Örgüte katıldıktan 10 gün sonra gördüğü muameleden rahatsız olarak
Habur Sınır Kapısı'nda güvenlik güçlerine teslim olan Ceylan Bilici, yaşadıklarına ilişkin tüyler ürpertici bilgiler aktardı. Bilici, Haftanin
kampında kendilerine sürekli, "
PKK Benim Tanrımdır' demeleri gerektiği yönünde dayatmalar yapıldığını söyledi.
'Hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte bilerek ve isteyerek örgüte
yardım etmek' suçlamasıyla,
Bahattin Alkış, Mehmet Şirin Tayşun, Ahmet Timur ve Tekin Sadak'ın yargılanmasına
Diyarbakır 6. Ağır
Ceza Mahkemesinde başlandı. Duruşmada
sanıklar ve avukatları hazır bulundu.
Örgüte katıldıktan 10 gün sonra
Habur Sınır Kapısı'nda güvenlik güçlerine teslim olan Ceylan Bilici ifadesinde, kendisi ile birlikte Pervin isimli arkadaşının,
şüphelilerden Bahattin Alkış, Mehmet Şirin Tayşun, Ahmet Timur ve Tekin Sadak'ın yardımı ile örgüte katıldıklarını söyledi. Bilici, örgüte ilk
katılım aşamasının Özgür Halk dergisini dağıtan Rauf adlı bir şahısla tanışmasının ardından gerçekleştiğini belirtti.
Ceylan Bilici, yaptığı savunmasında sanık durumunda bulunan şüphelilerden Bahattin Alkış, Mehmet Şirin Tayşun, Ahmet Timur ve Tekin Sadak'ın örgüte katılmasında aracı rolü üstlendiklerini anlattı. Bilici'nin, "Tekin Sadak ve Bahattin Alkış'ın kullandığı bir araçla Habur Sınır Kapısı'nın yanındaki bir çimento sahasına geldik. Burada bizi Mehmet Şirin Tayşun ve Ahmet Timur karşıladı. Onların kullandığı bir kamyona bizi gizlediler. Yanımda Rauf adlı şahıs vardı. Buradan kamyonla
Irak tarafına geçerek Haftanin kampına götürüldük. Kamp sırasında sürekli bizlere, 'PKK tanrımdır diyeceksiniz' diyorlardı. Bu ısrardan dolayı örgüte katılımımdan 10 gün sonra arkadaşım Pervin ile birlikte kaçarak KDP güçlerine teslim olduk. Daha sonra Habur Sınır Kapısı aracılığı ile güvenlik güçlerine teslim olduk." dediği öğrenildi.
SUÇLAMALARI REDDETTİLER
Mahkeme salonunda bulunan şüpheliler ise haklarında 'Hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte bilerek ve isteyerek örgüte yardım etmek' dahil tüm suçlamaları reddetti. Zanlılar, "Biz Pervin Can ve Ceylan Bilici'yi tanımıyoruz. Bir komplonun mağduru olarak karşınızda bulunuyoruz. Tüm suçlamaları reddediyoruz. Beraatımızı talep ediyoruz" dediler. İddia makamı ise şüphelilerin, 'Hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte bilerek ve isteyerek örgüte yardım etmek' sıfatını kazandıklarını ve atılı suçları işlediklerine kanaat getirerek şüpheli bulunan sanıkların TCK'nın 314/3 ve 220/7 maddesi gereğince cezalandırılmalarını talep etti. Mahkeme heyeti dosyadaki eksikliklerin tamamlanması için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.