Chp Genel Başkan Yardımcısı Ayata:

Chp Genel Başkan Yardımcısı Ayata:

CHP Genel Başkan Yardımcısı Sencer Ayata, ''Türkiye, adını nasıl koyarsak koyalım, giderek otoriterleşen bir siyasi sistemle karşı karşıya'' dedi. Ayata, partisinin Bursa İl Başkanlığında düzenlediği basın toplantısında, ülkenin birçok yerinde büyük bir heyecan gördüklerini, CHP'ye yönelik büyük ilgi olduğunu söyledi. Bu ilginin kaynağında çok önemli gelişmeler olduğunu vurgulayan Ayata, şöyle konuştu: ''Bunların başında gelen, CHP'nin kamuoyuna yönelik olarak yeni, dinamik, canlı bir görüntü vermeyi, hatta bunun arkasındaki özü yansıtabilmesidir. Yeni dediğimiz zaman Cumhuriyet Halk Partisi, kendi tarihi değerlerine, birikimine, tarihin her aşamasındaki elde edilen sonuçlara, başarılara sahip çıkan partidir. CHP için cumhuriyetin kurucu değerleri vazgeçilmez özelliklerdir. Bir parti tamamıyla, bir omurgadan yoksun olursa, kendi geçmişini iyi diğerlendirmezse, değişimi de başaramaz. Değişimin anahtarı geçmiştedir. CHP, halkçı kimliği, sosyal adaletçi kimliği ön plana çıkarıyor. Halkla daha yakın iletişim kurmaya çalışıyor.'' Ayata, bunların arkasında ilham alınanın, 1970'lerde, 'ortanın solu hareketi ve Ecevit hareketi' olduğunu belirterek, ''Tarihi bakımdan zengin olan bir parti, kökleri olan bir parti, tarihinde, istediği örnekleri kendisine o gün için ilham ve moral verecek örnekleri bulabilir. Bugün için de efsane bir lider Ecevit ve Ecevit etrafında büyük halkçı hareket CHP için yeniden bayrak olmuştur'' dedi. -''OTORİTERLEŞEN SİYASİ SİSTEM''- Geçen 10 yılda Anadolu'da toplumsal eşitsizliklerin daha da derinleştiğini ileri süren Ayata, şöyle devam etti: ''Verilen görüntü ne olursa olsun, çok yaygın eşitsizlikler, adaletsizlikler, yoksulluklar var. Özellikle tarım sektöründe görüyoruz. Türkiye, adını nasıl koyarsak koyalım, giderek otoriterleşen bir siyasi sistemle karşı karşıya. Bu otoriterleşen siyasi sistemin çeşitli özelliklerini günlük yaşamın birçok yönünde her an görüyoruz. Bu nerede kendini gösteriyor? Söz, ifade özgürlüğü üzerine, toplantı özgürlükleri üzerine, örgütlenme özgürlüğü üzerine ve hatta daha da ötesi girişim özgürlüğü üzerine yapılan baskılarda kendini gösteriyor. Temel insan hakları diye düşünüyoruz. Temel insan haklarının güvencesi olan bağımsız güçlü bir hukuk devleti ve hukuk devletini ayakta tutacak olan, esas temel teşkil eden yargı bağımsızlığı ilkesi Türkiye'de devamlı çiğneniyor. Yargı bağımsız olmazsa, güçler ayrılığı ilkesi korunmazsa, içtiğimiz su kadar yediğimiz yemek kadar değer verdiğimiz temel hak ve özgürlükleri korumamız da imkansız hale gelir.'' -''KARPUZU ORTADAN KESER GİBİ''- Ayata, Türkiye'de 'benden yana olan olmayan ayrımı'' olduğunu iddia ederek, şunları söyledi: ''Bu, her alanda görülüyor. Senin medyan benim medyam, senin işverenin benim işverenim, daha dün yapılan canlı örnek var TÜSİAD'a yönelik yapılan. Senin üniversiten, benim üniversitem, senin sendikan, benim sendikam... Türkiye'de hiçbir zaman bu kadar net şekilde, toplum kesimleri bir karpuzu ortadan keser gibi 'sen bu taraftasın ben bu taraftayım' diye bölünmedi. Bu çok tehlikeli bir gidiş. Her yanda bir yandaş kollaması ve bunun karşısında yurttaşların dışlanmasını görüyoruz. Bu iyi bir gidiş değildir. Bu, uzun dönemde orta dönemde Türkiye'yi çok tehlikeli bir şekilde ayrıştırmaktadır. Bu açıdan 'herkes için CHP', rastgele ortaya atılmış bir kavram değildir. Çok düşünülmüş kavramdır. Bütün toplum kesimlerine seslenen parti olmak istedik.'' -ARINÇ VE TÜSİAD ARASINDA YAŞANANLAR- Bir basın mensubunun ''Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ile TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner arasındaki tartışmayı nasıl değerlendiriyorsunuz?'' şeklindeki bir soruyu Ayata, şöyle yanıtladı: ''Biraz önce söyledim, bu durum, işveren örgütlerini de 'sana yakın olan bana yakın olan' diye ayırmanın başka bir uzantısıdır. Örneklerini gördük, 'bitaraf olan bertaraf olur' diye demeç verilmişti. İlgili işveren kuruluşu bu konudaki rahatsızlığını belirtmişti. Bunun da ötesinde daha üzücü nokta var. Kesinlikle hepimiz çok iyi biliyoruz ki ilgili işveren kuruluşunun sözcüleri, 'internetteki yasaklar kaldırılsın' dedikleri zaman akıllarında belirli illegal kanalların veya bu konuda yasak yayınlar yapan, toplum ahlakını bozan siteleri kastetmiyordu. Onlar, düşünce özgürlüğünü, bilgi alma özgürlüğünü, haberleşme özgürlüğünü kastediyordu. Sanki onlar bunu düşünüyormuş, kastetmiş gibi, özel taciz ifade eden bir demecin kullanılması ayrıca üzücüdür, ayrıca esef vericidir.'' -ANKETLER- Ayata, ''Yapılan anketler konuşuluyor. Güneydoğu ve Doğu Anadolu'da CHP ve AK Parti'nin kafa kafaya gittiği konuşuluyor. Bu konuda neler söyleyeceksiniz?'' sorusu üzerine, şunları kaydetti: ''Bütün kamuoyu yoklamalarını izliyorum. Onlara bakarak belli eğilimleri saptamaya çalışıyorum. Cumhuriyet Halk Partisi, ülkenin bütününde yükseliş eğilimi içinde, AKP'nin oyları kesinlikle düşüş eğilimi içinde. Bu fark nedir? Çoğu AKP'yi önde gösteriyor ama aradaki fark hızla daralıyor. Biz çok kritik olan son 15 güne daha morali yüksek olarak giren partiyiz. Nereye gidersek gidelim halkta olan ilginin belirgin şekilde arttığını görüyoruz. Kayseri'nin ilçeleri, çoğu CHP'ye yüzde 2-3 oy aldığı ilçeler... Bunları bizzat gezdim. Yüzde 2-3 oy alan parti, 15 bin kişilik ilçede 4-5 bin kişi topluyorsa, orada da toplama bir dinleyici olmayacağına göre, üçte biri alkışlıyorsa sizi, orada da canlılık vardır.'' Toplantıya, CHP Genel Başkan Yardımcısı Sena Kaleli de katıldı. (ZAK-ERD)28.05.2011 14:13:18
<< Önceki Haber Chp Genel Başkan Yardımcısı Ayata: Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER