Birinci ''
Ergenekon'' davası ile birleştirilen
Cumhuriyet Gazetesine
molotofkokteyli atılması dosyasının
tutuklu sanığı
Bedirhan Şinal, ''Osman
Yıldırım ya ölecek ya da yaralanacaktı. Bana bunu neden yaptığım sorulduğunda da 'Ergenekon
örgütü' tarafından talimat verildiğini söyleyecektim'' dedi.
İstanbul 13. Ağır
Ceza Mahkemesindeki
duruşmada çapraz sorgusuna devam edilen Şinal, cezaevinin değişikliğine ilişkin idare memuruyla birlikte yazdığı ilk dilekçede
Osman Yıldırım'ın adından da söz ettiğini, bunun üzerine dilekçesinin kabul edilmediğini söyledi.
Ardından yazdıkları dilekçede Yıldırım'ın adından söz etmediklerini, koğuş belirtmediklerini ifade eden Şinal, dilekçesinin işleme konulduğunu, ancak Yıldırım'ın da kaldığı
Silivri 7 No'lu Cezaevine, suç türleri farklı olduğu için naklinin gerçekleştirilmediğini anlattı.
Şinal, Silivri 7 No'lu Cezaevine gittiğinde Osman Yıldırım'a yönelik bir faaliyette bulunacağını tekrarlayarak, ''Osman Yıldırım ya ölecek ya da yaralanacaktı. Bana bunu neden yaptığım sorulduğunda da 'Ergenekon örgütü' tarafından talimat verildiğini söyleyecektim. Bunlar bana öğretilmişti'' şeklinde konuştu.
İstanbul
Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel'in, Şinal'in ihbarı üzerine evdeki aramada ele geçirilen bir mektubu okuyarak, ''Başkasının eylemini üstlenir misiniz? Başkalarının suçlarını üstlendin mi?
Talimat verildi mi?'' şeklindeki sorularına Şinal, mektuptan haberi olmadığını, başkalarının eylemini de üstlenmediğini söyledi.
Bu sırada soruya tepki gösteren tutuklu sanıklardan Seyhun Zaim de Mahkeme Heyeti Başkanı Hasan Hüseyin Özese'nin uyarılarına rağmen konuşmaya devam edince duruşma salonundan dışarı çıkarıldı.
Şinal, çapraz sorgusu sırasında, işkence gördüğünü ve kendisine
şantaj yapıldığını iddia etti. Şinal, kendisine nasıl şantaj yapıldığını ise açıklamayacağını kaydetti.
Şinal, savcıların sorularının arından Cumhuriyet Gazetesine molotofkokteyli atılması dosyasının tutuklu sanıklarından Boğaç Kaan Murathan'ın sorularını yanıtladı.
Birlikte yaşadığı ninesinin 2007'den itibaren maddi olanaklarının artmaya başladığını, 150 bin lirasının olduğunu belirten Şinal, ''İlk günler nineme
harçlık olarak veriyorlardı. Nineme 150 bin lirayı beni kullanan, bir zamanlar benim de üye olduğum bu örgüt vermiştir. Bana
vaat ettikleri birtakım şeyleri yerine getirmediler'' dedi.
Şinal, yaşı tutmayan bir kızı kaçırdığını, yağma ile birlikte toplam 5 suçtan gözaltına alındığını, ancak bu suçlarından cezaevine girmesi engellenerek yargılandığı dosyada kullanıldığını savundu.
Duruşma, Şinal'in çapraz sorgusuyla devam ediyor.
(HNF-KÖS-ZG)06.09.2011 14:36:12