile ilgili görüşlerinin sorulması üzerine de Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
''
Mavi Marmara olayı beklenen sonucu doğurmadı. AKP, olayı BM'ye taşıdı. BM'den çıkan
rapor, en azından
Türkiye'yi tatmin etmedi, bizi de tatmin etmedi. Yani eğer o rapora bakıp Türkiye cephesinden değerlendirirseniz sıfıra sıfır elde var sıfır. Hatta sıfır da değil negatif. Çünkü Gazze'nin abluka altına alınmasını BM raporu meşru gördü. Oysa Gazze'nin abluka altına alınması bir insanlık dramıdır ve meşru görülemez. Orantısız güç kullanıldı, yurttaşlarımız hayatını kaybetti ve bu orantısız güç kullanılmasının sonucunda özür bile dilemediler, tazminat bile ödemiyorlar. Şimdi ne kararı aldık, efendim
İsrail ile ilişkileri 2. katip düzeyine indireceğiz. Geçmişte de oldu, ne oldu, güvenlikle ilgili anlaşmayı askıya alacağız, zaten daha önceden de askıdaydı. Hiç ticari ilişkilerden söz eden var mı, yok, niye? Brüksel'de kapalı kapılar ardında İsrailli yetkililerle yapılan görüşmeleri biliyorsunuz. Basına da yansıdı. Yani BM raporu ile ortaya çıkan sonuç, Türkiye ayağına kurşun sıkmıştır. Yarın İsrail alacak BM raporunu, diyecektir 'Abluka altına aldım Gazze'yi. İşte BM'nin raporu'. AKP bu konuda sınıfta kalmıştır. Faturayı da Türkiye Cumhuriyeti'nin yurttaşları ödeyecektir.''
Açıklamanın ardından Kılıçdaroğlu, partililerle basına kapalı görüştü.
(İZ-RİN-HAN)04.09.2011 17:23:19