Keçiören Belediyesi'nin ev sahipliği yaptığı ''Baz İstasyonları ve
Sağlık'' konulu seminerde,
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa
Tıp Fakültesi Biyofizik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tunaya
Kalkan, elektrikli cihazların sadece ihtiyacı karşılayacak şekilde kullanılması gerektiğini bildirdi.
Belediyenin meclis salonunda yapılan toplantıya Belediye Başkan Yardımcısı Temindar Aytekin,
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Biyofizik Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Tunaya Kalkan ve Keçiören mahalle muhtarları katıldı.
Prof. Dr. Kalkan, Elektromanyetik ışıma hakkın bilgi vererek, çevredeki
doğal ortamda da
elektromanyetik alanların bulunduğunu ve bazılarının canlıları öldüren ışınlar olduğuna dikkat çekti. Kalkan, ''1960'lı yıllara kadar Kızılötesi, mikrodalgaların frekansları düşük olduğu için aynı etkiyi yapmaz diyorduk. Ama İsveçli bilim adamlarının çalışmasında 'yüksek gerilim hatlarının altında yaşayanlar da
kanser riskinin daha fazla' olduğuna dair bir kanı ortaya çıkardı'' dedi.
Yüksek gerilim hatlarında
Türkiye'nin dünya standartlarında olmadığını söyleyen Prof. Dr. Kalkan sözlerine şöyle devam etti:
''Türkiye, dünya standartlarının elektrik alanda 2 kat, manyetik alanda ise 3 kat yüksektir. Gerilim konusunda önlemler alınmaya çalışılsa da elektrik akımının geçtiği bölgenin altına ev inşa ediliyor. İşte bunun bir örneği de 1991 yılında İstanbul'da çektiğim bir fotoğrafta yer alıyor. Fotoğrafta Kanser
Savaş Merkezi'nin üstünden yüksek gerilim hattı geçiyor ve hala aynı yerde de duruyor.
Evdeki elektrikli aletlerin şiddetleri son derece düşüktür. Ama siz
çamaşır makinası çalışırken oturup dakikalarca izlerseniz zararını elbette görürsünüz. O yüzden elektrikli eşyaları fazla kullamamakta yarar var.
Elektrikli cihazları sadece ihtiyacımızı karşılayacak şekilde kullanalım.''
Flüoresan yani tasarruflu ampullerde hakkında da konuşan Prof Dr. Kalkan, eski tip sarı ampullerin zararı anlaşılması üzerine piyasaya çıkarılan Flüoresan ampullerin bir o kadar tehlikeli olduğunu savunarak, yayıldıkları alanların cep telefonlarından,
baz istasyonların daha yüksek olduğunu söyledi. Flüoresanlı ampulleri kullanmada da dikkatli olunması çağrısında bulunan Prof Dr. Kalkan, aç-kapa yapıldığında çok çabuk bozulan ve çok fazla frekans yayan flüoresanlar yerine artık Led'li ampullerin alacağını kaydetti.
Prof Dr. Kalkan, dizüstü bilgisayarların diz üstünde çalıştırılmaması konusunda uyararak, devrelerden dolayı akımın aşağı doğru gittiğini ve genital bölgede ışınların yoğunlaştığını bu sebeple de kanser oluşma riskinin artını belirtti. Prof Dr. Kalkan, bunun yerine diz üstü bilgisayarların diz yerine
masa da veya diz ile bilgisayar arasında bir
yastık yerleştirilerek kullanılması gerektiğini vurguladı.
Baz istasyonları ve cep telefonu hakkında da toplantıdakileri aydınlatan Prof Dr. Kalkan, metrelerce uzaklıkta olan baz istasyonları yerine yakında bulunan cep telefonlarının daha tehlikeli olduğuna dikkat çekerek, ''Cep telefonları ilk önce baz istasyonunu arar ve 'ben şu kişiyle konuşmak istiyorum' der. Ama baz istasyonu yakınınızda değilse, bu iletiyi ulaştırması zorlaşır. Cep telefonunuz baz istasyonuna bağırmaya başlar. şiddeti yükseltir, bu nedenle tehlikeye sebebiyet verir. Ayrıca cep telefonlarınızla
arama yaptığınız esnada fazla enerji oluşuyor. Onun yerine
kulaklık kullanmanız sizin yararınıza olacaktır'' diye konuştu.
Prof Dr. Kalkan, bir çok vatandaşların binalarının üstüne baz istasyonu kurulduğunu ve bunun zararı olup olmadığıyla ilgili olarak ta baz istasyonlarının aşağıya ışıma vermeyip ileriye doğru ışıma verdiğini kaydederek, yakın zamanda evlere girecek
küçük çaplı baz fentosellerin çıkacağını dile getirdi.
(EDU-ÜNS)11.08.2011 18:24:18