Ramazan Ercan -
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, hükümetin
Gazze ablukasını kendi eliyle meşrulaştırdığını iddia ederek, ''O ablukayı delmek için canlarını veren vatandaşlarımızın ruhu incitilmiştir'' dedi.
Genel Başkan Kılıçdaroğlu, Aydın Belediyesinde düzenlediği basın toplantısında, Mavi
Marmara saldırısıyla ilgili kurulan BM Soruşturma Komisyonu Paneli'nde yer alan
Türkiye temsilcisi Özdem Sanberk'i suçlayan açıklamalar yapıldığını, ''bunun siyasi yüzsüzlük olduğunu'' belirtti.
Kılıçdaroğlu, ''Sayın Sanberk'i seçen hükümet, resmen
tayin eden hükümet, talimatlandıran ve dışişleri müsteşarıyla birlikte müzakereye yetkilendiren hükümet ve bizatihi müzakereleri takip eden
Dışişleri Bakanı. Peki kimden şikayet ediyor? Sanberk kendisine ne talimat verildiyse onu yerine getirdi, şimdi günah keçisi yapılıyor'' diye konuştu.
''
Hükümetin Gazze ablukasını kendi eliyle meşrulaştırdığını'' ileri süren Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
''O ablukayı delmek için canlarını veren vatandaşlarımızın ruhu incitilmiştir. Peki ne yapılmalıydı? Şayet
İsrail'e müeyyide uygulanacaksa hiç bu yola başvurmadan evvel uygulanmalıydı. Dünya kamuoyunun yeterli desteği vardı. Türkiye, İsrail üzerinde fiili bir
baskı kurabilir etkili de olurdu. O zaman İsrail'in eli zayıftı. Şimdi ise İsrail'in eli güçlendirilmiştir, hem de bizim hükümetimiz tarafından güçlendirilmiştir. Sayın Başbakan'ın macera arayışları Türkiye'yi bu noktaya getirmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde
demokrasi bilincinden ve terbiyesinden bu kadar uzak, dış politikayı bu kadar karanlık dehlizlerde yürüten, hiçbir şeffaflığı olmayan bir başka hükümet yoktur.''
Kılıçdaroğlu, ''
Dışişleri Bakanı'nın muhalefet partilerini talimatlandırmayı
ihmal etmediğini'' kaydederek, şöyle devam etti:
''Siz Türkiye'nin itibarını, saygınlığını, bölgedeki etkinliğini saçma sapan politikalarınızla Akdeniz'in sularına gömün, biz size alkış tutalım, bu olacak şey mi? Ne zaman bizi bilgilendirdiniz? Gizli, açık bir toplantıyla ne zaman parlamentoyu bilgilendirdiniz ki şimdi arkanızda durmamızı istiyorsunuz. Siz ulusal çıkarlarımızla böylesine acemice oynarken görmeyeceğiz, duymayacağız, sesimizi çıkarmayacağız öyle mi? Tam aksine yanlışa 'yanlış' diyeceğiz, halkımızı doğru bilgilendireceğiz. Bir hafta önce
Suriye ile savaş noktasına gelen Türkiye, bir hafta sonra İsrail'le aynı noktaya geldi. Bu absürt bir durumdur, bir garabettir. Bütün bu işler, parlamentoya bilgi verme ihtiyacı duyulmadan yapılmaktadır. Oysa parlamentoya bilgi vermek demokratik bir mecburiyettir. Nasıl oluyor da her hafta bir başka
ülke ile savaş durumuna geliyoruz? Bunun hesabı verilmeli, açıklaması yapılmalıdır. Bize göre Gazze ablukası, İsrail-
Filistin büyük sorununun alt kümelerinden birisidir. Ana sorun çözülmeden ne abluka sorunu çözülebilir ne de İsrail'in
Batı Şeria ve Golan'daki haksız işgali sona erdirilebilir. Türkiye'nin asıl yapması gereken, Ortadoğu'daki sorunların anası olan İsrail-Filistin sorununun çözümüne katkıda bulunmak hatta aktif ara bulucu olmaktır. Gelinen noktada Türkiye bu imkanı kaybetmiştir.''
-''TÜRKİYE'NİN DIŞ POLİTİKASI GAZZE'YE ENDEKSLENEMEZ''-
Türkiye'nin dış politikasının salt Gazze'ye endekslenemeyeceğini, böyle bir durumun Türkiye'yi bloke edip yapıcı rol oynamaktan uzaklaştıracağını'' ifade eden Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle tamamladı:
''Oysa Türkiye'nin menfaati Filistin meselesinin adil bir çözüme ulaştırılmasıdır.
Taraf haline gelen Türkiye'ye ne Gazze'nin ne de bölgenin ihtiyacı vardır. AKP hükümetinin popülizm hevesine
kurban ettiği Türk dış politikasının geldiği durum hakkında herkesi bir kez daha düşünmeye davet ediyorum. Komşularla sıfır sorun sloganıyla yola çıkan AKP hükümetinin sayesinde Ortadoğu'dan Kafkaslar'a kadar Türkiye'nin sorun yaşamadığı bir ülke hemen hemen kalmadı. Türkiye, tıpkı Suriye örneğinde olduğu gibi, neredeyse ebedi kardeş ve dost ilan ettiği, başbakanın devlet başkanıyla kol kola gezdiği bir ülkeye karşı bir ay içinde savaş imasında bulunabilecek kadar tutarsız bir görüntü vermektedir. AKP'nin Türkiye'yi sözüne güvenilmez, sözü dinlenmez ve ne dediği belli olmayan bir ülke konumuna düşürmeye hiç mi hiç hakkı yoktur. AKP'nin komşularla sıfır sorun politikası, çok kısa sürede elde var sıfır politikasına dönüşmüştür. AKP hükümeti bu kafayla giderse Türkiye kaybetmeye devam edecektir.''
(Son)
(RMZ-BAH-HAN)07.09.2011 14:20:41