Efsun Yılmaz -
Eczacı Şule İlkkurşunlu'nun başkanlığındaki
Çevreci Eczacılar Kooperatifi, evlerden
gönüllü eczanelere ulaşan 30 ton atık ilacın çevreye değil,
imha tesisine gitmesini ve doğaya zarar vermeden yok edilmesini sağladı.
İlkkurşun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Avrupa'nın bazı ülkelerinde atık ilaçların düzenli olarak toplandığını ve imha edildiğini belirtti.
Almanya,
İspanya,
Kanada ve Avustralya'da atık ilaç sisteminin düzgün işlediğini ifade eden Şule İlkkurşunlu, Türkiye'de ise bugüne kadar atık ilaçların çevreyi kirletmemesi amacıyla herhangi bir projenin yapılmadığını söyledi.
İzmir Eczacı Odası olarak
Atık İlaç Hareketi
Projesi için İzmir Kalkınma Ajansı'nın (İZKA) fon programına başvuruda bulunduklarını dile getiren Şule İlkkurşun, Türk Eczacılar Birliği'nin eşfinansör olduğu proje kapsamında Çevreci Eczacılar Kooperatifi'ni kurduklarını ve eczanelerdeki 30 ton ilacı imha ettirdiklerini söyledi.
İzmir ve ilçelerinde 190 gönüllü eczane belirlediklerini, eczanelere atık ilaç toplama konteyneri koyduklarını anlatan İlkkurşun,
broşür,
afiş bastırdıklarını, okul ve belediye toplantılarına giderek atık ilaçların zararlarına ilişkin bilgilendirme yaptıklarını kaydetti.
-SUYA KARIŞIYOR, BEBEĞE ULAŞIYOR-
Düzenli olarak imha edilmeyen bozulmuş ya da son kullanma tarihi geçmiş ilaçların çöpe atıldığını ifade eden Şule İlkkurşun, ''Atık ilaçlar yer altı sularına geçiyor ve içindeki o maddeler de suya giriyor. Oradan ayrıştırmanın yolu yok. Katı atıkları arıtırsınız ama ilacı arıtamazsınız. Toprağa, ağaçlara, sebzeye gidiyor, oradan da bize ulaşıyor'' dedi.
Tansiyon ilacı kalıntısının bebeğe kadar ulaştığını anlatan Şule İlkkurşun, kutusu açılmadan atılmış yüzlerce, binlerce ilacın olduğunu dile getirdi.
Özellikle çevreye atılan
hormon ilaçlarının,
toplum sağlığını etkilediğini ve hormonlarda değişikliğe neden olduğunu söyleyen Şule İlkkurşun, ''Atık ilaçlar özellikle kişinin antibiyotiğe direncini artırıyor. Kısırlık da toplumda çok yaygınlaştı. En büyük nedenlerinden birinin atık ilaçlar olduğunu düşünüyoruz'' şeklinde konuştu.
Çöpü karıştıran insanların da sık sık zehirlendiğini söyleyen Şule İlkkurşun, çevre ve insan sağlığına atık ilaçların zarar vermemesi amacıyla başlattıkları projeyi 9 aydır sürdürdüklerini anlattı.
-''DON KİŞOT GİBİ OLDUK''-
Atık ilaçları toplamaya devam ettiklerini, yeni projeler üretmek için de çalıştıklarını ifade eden İlkkurşun, ''Kooperatif kapsamında çalışmaya devam ediyoruz. Bizler biraz
Don Kişot gibi gönüllü olduk. Ciddi bir
manzara ortaya çıktı. Türkiye'de ilk kez hayata geçirdiğimiz bu proje örnek oldu. Diğer illerden arayıp atık ilaçları ne yapacaklarını soranlar oluyor. İmhayı devam ettiriyoruz. Son iki kamyonun imha bedelini de
Buca Belediyesi karşıladı'' diye konuştu.
İmha ettikleri ilaçları kaydettiklerini, İzmir'de kullanılmayan ilaçların profilini çıkardıklarını da söyleyen İlkkurşun, hangi ilaçların neden atıldığını saptamaya çalıştıklarını ifade etti.
Atılan ilaç profilini akılcı ilaç kullanımına yönelik
bütçe yapımında kullanabileceklerini de ifade eden Şule İlkkurşun, özellikle
kalp ve
şeker hastalarının kullandığı ilaçların atık ilaçlar arasında çoğunlukta olduğunu söyledi.
Raporla alınan ilaçların çok sayıda yazılmaması gerektiğini, ilk ilaç alımından sonra ilacın hastaya uygunluğunun belirlenebileceğini vurgulayan İlkkurşun, ''Hastayı olumlu etkilemeyen ilaçlar kutu kutu çöpe gidiyor. O nedenle kullanılmayacak ilaç fazla sayıda alınmamalı. Bunun ciddi bir bütçesi de var. Çok para gidiyor. Çevre sağlığına, insan sağlığına ve bütçeye ciddi zararları oluyor'' dedi.
(EFS-MV-BŞK-OSM)01.06.2011 10:49:08