BDP Genel Başkanı
Hamit Geylani, ''Suruç'ta sözde
Kürtçe ezan okundu... Böyle bir şey yok, ispat etsinler'' dedi.
Geylani, Genel Başkan Yardımcısı Filiz Koçali ile partisinin
Diyarbakır İl Başkanlığında düzenlediği basın toplantısında,
seçime 2 gün kala
ülke gündeminin yine allak bulak olduğunu söyledi.
Seçim sürecini tahrip eden, geren, terörize eden
sistemin anlayışını uygulayan partiler olduğunu savunan Geylani, ''Biliyorsunuz seçimlere girdiğimiz bugüne kadar operasyonların bir sonucu olarak, partimize her yönüyle bir saldırı dalgası başlamıştır. Bakınız parti seçime girmediği halde, sistemin ve Erdoğan'ın korkulu rüyası olmuştur. Bu nedenle istisnasız her mitingde
hedefe koyduğu ve hedef tahtası gösterdiği BDP'dir. Çünkü bu sistem ve sistemin hamisi, bekçisi Erdoğan, toplumsal barıştan,
özgürlüklerden ve tüm demokratik reflekslerden hoşlanmıyor, haz duymuyor. İçselleştirmemiş böylesi bir olguyu'' diye konuştu.
''
Kürtçe ezan'' tartışmalarına değinen Geylani, sözlerini şöyle sürdürdü:
''
Ezanın değişmesi yönünde bir çalışma olması düşünülemez. Hele hele BDP açısından değiştirilemez. Biz bu dini de Erdoğan kadar biliriz.
Basına
servis edildi, Suruç'ta sözde
Kürtçe ezan okundu... Böyle bir şey yok, ispat etsinler. Nerede bunun kanıtı, nerede bunun tanığı, nerede bunun
kaseti. Çünkü onlar hep kasetler üzerinde çalışıyorlar ya... O kirli kaset oyunlarını bizim etrafımızda dolaştırmasınlar. O oyunlar bizde yok. Aslında o oyunlar üzerinden birilerini vurmaya çalışırken, bizi de hedeflerine alıyorlar. Yoksa aralarında o kadar çelişki yoktur. İlişkilerine baktığımız zaman sadece, siyasi çıkar, kişisel çıkar bazında birbirlerini böyle kirli oyunlarla eleştiriyorlar. Yoksa bu ülkenin geleceği, demokratikleşmesi ve özellikle Kürt özgürlük mücadelesi söz konusu olunca, Meclisteki üç parti de çok iyi uzlaşıyor, çok iyi anlaşıyor, çok iyi benzeşiyor.''
-HATİP DİCLE'NİN ADAYLIĞI-
Geylani, destekledikleri bağımsız adaylardan bazılarının YSK sürecinde ''devre dışı bırakıldığını'' belirterek, Türkiye'de yargının en tepesinden, en alta kadar siyasileştiğini ileri sürdü. Geylani, YSK'nın meşru zeminlerde gösterilen tepki sonucunda kararını geri almak zorunda kaldığını savundu.
Hamit Geylani, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Hatip
Dicle arkadaşımızın sözüm ona kesinleşmiş bir cezası var. Peki bu ceza niye bu sabah itibarıyla gündeme düşüyor, basına servis ediliyor? Nedeni ortada. İki gün önce gazetede okuduk,
Tayyip Erdoğan efendi diyor ki, (hapiste olanların,
tutuklu olanların, seçilseler dahi Meclise girecekleri anlamını taşımamak gerekir)... İşte bugünkü komplonun ipucunun mesajını veriyordu. Demek böylesi bir kirli siyasi senaryoyu daha önce hazırlamış, sahneye koymuş ve perdeleri iki gün kala açıyor.''
Geylani, sadece
Hatip Dicle değil, seçime giren tüm adaylar için hukuki bir engelin kalmadığını öne sürdü.
BDP Genel Başkan Yardımcısı Filiz Koçali de, İHD verilerine göre son dört ay içerisinde partilerinin temsilcisi ve seçmeni 2 bin 400 kişinin gözaltına alındığını ve bin 63 kişinin de tutuklandığını savundu.
Bağımsız Diyarbakır
Milletvekili adayı Hatip Dicle'nin avukatı Fethi Gümüş de, Dicle'nin milletvekili olması önünde hiçbir hukuki engel olmadığını, ancak milletvekili seçildikten sonra, Meclisin ilgili maddeler gereğini yapma hakkına sahip olduğunu bildirdi.
(NİL-EK-SEB)09.06.2011 16:03:16