AK Parti Milletvekili ve Meclis Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) bağımsız adaylarla ilgili verdiği kararın nadir olarak verilen hukuki kararlardan birisi olduğunu söyledi. "Veto" edilen bağımsız adayların "memnu haklarımız iade edildi" açıklamasının önemli olduğunu aktaran Kuzu, eğer böyle bir şey varsa yanlışın düzeltilebileceğini söyledi. Burhan Kuzu, kararın ardından sokaklarda gerçekleşen yasa dışı eylemlere de tepki gösterdi. Kuzu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Meclisi toplantıya çağıralım" teklifinin de durumdan siyasi rant elde etme çabası olarak değerlendirdi. Fatih Üniversitesi'nde düzenlenen Anayasa Sempozyumu'na katılan Türkiye Büyük Millet Meclisi Anayasa Komisyonu Başkanı ve AK Parti Milletvekili Prof. Dr. Burhan Kuzu, konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı. Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) 12 Bağımsız adayın başvurusunu reddetmesiyle ilgili sorular üzerine Kuzu, YSK'nın verdiği kararın hukuki olduğunu dile getirdi. Anayasa ve yasalarda bu konuyla ilgili çok açık hüküm olduğunu vurgulayan Kuzu, "Orada hükme baktığımızda der ki; 'Bir yıl ve daha fazla mahkûmiyet almış kişiler milletvekili olamazlar' çok net. Bu arkadaşlarımızın dosyalarında anlaşılan bu. Ben dosyaları bilmiyorum ama öyle tahmin ediyorum, bu manada bir mahkûmiyet var. 2,5,- 3 yıl, 5 yıl olanlar var. Herhalde bunlar dikkate alınarak gündeme getirilmiş ve YSK bunu dikkate almak suretiyle taleplerini reddetmiş, dosyalarını eksik görmüş." diye konuştu. Bunun ilk defa olmadığını aktaran Burhan Kuzu, 2002 yılında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın henüz milletvekili adayı olduğu dönemde Yüksek Seçim Kurulu'nun benzer bir gerekçeyle ve çok yanlış bir yorumla vekillik hakkının düşürüldüğünü hatırlattı. Kuzu o dönemde kimsenin bu karara tepki göstermediğini de işaret etti. Bazı milletvekili adaylarının "Bizim memnu haklarımız iade edildi" açıklamalarının önemli olduğunu belirten Kuzu, "Olabilir, bu yol var. Bu yol verilmiş hakikaten bu imkân varsa, bu sunulursa itiraz edilir tekrar düzeltilir o manada ama bunu dikkate alarak bize haksızlık yapıldı. AK Parti bu işin içinde falan gibi bir düşünce doğru değil." diye konuştu. YSK SÜREKLİ YANLIŞ KARAR VERİYOR, BU EN DOĞRU KARARLARINDAN BİR TANESİ YSK'nın sürekli yanlış kararlar verdiğini vurgulayan Kuzu, ancak verilen son kararın en doğru kararlarından bir tanesi olduğunu dile getirdi. Kuzu, "Denk geldiği için söylüyorum hukuka uygun kararlarından bir tanesi bu. Siyaseten doğru mu ayrı mesele. Ama Yüksek Seçim Kurulu siyaseten hareket edemez ki, eldeki metne göre hareket ediyordur. Ama bu hiçbir zaman 'biz zorla seçime gireriz gerekirse banka yakarız, gerekirse PTT'yi yakarız, vatandaşın arabasını yakarız' bu yöntemle bir yere varılmaz. Bu çok yanlış bir yöntemdir. Bir şey daha merak ediyorum. Yani bunun böyle olacağı besbelli olduğu halde, bunu kendi aramızda konuştuk, bilerek nasıl böyle bir müracaat yapılır, demek ki öyle bir zemin mi acaba oluşturulmak istendi diye adamın aklına şeytan getiriyor. Elimizde olmayarak, "bunu kullanabiliriz" diye mi düşünüldü? seçimde, öyle görüyorum yoksa burada hukuka aykırı bir karar yok." şeklinde konuştu. BDP Milletvekili Sırrı Sakık'ın "YSK'ya avukatlarımız bir hafta öncesinden kamp kurdu. Bize hiçbir sorun olmadığını söylediler" açıklamasının hatırlatılması üzerine Kuzu, "Onu bilemiyorum tabiki. Belki şöyle bir yöntem uygulanabilirdi. Seçim kurulu nasıl çalışıyor bilmiyorum ama. Temenni türünden söylüyorum. Şöyle olabilirdi: Bir ön inceleme komisyonu kurulur, dosyalar inceler daha başta ama ilk verilirken eksik var mı yok mu?. Mahkum olan birine ki, o zaten sabıka kaybından bellidir. 'İki sene mahkûm olmuşsun bu kâğıt çerçevesinde, memnu hakların iadesi yönünde bir yazı var mı?" diyebilirdi. Demek ki böyle çalışmıyor yöntemi öyle değil. O an karar veremez de belki evrak eksikliği açısından olabilirdi. Zaten geç kalmış bir şey yok." dedi. "KILIÇDAROĞLU ORTAMDAN SİYASİ RANT ELDE ETMEYE ÇALIŞIYOR" Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Meclisi toplantıya çağırma" teklifiyle ilgili soru üzerine Kuzu, önerinin yaşanan ortamdan siyaseten rant elde etme çabası olduğunu savundu. Kılıçdaroğlu'nın önerisinin hiçbir tutar tarafı olmadığını dile getiren Kuzu, seçim çalışmalarına başlamış bir meclisi yeniden göreve çağırmanın zorluklarını şu kelimelerle anlattı: "Siz düşünün seçim süreci başlamışız şu anda çalışmaya gidiyoruz. Alandayız zaten devam edeceğiz çalışmalarımıza. Bütün siyasi partiler alana inmiş durumda. Bir çağrıda bulundunuz diyelim ki. Aklı zorlayan bir şey ama… Şuanda meclisin 276 milletvekili listede yok. Bunlar bir defa meclise gelmeyecek muhtemelen. Bilmem ama belki gelse de farklı oy kullanacak. İkinci olarak MHP destek vermeyecek. Tutumuna baktığınız zaman. Peki nasıl yapacaksın onu. Nasıl olacak. Besbelli ki olmayacak. Anayasa değiştirmek için 367 rakamı lazım. Olmayacak duaya âmin dememizi istiyor. Bunun olacak hiçbir yanı yok. Bunla vatandaşa açıklamış olayım da boş işlerle uğraştıklarını bilsinler." diye konuştu. YSK'nın kararında bir yanlışlık varsa bunların düzeltilebileceğini ancak sokaklarda yapılan yasa dışı eylemleri ve bunlara milletvekillerinin destek vermesini sert bir şekilde eleştiren Kuzu, "AK Parti nasıl sokağa çıkacak" diye konuşuyorlar. Ne alakası var AK Parti ile bu meselenin." tepkisini gösterdi. YSK'nın daha önce gurbetçi vatandaşların, bulundukları ülkelerin konsolosluklarında kurulacak sandıklarda seçimlere katılması yönündeki girişimi engellediğini dile getiren Kuzu sözlerini şöyle tamamladı: "Yabancı ülkelerdeki Türklerin özellikle Almanya sayın Başbakan orada konuşma yapıyor. Tam Merkel ile anlaşıyorlar. Sandıklar burada kurulsun, oylar konsolosluklarda atılsın... 2,5 milyon seçmen var. 24 vekil çıkaracak güçtedir. Tam anlaşıyorlar YSK o gece toplanıyor apar topar. Efendim 'yurt dışındakiler oy kullanma işini gümrük kapılarında yapacak' diyerek karar alıyor. Niye? Başbakan döndüğü zaman acaba bir şey mi olur? Başbakan haklı olarak ne dedi. 'Siz bizi sabote mi ediyorsunuz?' Bunlara kimsenin gıkı çıkmadı. Esas YSK'yı buradan vurmak lazımdı. Ama 4-5 arkadaşımızın yasal bir takım engelleri sebebiyle seçim kurulu doğru bir karar verdi. Az da olsa YSK'nın doğru kararlarından bir tanesi ama kıyamet kopuyor bu sefer. Yani özü itibariyle konuşulabilir. Özü itibariyle konuşulabilir ama şu anda verilen karar yasaya uygun bir karar. 'Hukuk değişmeli mi?' onu konuşuruz o başka bir mesele."