Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı Ömer
Dinçer, 2002 yılında en
yoksul yüzde 10'luk kesimin geliri ile en zengin yüzde 10'luk kesimin geliri arasındaki farkın 18 kat olduğunu belirterek, ''Bu oran 2009 sonu itibarıyla 11'e düştü. 2010 yılında daha da düşmüş olacağını tahmin ediyoruz'' dedi.
Bakan Dinçer,
Konya Şoför, Nakliyeci ve Otomobilciler Odası'nın
Mevlana Kültür Merkezi'nde düzenlenen Şoför Kurultayı'na katıldı.
Dinçer, yaptığı konuşmada, TBMM'de kabul edilen ''Torba Yasa''da
şoför esnafıyla ilgili önemli düzenlemelerin yer aldığını belirtti. Ehliyeti olan ancak vasıtası olmayan şoförlerin ''Torba Yasa'' ile artık SSK'lı gibi kabul edileceğini ifade eden Dinçer, yine
kaza anında sağlık hizmeti alan şoförlerin, kazanın sebebi kendisi görülmesi durumunda da sağlık hizmetlerinin bedelini ödemeyeceğini bildirdi.
AK Parti iktidarı döneminde yoksullukla mücadele için yapılan çalışmaları anlatan Dinçer, ''Yoksullukla ilgili konuya fazla kafa yormamış siyasi parti yöneticileri, genellikle sosyal
yardım miktarlarını artırarak yoksulluğu ortadan kaldıracaklarını varsayıyor. Halbuki bir insana bir öğün veriyorsanız doyurursunuz ama ikinci kez, ikinci öğünü de vermek zorundasınız. Sürekli sosyal yardım yaparak insanları sosyal yardımdan
kurtarma imkanı yok'' dedi.
Dinçer, bu nedenle daha çok, yoksullukla mücadele programı üzerinde durduklarını vurgulayarak, bu kapsamda
ekonomik büyüme, eğitim ve istihdam gibi konulara büyük önem verdiklerini söyledi.
2002'de
Türkiye'de yaklaşık 19 milyon insanın yoksul sayıldığını ifade eden Dinçer, şöyle konuştu:
''Neredeyse nüfusun üçte biri yoksul sayılıyordu. Halbuki 2009 yılı sonu itibarıyla Türkiye'deki yoksul sayısı 12 milyon 751 bine düşüyor. Muhalefet 'yoksul sayısını 800 bin kişi artırdınız' diyor. Aslında kamuoyunun gözünden bir gerçeği saklıyor. Evet; 2008 yılında yoksul sayısını 12 milyonun altına düşürmüştük. 2009 yılında küresel
kriz sebebiyle ekonomi daraldı, gelirlerde düşme oldu ama bir artış söz konusuydu. Esas mukayese yapmamız gereken nokta, yoksul sayısını 19 milyonun üzerinden alıp 12 milyon civarına indirmiş olmaktı. Bu gerçeği saklıyorlardı. 2002 yılında 100 haneden 22.4'ü yoksul kabul ediliyordu. Bu oran 14'e düştü. 2002 yılında en yoksul yüzde 10'luk kesimin geliri ile en zengin yüzde 10'luk kesimin geliri arasındaki fark tam 18 kat idi. Bu oran 2009 yılı sonu itibarıyla 11'e düştü. 2010 yılında daha da düşmüş olacağını tahmin ediyoruz.''
Bazı siyasilerin reklam yaparak ''yoksul kesimin GSMH'dan aldığı payı artıracağız'' dediğine dikkati çeken Dinçer, ''Zaten Türkiye'de GSMH'dan alınan payı artıran bir iktidar varken bunu söylüyor olmak avantaj sağlar mı birisine? GSMH'dan yoksul kesimin yüzde 10'luk diliminin aldığı pay 2002'den bu yana tam yüzde 192 oranında arttı. Zengin kesimin aldığı pay ise sadece yüzde 90 oranında arttı'' dedi.
Yine 2002'de aylık geliri 50 liranın altında olan insan sayısının toplam nüfusun binde 2'si olduğunu belirten Dinçer, 2008 yılından bu yana aylık geliri 50 lira altında olan kimse kalmadığını söyledi. Aylık geliri 100 liranın altında olan yoksul oranının da 2002'de toplam nüfusa oranının yüzde 4 civarında olduğunu bildiren Dinçer, 2009 yılı sonu itibarıyla bu oranın binde 2'ye düştüğünü kaydetti. Dinçer, aylık geliri 200 liranın altında olan insan sayısının 2002'de yüzde 28 iken, bu oranın 2009 sonu itibarıyla yüzde 4'e düştüğünü vurgulayarak, ''Önümüzdeki iktidar döneminde de bu oranı, 200 lira altında geliri olan insan sayısını sıfırlamak istiyoruz'' diye konuştu.
Yoksulluğun azaltılması için önemli bir ayağın da eğitim olduğunu belirten Dinçer, yoksul kesimin çocuklarının eğitimi için de büyük destekler verdiklerini söyledi.
Ekonomik kalkınmanın diğer bir ayağının da istihdam olduğunu ifade eden Dinçer, şöyle devam etti:
''(Her yıl 700 bin kişiye iş vereceğiz) diye övünenler var. 2010 yılında Türkiye'de 1 milyon 317 bin kişiye istihdam sağladık. 2009 yılında kriz olmasına rağmen, dünyada istihdam daralmasına rağmen, biz 83 bin net istihdam sağladık. 2008 yılında 980 bin kişiye istihdam sağladık. 1 milyon 317 bin kişiyi istihdam sağlamış iktidarın olduğu yerde '700 bin kişiye istihdam sağlayacağız' diye övünmenin yeri olabilir mi? Bu kendiliğinden olmadı. Hükümetin 2008 yılından beri pi
yasayı esnekleştiren, kadın,
genç, özürlüler ve meslek liselerine yönelik aldığı
teşvik tedbirleriyle birlikte oldu. Bu açıdan istihdamın sağlanması iktidarımızın öncelikli konularından biri olmuştur, olmaya devam edecektir.''
Toplantıya,
Dışişleri Bakanı
Ahmet Davutoğlu, Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, AK Parti Konya
Milletvekili Ayşe Türkmenoğlu, Konya Şoför, Nakliyeci ve Otomobilciler Odası Başkanı Kemal Can ve çok sayıda şoför katıldı.
Toplantı sonunda
Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu Başkan Vekili Celil Anık, ahilikte ustalığa geçişte verilen ''ustalık beratı''nı, Baş
bakan Recep Tayyip Erdoğan'a iletmesi için Bakan Dinçer'e verdi.
(RIF-MRS-SRP)03.06.2011 14:31:07