Yeni
Asya Gazetesi İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular,
Bediüzzaman Said Nursi'nin, 100 yıl önce okuduğu Şam
Hutbesi'nde
İslam dünyasındaki sıkıntıları sıraladığını belirterek, hutbenin değerinin bugün daha iyi anlaşıldığını vurguladı.
Bediüzzaman Haftası etkinlikleri çerçevesinde
Yeni Asya Gazetesi
Adana Temcilciliği'nin
Seyhan Kültür Merkezi'nde düzenlediği 'Said Nursi'ye göre İslam toplumlarının geleceği ve dünya barışı' konulu panelde konuşan Mehmet Kutlular, "Üstad 100 yıl önce Şam Emevi Camii'nde 10 bin kişilik bir topluluğa Hutbe-i Şamiye isimli nutkuyla hitap etmiş, İslam dünyasındaki
baskıcı rejimlerin yıkılacağını işaret etmişti. Günümüzde Şam Hutbesi'nin değeri daha da iyi anlaşılacaktır. İslam dünyasında, hürriyet
adalet ve
kalkınma yeniden hız kazandığı bu günlerin Şam Hutbesi'nin 100. yılına denk gelmesi kaderin bir remzi olsa gerektir." dedi.
Bedüzzaman Said Nursi'nin İslam toplumlarını saran hastalıkları 6 başlık altında sıralayıp
Kuran'dan reçeteler sunduğunu vurgulayan Kutlular, hastalıkları şöyle özetledi: Birincisi ümitsizliğin içimizde hayat bulması, 'bizden adam olmaz bizden bir şey çıkmaz gibi' söylemler, sadakatın ve doğruluğun azalması, kitabımız dinimiz ve kıblemiz bir iken ayrılıklarımız olması. Fertte de idarecide ve ailede baskı ve tek adamlık ve tek söz sahibi olma hastalığı, sadece kendimizi düşünmek de bu hastalıklar arasında."
Yıllardır İslam aleminde hürriyet noktasında sıkıntılar olduğuna dikkat çeken Kutlular, "Bunların zamanının geçtiğini görüyoruz. Adalet İslam'ın olmazsa olmazıdır. 'Peygamber
Efendimiz halife
tayin etmiyor. Sahabesini topluyor ve sizden ehil ve layık olanı seçin.' diyor. Hatır için falan değil. Halife olduysanız havalara girmeyin, bu hizmetkarlıktır.' diyor. Demokrasi, İslam'ın bu değerlerinden faydalanarak hürriyeti adaleti milli iradeyi ve seçimi başarabilmişse dünyada ileri gelen devletler arasına girmiştir. Nerede baskı var, orada insanlar sıkıntısı içinde." diye konuştu.
Türkiye'nin de 20-25 yıl tek partili dönemde sıkıntılar yaşadığını vurgulayan Kutlular, "
Cumhuriyeti kurduk ama genel değerlere göre değil. Hem tek partiliyiz hem de aynı zamanda İslam karşıtlığı ve
ırkçılık üzerine bir Cumhuriyet kurulmuştur. Bu bir vaka. Türkiye Türklerindir denildi.
Osmanlı Türk'tü ama Türkçü değildi.
Allah neden bir ırkı diğer ırktan üstün yaratsın. Üstünlük takvadadır. Kim Allah'a iman
ibadet ediyor, yasaklarından kaçınıyorsa Allah'ın sevgili kuludur. Osmanlı ırkçılık yapmamıştır." şeklinde konuştu.
Bediüzzaman Haftası'nda Üstad'ı rahmetle anmak fikirlerini geniş çevrelere ulaştırmak ve davasını yaşatmak amacıyla faaliyetlerde bulunduklarını kaydeden kutlular, "Üstad, sadece problemleri ortaya çıkarmakla kalmıyor çare ve çözümleri sunuyor. Hastalıkları tespit ettikten sonra Kuran eczanesinden aldığı reçeteleri önümüze koyuyor." dedi. Açılış konuşmasının ardından panel yöneticiliğini Mehmet Pekel yaparken Prof. Dr.
Ahmet Battal,
Kazım Güleçyüz, Nihat Derindere de birer sunum gerçekleştirdi.