Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa
Akaydın, Kasırga operasyonu kapsamında tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan
CHP'li
Manavgat Belediye Başkanı Şükrü
Sözen'i partisinin ilçe örgütünde ziyaret ederek, geçmiş olsun dileklerinde bulundu.
Mustafa Akaydın, ziyarette yaptığı konuşmada,
seçim döneminde tanıdığı Sözen'i tutukluluk döneminde de cezaevinde ziyaret ettiğini anlattı. Yaşananların kendisini üzdüğünü ifade eden Akaydın,
Türkiye'nin otokratik anlayışın hakim olduğu bir süreçten geçtiğini belirterek, ''Bu sürecin en büyük kahramanlarından birisi benim için Şükrü kardeşimdir. Silivri'de de bir sürü kahraman var'' diye konuştu.
Türkiye'de demokrasinin kötü yönetildiğini öne süren Akaydın,
Anayasa değişikliğiyle kuvvetler ayrılığı ilkesinin iptal olduğunu, bunu, bir süre önce Antalya'da ağırladığı Avrupalı parlamenterlere de anlattığını kaydetti. Türkiye-AB Karma
Parlamento Komisyonu
Eşbaşkanı Helene Flautre'nin
iktidar partisinin yüzde 50 oy aldığını söylediğine dikkati çeken Akaydın, ''Ben de onlara şunu hatırlattım: 1930'larda
Almanya ve İtalya'daki partiler de yüzde 50 oy almışlardı. Sonuçta ne oldu? Avrupa'da 60 milyon insan öldü. Bu, demokrasinin kötü yönetilmesinden kaynaklanır'' dedi.
Akaydın, konuşmasında,
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Alman
vakıflarına yönelik iddialarını da hatırlattı. Büyükşehir Belediyesi'nin bu konuda, ''Sütten çıkmış ak kaşık gibi'' olduğunu savunan Akaydın, Başbakan Erdoğan'ın CHP'li bazı belediyelerin Alman vakıflarından aldığı yardımlarla bazı işadamlarına
ihale verdiği ve dolaylı yoldan
terör örgütü PKK'ya
destek sağladığına ilişkin açıklamalarının, ''devlet adamlığı ve ciddiyetiyle bağdaşmadığını'' öne sürdü.
Akaydın, ''Bunları kim söylüyor? Açılım adı
altında Habur'da karşılama yapılmasına neden olan Başbakan. O zaman Başbakan'a sormazlar mı, bu Alman vakıfları kimdir, neden gerekenleri yapmadın?'' diye sordu.
-''Yıldızlar karanlık çökünce ortaya çıkar''-
Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen de ziyaretten dolayı teşekkür etti. Başkan Akaydın'ın ziyaretinin kendisi için önemine işaret eden Sözen, ''Yıldızlar karanlık çökünce ortaya çıkar. Sayın Başkanım yaşanan zor süreçte beni bir dakika bile yalnız bırakmadı'' dedi.
Konuşması sırasında zaman zaman duygusal anlar yaşayan ve gözleri dolan Şükrü Sözen, ''Yaşadığımız bu süreç bizi çok duygusal yaptı. Çok zor bir süreçti. Ancak, bizler hem
aile terbiyesi, hem de parti terbiyesi almış insanlarız. Bu zor zamanları da atlatacağız'' diye konuştu.
-Akaydın'a
Film-San sorusu-
Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, gazetecilerin Film-San Vakfı'nın
Altın Portakal Film Festivali'ne yönelik boykot kararına ilişkin sorularını da yanıtladı.
''Ufak tefek skandallar olmadan Altın Portakal olmuyor'' diye espri yapan Akaydın, Film-San Vakfı'nın sinema sektöründe bir
sivil toplum kuruluşu olduğunu anlattı. Film-San'ın yeni yönetiminin Altın Portakal'ı organize eden AKSAV'a müdahale etmeye çalıştığını öne süren Akaydın, ''Yani (Altın Portakal'ı ben yönlendiririm) demeye başlamıştır. Hiç ilgisi olmadığı halde tiyatro gösterisi gibi şeyler empoze etmeye çalışmıştır. Bazı ufak parasal çıkarlar talep etmiştir. Yakında jüri başkanını dahi seçmeye kalkarlardı. Biz bunlara (Dur) dedik'' diye konuştu.
Bunun üzerine Film-San yönetiminin Altın Portakal'ı boykot edeceklerini açıkladıklarına dikkati çeken Başkan Akaydın, karara vakıf üyelerinin bile uymadığını kaydetti.
Boykot kararını ''Ayıp'' diye nitelendiren Akaydın, ''Altın Portakal 3-5 kişinin değil, Antalya halkınındır'' dedi.
-Yeni
ulaşım planı-
Mustafa Akaydın, ulaşım konusunda yaşanan sıkıntılara ilişkin sorulara da, yaşanacak sorunları öngördüklerini, ancak Antalya'da artık bazı kavramların değişmesi gerektiğini kaydetti.
Bu tür değişimlerin diğer illerde de benzer sıkıntılara yol açtığına işaret eden Akaydın, Bursa'da bu durumun 1.5 yıl sürdüğünü anlattı. Yaşanan sorunları CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na da ilettiğini vurgulayan Akaydın, şöyle konuştu:
''Genel Başkan'a bu işe başlamadan önce (Size beni çok fazla şikayet edecekler) dedim. Dediğim gibi de oldu. Çok ta şikayetler oldu. Ancak bu ulaşım projesi Antalya için olmazsa olmazdı. Eğer
metropol olacaksak, bazı sıkıntıları yaşayacağız. Antalyalılar da Avrupalılar gibi aktarmalı ulaşımın ne demek olduğunu kavradılar. Bir süre sonra ulaşım ağını gösteren çeşitli dillerde haritalar da yapacağız. Hem Antalyalılar, hem de
yabancı turistler haritalara bakarak istedikleri yere gidebilecek.''
Antalya'da
durak ve güzergah sayısı azaltınca şehir içi trafiğin rahatladığını belirten Akaydın, ''Aslında bu projede en fazla şoförlerden
sabotaj gördüm. Para alışverişini kaldırdığım için bazı şoförler ve sivil toplum kuruluşları projeyi sabote etmeye kalkıştı'' dedi.
Antalya'da ulaşımın özelleşmesinin eskilere dayandığını kaydeden Akaydın, şu anda Büyükşehir Belediyesi'nin ulaşım konusunda 825 tane muhatabı olduğunu ifade etti. Bu muhatapları memnun etmenin zor olduğundan yakınan Akaydın, ''Anlayış gösteriyoruz, tolere ediyoruz. Ama çok fazla sorun olursa ceza yazıyoruz'' diye konuştu.
(MT-GÜÇ)06.10.2011 14:57:19