Bursa Emniyet Müdürü Halil Yılmaz, çeşitli suçlara karışan kişilerin henüz mahkeme kararı olmadan medyada suçlu gibi ilan edilmesinin kişileri rencide ettiğini söyledi. Yılmaz, televizyonların haber programlarında ölüm, yaralama, gasp, kavga, kadın ticareti, şizofreni, intihar gibi olaylarla ilgili görüntülere yoğun olarak yer verildiğine dikkat çekti. Halil Yılmaz, Bursa Emniyet Müdürlüğü'nün resmi internet sitesinde yer alan 'Polis ve Medya İşbirliği' konulu makalesinde, herhangi bir polis operasyonu esnasında veya sonucunda yakalanan kişilerin, haklarında hiçbir mahkeme kararı olmadan sanki suçlularmış gibi teşhir edildiğini, haberciliğin teşhirciliğe dönüştüğünü ifade etti. Yılmaz, "Bu tür haberlerin, genellikle ne yazık ki emniyet teşkilatına bağlı birimlerce basın mensuplarına kolaylık sağlanması, bilgilerin basın mensuplarına verilmesi veya sızdırılması suretiyle hazırlandığı, değişik kişi ve kurumlar tarafından dile getirilmektedir." dedi. Halil Yılmaz, makalesinde televizyonlardan görüldüğü kadarıyla kan, vahşet, saldırganlık görüntülerine sahne olan polisiye olaylarda, basın mensuplarının hazır bulunduğunu kaydetti. İzleyici üzerinde sıkıntı ve strese sebep olan bu tür çekimlerin 'prime time'larda yayınlandığını belirten Bursa Emniyet Müdürü Halil Yılmaz, şöyle devam etti: "Bu tür haberlerin izleyicilerde moral ve sinir bozukluğuna sebep olduğu, özellikle gençler ve çocuklar üzerinde olumsuz etkiler yarattığı ve kimi zaman örnek alınarak taklit edildiği haberlerden izlenmekte ve uzmanlar tarafından dile getirilmektedir. Naklen veya banttan yayınlanan, elde edemediği bir arzusu nedeniyle intihar etmek isteyen bir kişinin girişimi, aynı koşullarda olan diğer insanlarda amacın gerçekleştirilmesi için bir yöntem olarak algılanmaktadır." Yılmaz, hazırlık soruşturmasına konu olan kişinin, hakim önünde sorgusu yapılana kadar 'şüpheli' olduğunu, bu nedenle sanık olarak nitelendirilemeyeceğinin altını çizdi. Suç işlediği şüphesi altında bulunan kişinin, ancak cumhuriyet savcısı tarafından suç isnadı ile hakkında kamu davası açılması halinde sanık sıfatını alacağına işaret eden Yılmaz, şunları kaydetti: "Bu kişinin suçluluğuna sadece mahkeme tarafından hükmedilebilir. Polise/jandarmaya, kişinin özgürlüğünü kısıtlayıp denetim altına alma yetkisi veren kanun koyucu, ne polise-jandarmaya ve ne de basın-yayın kuruluşlarına, henüz suç işlediği şüphesi altında bulunan bir kişiyi suçlu olarak ilan etme yetkisini vermemiştir. Polis-medya işbirliğinin, kişilerin temel hak ve özgürlüklerinin ihlal edilmesi ile sonuçlanmadan, suçların aydınlatılması, gerçek suç failinin tespit edilmesi, ceza yargılamasının en kısa sürede sonuçlandırılması ve suçların önlenmesi açısından kamuoyunun doğru şekilde bilgilendirilmesi ekseninde yürütülmesi herhalde en uygun işbirliği biçimi olmalıdır."