Haluk Yüksel -
Bursa Büyükşehir Belediyesinin,
Türkiye Bilimsel ve Teknolojik
Araştırma Kurumu (
TÜBİTAK) işbirliğiyle başlattığı ''Bursa Sismik Tehlike Değerlendirmesi ve Zemin Sınıflandırması
Projesi'' kapsamında
kentin muhtelif noktalarına 15 adet deprem
ölçüm istasyonu kuruldu.
Proje kapsamında kurulacak
mobil sistem bünyesindeki yerin salınımını ölçen titreşim ölçüm cihazı ile 150, fay hatlarının derinliğini ve yerini ölçen cihaz ile 503, yerin yoğunluğunu, ana
kaya topoğrafyasını ve derinliğini tespit eden cihaz ile 205 noktadan veri alınacak.
''Bursa'nın yer altındaki gözü'' olarak nitelendirilen sistemden elde edilen veriler, bir süre sonra kentin yer altı haritasını ''üç boyutlu'' olarak görme imkanı sağlayacak.
TÜBİTAK ve
Bursa Büyükşehir Belediyesi işbirliğiyle gerçekleştirilen projenin yürütücüsü TÜBİTAK MAM'da görevli Doç. Dr. Ekrem Zor, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Bursa'yı tehdit eden fay zonlarının tespiti, derinliği ve uzunluğu gibi bilgilerin elde edilmesiyle, depreme karşı alınacak önlemlerin daha da somutlaşacağını söyledi.
Proje kapsamında Bursa genelindeki fay zonlarının enerji birikimi, derinlik ve uzunluk gibi özelliklerinin yanı sıra, zeminlerin sınıflandırılacağını, etkin fayların tespit edileceğini ve bu faylarda
senaryo depremler üretilerek ortaya çıkacak sonuçların yorumlanacağını anlatan Zor, şunları kaydetti:
''
Deprem olduğunda zemin ne tür tepki veriyor, bilmemiz gerek. Bunu bilebilirsek, yer üstündeki varlıklarımızı ona göre yapılandırmamız, önlemleri ona göre almamız mümkün. Kurduğumuz sistem, bize Bursa'nın üç boyutlu yer altı haritasını sunabilecek. Bursa'nın zeminiyle ilgili kritik parametrelerin bilinmesi, sismik
tehlikenin tespit edilmesi, kent yöneticilerinin işini büyük ölçüde kolaylaştıracaktır.''
İl sınırları içinde 15 adet deprem ölçüm istasyonu kurulduğunu bildiren Zor, projeye ilişkin şu bilgileri verdi:
''Sık aralıklarla istasyon kurmamızın nedeni, hareketin olduğu bölgeye ne kadar yakın olursak, harekete ilişkin bilgileri o kadar net elde ederiz. Bu sayede Bursa'nın her noktasını
kontrol edebiliyor, insanların hissedemediği
küçük depremler dahil tüm hareketleri ölçebiliyoruz. Bu veriler bize, herhangi bir noktada fay hattı olup olmadığını, varsa derinliğini, yönünü, boyunu, hareket sıklığını, üretebileceği enerjiyi, oluşturacağı maksimum büyüklükteki deprem karşısında zeminin nasıl tepki vereceğini net olarak söyleyecek.
Uydu bağlantısıyla TÜBİTAK MAM sistemlerine ulaşan bu veriler bize, kentin sismik tehlike haritasını net bir şekilde sunacak.''
TÜBİTAK Yer ve Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdür Yardımcısı Doç. Dr.
Semih Ergintav ise sismik tehlike arzeden bölgelerde yoğun bir çalışma içinde olduklarını belirterek, Bursa'da oluşturulan sistemden elde edilecek verilerin yakın bölgeler için de önemli bir kaynak olacağını vurguladı.
Bu arada, proje kapsamında kurulacak mobil sistem bünyesindeki yerin salınımını ölçen titreşim ölçüm cihazı ile 150, fay hatlarının derinliğini ve yerini ölçen cihaz ile 503, yerin yoğunluğunu, ana kaya topoğrafyasını ve derinliğini tespit eden cihaz ile 205 noktadan veri alınacak.
-''BURSA'NIN KANDİLLİ'Sİ''-
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı
Recep Altepe de Ocak 2011'de başlayan ve 3 yıl sürmesi planlanan projenin, bölgede sürdürülen en ciddi çalışmalardan biri olduğuna dikkat çekti.
Altepe, Bursa'nın daha önce hazırlanmış olan ''
2020 Çevre Düzeni
İmar Planı''nda depreme ilişkin veriler bulunmadığını belirterek, ''Şu an yeniden hazırlamakta olduğumuz 1/100.000 ölçekli Bursa Çevre Düzeni İmar Planı, TÜBİTAK ile ortaklaşa yürüttüğümüz projenin verileri ışığında hazırlanacak. Dolayısıyla kentimizin bundan sonraki gelişimi, bu raporlar doğrultusunda belirlenecek'' dedi.
''Deprem Master Planı'' hazırlığı içinde olduklarını anlatan Altepe, Bursa Sismik Tehlike Değerlendirmesi ve Zemin Sınıflandırması Projesi'nin tüm bu planlar için önemli bir veri kaynağı olacağını belirtti. Altepe şunları kaydetti:
''Hepimizin bildiği gibi Bursa'nın kurulduğu alan bir
deprem bölgesi. Böyle bir şehirde neyi nereye yapacağımıza esas olan bilgilere ulaşmamız gerek. Olası büyük felaketleri en zararla, en az kayıpla atlatmak için bu çalışmaları yapmamız gerekiyordu. Proje tamamlandığında, kentin depremselliğiyle ilgili olarak neler yapılabileceğini daha net görebileceğiz. Bununla birlikte, Büyükşehir Belediyemiz bu proje sayesinde 'Bursa'nın Kandilli'si' gibi çalışacak.''
(HLK-KAK-OSM)16.06.2011 11:24:23