AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ekrem
Erdem, savaşların, kavgaların ve şiddetin temel nedeninin dil olduğunu belirterek, ''Meramını anlatamayan insan, ifadenin bir başka şekli olan şiddete başvurur. Dil meselesini halletsek
aile saadetimiz artacak, sokakta şiddet olmayacak'' dedi.
Erdem, ''
Boğaziçi Kitap Günleri'' kapsamında düzenlenen ''Dilimiz Kimliğimizdir ve
Türkiye'de F
Klavye'' konulu konferansta yaptığı konuşmada, dilin insanın en önemli varlığı olduğunu söyledi.
İnsanların
Türkçe'nin önemi konusunda dikkatli olmadığını ifade eden Erdem, ''Bugün varsak, bunu biraz da dilimize borçluyuz. Varlık sebebimiz olan dilimizi yeterince güzel kullanmıyoruz. Adeta milletçe el ele vererek dilimizi tüketme noktasında bilerek ya da bilmeyerek ciddi bir gayretin içerisindeyiz'' diye konuştu.
Erdem, dilin, insanın her şeyi olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
''Dil paradır, ekonomidir, kültürdür, dindir, kişiliktir. Ancak her şeyimiz olan, bizi biz yapan bir değeri şuursuzluğumuzdan, bilmediğimizden, önemsemediğimizden hor kullandık. Birinci dersimiz Türkçe olmalı, Türkçe'yi bir
baraj dersi haline getirmek lazım. Çünkü hayatta başarılı olmanın yolu dilden geçer. Türkçe'yi doğru kullanamayanların diğer derslerde başarılı olma, hayatta başarılı olma şansı yoktur.''
Dilin, insanın kimliği olduğu kadar kişiliği de olduğunu dile getiren Erdem, dil olmadan insanın bir şey ifade edemeyeceğini kaydetti.
Erdem, dilin korunması gerektiğini belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Bizi toplumda değerli yapan dilimizdir. Bizi toplumda kaba ya da kibar insan yapan dilimizdir. Bir insanın çapı diliyle doğru orantılıdır. İnsan dile ne kadar hakimse o oranda kalitelidir. Bugün savaşların, kavgaların, şiddetin temel nedeni dildir. Meramını anlatamayan insan, ifadenin bir başka şekli olan şiddete başvurur. Dil meselesini halletsek aile saadetimiz artacak, sokakta şiddet olmayacak. Dili o kadar kaba kullanıyoruz ki farkında bile değiliz. Biri buna ayna tuttuğu zaman da kızıyoruz.''
-''TÜRKÇE'YE TALEP ARTIYOR''-
Dilini kaybeden toplumların tarihte yok olup gittiğini anlatan Erdem, ''Türkçe, dünyanın en köklü, en eski dillerinden biri. Türkçe daima devlet dili olmuştur. Bugün dünya ağırlıklı olarak 15 dili konuşur. Türkçe, Afrika'dan Asya'ya ve Avrupa'ya kadar çok büyük bir coğrafyada konuşulan bir dildir. Türkiye büyüdükçe ve geliştikçe, dış politikada belirleyici oldukça dilimize de talep artıyor'' diye konuştu.
Erdem,
iletişim dili ile ana dilin karıştırılmaması gerektiğinin altını çizerek, ''
Yabancı dil öğrenmek için kendi dilimizi yok ediyoruz. Yabancı dil bilmemek bir noksanlık, ama önce kendi dilimizi koruyarak bunu yapmak durumundayız'' diye konuştu.
Türkçe'nin kelime üretmek için en müsait dillerden biri olduğunu aktaran Erdem, bununla ilgili örnekler verdi.
Erdem, ''Türkçe zengin bir dil.
İngilizce'de kelime sayısının 750 bin olduğu söyleniyor. İddia ediyorum, Türkçe kelime sayısı İngilizce kelime sayısından daha az değil'' dedi.
Diğer dillerdeki kelimelerin motamot Türkçe'ye alınmasının dili yok ettiğini savunan Erdem, ''Yabancı kelimeleri duyduğumuz gibi yazalım, yazdığımız gibi de okuyalım. İngilizce okuyarak İngilizce'yi zorla dayatıyoruz'' şeklinde konuştu.
-F KLAVYE-
Ekrem Erdem, Türkçe'nin bilgisayar klavyesinde de dışlandığını ileri sürerek, ''Klavyenin üzerinde yazan 'delete', 'escape' gibi kelimeleri Türkçeleştirelim.
Q klavye ağır yazmak üzerine. İlk defa daktilo çıktığında kafalar karışmasın diye, zor yazılsın diye en çok kullanılan harfler ulaşılması zor yere yerleştirilmiş. F klavye çok pratik, harfler kullanım sıklığına göre yerleştirilmiş'' ifadelerini kullandı.
Okullara dağıtılacak yeni bilgisayarların tamamının F klavyeli olacağını aktaran Erdem, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bu, F klavyenin önünü açacak. Ben iddia ediyorum, sağlık açısından da F klavye diyorum. Q klavye sağlık açısından zararlı. 10
parmak yazmak F klavye ile mümkün. Q klavye ile 10 parmak yazsan bile bakmak zorundasın. Bakınca göz kuruluğundan tutun çeşitli göz rahatsızlıklarına neden olabiliyor. Ortopedik olarak da bir sürü rahatsızlıklara yol açıyor
vücutta. F klavyede vücut rahat ediyor ve parmaklar klavyenin üzerinde kayıyor.''
Erdem, yakın zamanda kamu kurum ve kuruluşlarında F klavye kullanılacağını belirterek, isteyenlerin Q klavye kullanmaya devam edebileceğini kaydetti.
Konuşmasının ardından katılımcıların sorularını da yanıtlayan Erdem, bir kişinin, ''Laiklik kelimesinin Türkçesinin bulunmasını talep ediyorum'' demesi üzerine, ''Bunları siyasetçiler yapmayacak. Bu kelime yerleşmiş, bazı kelimeleri değiştirmenin anlamı yok. Zorlamanın anlamı yok'' diye karşılık verdi.
(NAR-TUR-JM)21.09.2011 23:46:07