Balyoz davasında savunmasını yapan eski 1.
Ordu Komutanı
emekli Orgeneral Çetin Doğan, savunmasından şüphe duyulması halinde bilirkişi oluşturulmasını talep etti.
İstanbul 10. Ağır
Ceza Mahkemesi'nde görülen Balyoz davasında
tutuklu sanık Çetin Doğan, üç celse önce başladığı savunmasına devam etti.
1. Ordu Plan Semineri-2003 Sonuç raporunu avukatı Hüseyin Ersöz'e okutan Doğan, "Sayın Başkan, bu gerçekler karşısında '
Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini cebren ıskat veya vazife görmesini men etmeye teşebbüs suçunu' işlediğimiz ilişkin kuşkunuz kaldıysa açıklayınız. Üyeler siz de açıklayınız." diye konuştu.
İddianamenin yer yer gülünç olan polis tespit tutanaklarına dayandığını belirten Doğan,
Ergenekon soruşturmalarını yürüten
Savcı Zekeriya Öz'ün 5 farklı imzasının bulunduğu bir
belgeye ilişkin polis tespit tutanağını örnek olarak gösterdi. Öz'ün imzalarının bulunduğu belgeyi internetten elde ettiğini anlatan Doğan, "1997 senesinde benim hakkında imzasız bir evrak MİT'e gönderilmiş. Bu evrak bir Ergenekon sanığının çekmecesinde bulunmuş. Bunu üzerine 2008 senesinde bir televizyon kanalının yayınlandığı haberde benim şeref ve haysiyetimle oynayan bölümler vardı. 'TSK'de
Alevileri ön plana çıkarmak doğrultusunda çalışmalar' yapıyormuşum. Ben Alevi olsam bunu söylerim. Alevi yurttaşlara sempatim vardır. Savcı
Zekeriya Öz hakkında dava açtım. Bu davada elimde bir belge olması için bu evrakı elimde tuttum." dedi.
Dosyadaki belgelerin sahte olduklarını kanıtladığını iddia eden Doğan "Bütün bu açıklamalardan sonra bizleri içeride tutmaya devam edebilirsiniz. Böyle bir durum karşısında davamızı Türk ulusuna
havale ederek onun çözmesini isteyeceğiz. Bizim elimiz, kolumuz bağlı. Türk ulusunun bir şeyler yapacağından eminim." dedi.
Mahkemenin halen bir kuşkusu olması durumunda bir bilirkişi heyetinin oluşturulmasını talep eden Doğan, ayrıca dönemin
Genelkurmay Başkanı ve
Kara Kuvvetleri Komutanı ile seminerde bilgisayar başında oturan subayların da şahit olarak dinlenilmesini istedi.
Türk ulusunun yüksek bir
adalet duygusuna sahip ve inançlı bir
halk olduğunu söyleyen Doğan, "Haksızlık ve
hukuksuzluk karşısında halkımızın beynine şu kutsal söz kazınmıştır. 'Nerede bir kötülük görürsen elinle düzelt, elinle düzeltemiyorsan dilinle düzelt, dilinle de düzeltemiyorsan kalbinizle düzeltin.' Halkımız zulmün vasıtası haline gelmekte olan adaletin tekrar mülkün temeli olması için eliyle müdahale edecektir. Bu müdahale de 12 Haziran'daki
seçim sandığı olacaktır."