8. Yüzyıl'da yaşadığı tahmin edilen Türk kumandanı Battal Gazi'nin yaşamını konu alan kısa metrajlı film için 6,5 milyon euro bütçe ayrıldığı bildirildi.. Filmin sponsorluğunu üstlenen Malatyalı konut firması Manas Evleri'nin Yönetim Kurulu Başkanı Yakup Öztürk, Gazeteciler Cemiyeti Toplantı Salonu'nda yaptığı açıklamada, dünyanın dört bir yanına medeniyet götüren milletin çocukları olarak manevi dinamikler üzerinden dünyaya mesaj vermeye çalışacaklarını belirtti. Bu çerçevede Türk tarihinin büyük bir değeri olan Battal Gazi'nin hayatını 3 boyutlu teknoloji ile sinemaya uyarlayacaklarını anlatan Öztürk, sinemanın gücünü de kullanarak kültürel değerlerin tanıtımını yapacaklarını vurguladı. Öztürk, şunları söyledi: "Yıllarca Amerikan sineması, kendi kültürünü dünyanın her yerine sinema ile empoze etti. Bizde bu milletin çocukları olarak dünyaya vereceğimiz bir mesajın olduğunu düşünerek böyle bir projeye imza attık. 3D teknolojisiyle 6.5 milyon Euro harcayarak bu projeyi hayata geçirmeyi planlıyoruz. Yıllardır Avrupa suni kahramanlarıyla yeni yetişen nesle zarar veriyor. İnsanlığa, bize ait bir değerin adına bir şeyler fısıldıyalım, insanlığın yanık türküsünü birlikte söyleyelim istedik. Bu anlamda şehrin ruhu olan Battal Gazi"nin hayatını 3D olarak çekmeye karar verdik. Çalışmanın milli bir proje olmasını istiyoruz. Sinemanın sırlı gücüyle Battalgazi'yi özdeşleştirerek, milletimize ait motifleri işlemek istiyoruz." "BAŞROL OYUNCUSU ARIYORUZ" Mayıs ayında çalışmalara başlayacaklarını bildiren Öztürk, filmde Battal Gazi"nin babasını Cüneyt Arkın'ın oynayacağını anlattı. Battal Gazi'nin oğlu rolü, yani başrol için oyuncu arayışı içinde olduklarını aktaran Öztürk, "Bunun için birçok ünlü isimle görüşmeler içindeyiz. Cem Yılmaz ve Mehmet Ali Alarabora da düşündüğümüz isimler arasında. Türkiye genelinden tanınmamış isimleri de düşünüyoruz" diye konuştu. Filmin çekimlerini gerçekleştiren Efor Yapım şirketinin sahibi Fehmi Demirbağ ise Türk sinemasının son dönemde iyi yolda olduğunu ifade etti. Sinema ile milli değerlerin bir uluslar arası kültür öğesine dönüşebileceğini dile getiren Demirbağ, Türk sinemasının geleceğine ilişkin olumlu beklentiler içinde olduğunu kaydetti.