Cumhuriyet Halk Partisi (
CHP) Parti Meclisi (PM) Üyesi Dr.
Muhammet Çakmak, ilahiyatçı olarak girdiği CHP'de fikirlerinin çok eleştirildiğini ancak zamanla düşüncelerinin kabul gördüğünü anlattı. CHP'nin eksenin kaymadığını, aksine
toplumla arasındaki irtibatsızlıkları çözdüğünü kaydeden Çakmak, partinin başörtüsü meselesini
seçimler sonrasında çözeceğini savundu. Özellikle
Fethullah Gülen hakkında söylediği sözlerden sonra belli kesimler tarafından eleştirildiğini hatırlatan Çakmak, parti içinde yavaş yavaş kabul gördüğünü ve saygı duyulmaya başlandığını aktardı.
Özel bir eğitim kurumunun düzenlediği seminere konuşmacı olarak katılan CHP'nin çiçeği burnunda PM Üyesi İlahiyatçı Dr. Muhammet Çakmak çarpıcı açıklamalarda bulundu. Soru
cevap şeklinde geçen seminerde katılımcıların gündeme dair sorularını yanıtlayan Çakmak, bir katılımcının "CHP'nin dinle olan kavgası hiç bitmemiştir. CHP bunu zaman zaman yıkmaya başladı. Şimdi de sizinle bunu gerçekleştirmeye çalışıyor. Bu noktada CHP değişir mi?" şeklindeki sorusuna,
İslam ile problemi olan her geleneğin tarih dışı kaldığı ve toplum belleğinde karşılık bulamadığı cevabını verdi. CHP'nin bu konuda yeni bir söylem geliştirdiğine dikkat çeken Çakmak, insana Allah'ın bu evrende yarattığı en görkemli varlık olarak baktıklarını ve insani değerlerin tüm saygıya layık olduğunu aktardı. Çakmak şöyle konuştu: "Bu topraklarda
Müslüman olmak aynı zamanda bir sosyoloji meselesidir, bir felsefi meseledir, bir tarihi meseledir, bir entelektüel meseledir, her şeydir. Bu anlamda İslam imanıyla problemi olan her gelenek bu topraklarda tarih dışı kalır, toplum belleğinde karşılığını bulamaz. Dolayısıyla CHP de bizim yeni geliştirdiğimiz dil; insana Allahın bu evrende yarattığı görkemli bir varlık olarak bakmak. Onun dilini, onun dinini, onun etnik yapısını, onun kültürünü ve değer sistemini tümünü aziz, ihtirama layık, saygıya layık. Böyle bakarsanız hiçbir probleminizin olmayacağını hiçbir zaman insanla aranızda
siyaset bağlamında hiçbir problemin oluşamayacağını söyledik. Bu bir politik tutum değildir. Bu bizim dünya görüşümüz.
İman etmişiz dolayısıyla bu insanı ve ahlaki olan dünya görüşünün bir si
yasal yapı içerisinde reddedilmemesi fevkalade güzel bir şeydir."
Fikirleri nedeniyle basında yoğun bir şekilde eleştirildiğini belirten Çakmak, düşüncelerinin başta fazlaca eleştirildiğini ancak zamanla ciddi boyutlarda kabul gördüğünün altını çizdi. CHP'de katkı sağlamak amacıyla bulunduğunu dile getiren Çakmak, CHP'nin eksenini kaymadığını, aksine toplumla arasındaki irtibatsızlıkları çözmeye çalıştığını dile getirdi. Çakmak, "CHP'nin ekseni kaymıyor. CHP kendi toplumsal yapısıyla kendisi arasındaki irtibatsızlıkları çözüyor. Anlamsız ilişkileri çözüyor. Bu güzel bir şey. Bazı arkadaşlar bizim yaptıklarımızı 'Ne yapıyorsunuz orada, oradan hiçbir şey olmaz.' Böyle toptan bir zihniyet olur mu?" ifadelerini kullandı.
"KİMSE KİMSEYE NASIL GİYİNMESİ KONUSUNDA DAYATMADA BULUNAMAZ"
Kılıçdaroğlu'nun
Danıştay kararını desteklediği yönündeki soruya cevap veren Çakmak, konuyla ilgili ciddi yanlış anlaşılmaların varlığından yakındı.
Başörtüsü sorunun bir kangren olduğunu bildiren Çakmak, hiç kimsenin kadınlara nasıl giyinmesi konusunda dayatmada bulunamayacağını anlattı. Çakmak şunları söyledi: "O konuyla ilgili ciddi bir yanlış anlaşılma var. Başörtüsü sorunu bir kangren. Türkiye'de hiçbir erkek kadınları nasıl giyinmesi konusunda bir dayatmada bulunmamalı. Bu
insan hakları açısından da problemli bir şey. Biz kadınları nasıl giyineceğini hangi hadle söyleme durumundayız. Buna kim karar verir. Kadınlar karar verir. Yıllarca Türkiye'de başını örten kız kardeşlerimizin acaba özel bir ajandası mı var? Sana ne kardeşim, dini bir gerekçeden giyiyor seni ne ilgilendirir. Ya da ideolojik bir gerekçeden giyiyordur sana ne. Hiç kimseyi ilgilendirmez veya babaannesi takıyor diye giyiyor hiçbir
inançla da alakalı değil. Bundan daha saçma bir şey olabilir mi? Türkiye'de
başörtüsü sorunu yıllarca bir ajanda hastalığı, hiçbir ahlaki ve insani temeli olmayan bir yaklaşım ortaya çıktı."
CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun başörtüsü meselesini çözeceğini öne süren PM Üyesi Çakmak, seçimler sonrası başörtüsü meselesinin çözümüyle ilgili teklifin meclise CHP tarafından getirileceğini iddia etti.
"CHP SEÇİM SONRASI BAŞÖRTÜSÜ MESELESİNİN ÇÖZÜMÜYLE İLE İLGİLİ TEKLİFİ MECLİSE VERECEK"
Danıştay'ın tartışmalı başörtüsü kararına da değinen PM Üyesi, meselenin politik bir kurgu olduğunu ileri sürdü. Konunun parlamentoda bir mutabakat aracılığıyla çözülmesi gerektiğini savunun Çakmak, CHP'nin Kemal Kılıçdaroğlu'yla olumlu bir perspektife büründüğünü kaydetti. Çakmak şöyle devam etti: "Eski CHP anayasa mahkemesine
itiraz ederek
AK Parti ve MHP arasındaki mutabakatı bozdu. Doğru. Herşey ile yüzleşmek lazım. Herşeyi açıkça görmek lazım. Ama yeni CHP, Kemal bey'den sonra, bir sürü olumlu perspektif içine girdi ve başörtüsü konusunda da Kemal bey bizim gibi düşünüyor; 'Evet bu mesele kadınların meselesidir.
Erkeklerin kadınlara nasıl giyinmesi gerektiği konusunda dayatmasının ahlaki bir gerekçesi yoktur."
Çakmak, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun başörtüsü yasağını savunan bir anlayışı olmadığını, politik bir tutum sergilediğini ileri sürdü. Çakmak, "Kemal bey bugün itibariyle başörtüsü yasağını savunan veya üniversitede çocuklarımızın başını örterek gitmesini yasaklayan bu karardan yana bir adam değil bu tamamen politik bir tutum. Seçim sonrası üniversitede başörtüsü yasağının kaldırılmasına yönelik ilk yasa teklifi CHP Milletvekilleri tarafından verilecektir" iddiasında bulundu.
'FETHULLAH GÜLEN BİLGE BİR İNSANDIR DEDİM DİYE ELEŞTİRİLDİM'
Parti Meclisi'ne seçilmesiyle bir süre tedirginlik yaşadığını da anlatan Çakmak, insanların bakış açılarını da merak ettiğini ifade etti. Milletin rahatsız olduğu konulara değindiğini ve gelecek tepkilerden çekindiğinin altını çizen Çakmak, özellikle
Fethullah Gülen hakkında söylediği 'Bilge bir insan' cümleleriyle fazlaca eleştirildiğini hatırlattı. Çakmak, "İlk
parti meclisi toplantısının sonrasında Anıtkabir'e gittik. 10 bine yakın CHP mensubu oradaydı. Bir tedirginlik yaşadım. Acaba bana nasıl bakacaklardı? Çünkü basında çok yoğun konuşuyordum. Yani milletin rahatsız olduğu meselelere de değindim. Fethullah Gülen
bilge bir adam dedim. Tükiye'de irtica tehlikesinden bahseden adamlar eski Marksist jargonla konuşan
komik adamlar dedim. Ben de ciddi ciddi saldırdım. Tabi bunun yarattığı bir travma oldu bilinçlerde. Anıtkabir'de yüzlerce insan koluma girdi. 'Muhammet Hoca senin ne dediğini anladık kardeşim. Yolun açık olsun, doğru söylüyorsun demeye başladı. 26 gündür CHP Tabanına konuşmaya başladım. Her geçen gün CHP tabanı beni daha iyi anlamaya başladı. Yavaş yavaş düşündükçe doğru din meselesi önemli din meselesi önemli. Kolay değil bir anda şok. Bir CHP'li bana 'Bize
soğuk suyla duş aldırdınız'" ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE'DE FOSEPTİK ÇUKUR DENİLEN BİR ENTELEKTÜEL TARAF VAR"
Eleştiriler nedeniyle duygusal anlamda çöküntü yaşadığını da vurgulayan Çakmak, Türkiye'de 'Foseptik
çukur' diye nitelendirilen bir entelektüel tarafın olduğunu tespit ettiğini söyledi. Abdullah Öcalan'la kendi fotoğraflarının yan yana gösterilmesinin kendisini duygusal anlamda etkilediğini anlatan Çakmak, "Böyle vahim, böyle trajik bir şey Türkiye'de milyonlarca insanın canını yakmış, ilkel ahlak dışı bir savaşın tarafı olmuş bir adamla benim
zihin dünyam, benim kültürel ve inanç dünyam nasıl yan yana olabilir? Bu süreçte Türkiye'de foseptik çukuru diye nitelendireceğimiz bir entelektüel taraf var. Türkiye'nin en dibinden akan bir kanalizasyon ve oradan bir büyük saldırı" diye konuştu.
Çakmak konuşmasını şöyle tamamladı: "Bir sürü insan organize bir şekilde bana saldırmaya başladı. Ne demişim? Söylediğim laf şu, toplumumuzun değer sistemiyle barışalım. Hepsi bu. Bütün orada kadınlarımızın başörtüsü meselesi gerekçesi ne olursa olsun saygıya layıktır demişim. Fethullah Hoca bilge bir adamdır demişim, eğitimle ilgileniyor, eğitimle ilgilenen herkese saygımız sonsuzdur demişim. Türkiye'de tarikatlar bir ahlak okuludur demişim. Ben bir Nakşibendi şeyhinin torunuyum. Bir trilyon defa, sonsuza kadar onur duyarım. Böyle bir adamın torunu olmaktan şeref duyuyorum. Bağıra bağıra da söylüyorum. Bunları söylemişim, bunları söylediğim için Türkiye'nin foseptik çukurundan olan insanlar bana saldırmaya ve ahlak dışı cümlelerle ifade etmeye çalıştılar. İncindim. Yüreğim yaralandı."