Recep Demir -
Ankara Kalkınma Ajansı, hazırladığı mali
destek programları ile başkentte
bilişim ve sağlık
sektörlerinde yenilikçi uygulamalar geliştiren girişimcilerle, turizm alanında yatırım yapacaklara 350 bin liraya kadar hibe veriyor.
Toplamda 20 milyon lirayı bulacak mali destekten Ankara'da faaliyet gösteren kamu kurum ve kuruluşları ile KOBİ'lerin yanı sıra,
sivil toplum kuruluşları da faydalanabiliyor.
Sağlanacak destekler, başvuran kuruluşların yasal statüsüne göre göre değişen oranlarda eş finansman gerektiriyor. Ankara Kalkınma Ajansı tarafından verilecek destek miktarı, proje başına 40 bin lira ile 350 bin lira arasında değişiyor.
Ankara Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Asım Balcı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ellerinde bulunan kaynağın tamamını, Ankara için geliştirilecek projelere ayırdıklarını bildirdi.
Balcı, ''2011 Yılı
Mali Destek
Programları''nın ''
Turizm Potansiyelinin Harekete Geçirilmesi'' ve Yenilikçi Uygulamalar'' başlıkları altında uygulanacağını belirterek, toplamda 20 milyon liralık kaynağın bir yıl içerisinde dağıtılacağını ifade etti. Önümüzdeki yıllarda desteğin daha da artacağını dile getiren Balcı, başvuruları 16 Eylül'e kadar kabul edeceklerini söyledi.
Başkentin turizm, bilişim ve sağlık alanlarında önemli potansiyele sahip olduğunu vurgulayan Balcı,
Ankara Valisi Alaaddin Yüksel'in göreve gelmesiyle birlikte özellikle turizm alanında ciddi çalışmaların yapıldığını anımsattı.
Turizm hareketlerinin yoğun yaşandığı
ülkelerin başkentleriyle kıyaslandığında Ankara'ya gelen turist sayısının çok az olduğunu, bunun da başkente yakışmadığını dile getiren Balcı, başkentin potansiyelini harekete geçirmek için hemen hemen tüm kuruluşların seferber olduğunu kaydetti.
Asım Balcı, Ankara'nın sağlık ve kongre turizminde dünyada söz sahibi olabileceğine dikkati çekerek, şöyle konuştu:
''Türkiye'de 42 adet uluslar arası akreditasyona sahip
hastane bulunmakta ve bunların 8'i Ankara'da yer almakta. Buna karşılık
Almanya'da 5, Çin'de ise 8 hastane uluslar arası akreditasyona sahip. Yani Ankara tek başına Almanya ve Çin'den daha fazla uluslar arası akreditasyonu olan hastaneye sahip, bunu iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Normal bir turist, ortalama 700 dolar civarında harcama yaparken,
sağlık turizmi nedeniyle bir ülkeye gelen turist, 3000-5000 dolar civarında harcama yapıyor. Bu pastadan Ankara da payını almalı.
Öte yandan, kongre turizmine de değinirsek, Ankara'da şu an toplam 82 kongre salonumuz var ve bu salonlar toplam 50 bin civarında oturma kapasitesine sahip. Bu çok önemli bir sayı ama Ankara şu anda kongre turizmi alanında yeteri kadar turist çekemiyor. Turizm alanında bu iki başlığı ciddi şekilde hareketlendirmeliyiz.''
-''CİDDİ ATILIMLAR YAPACAK FİRMALAR VAR''-
Bilişim ve sağlık sektörlerinde de yine başkentin çok büyük potansiyellere sahip olduğunu aktaran Balcı, sağlık teknolojileri alanında Türkiye'nin her yıl
dış ticaret açığı verdiğini ifade etti.
Balcı, söz konusu alanda 1,6 milyar dolarlık
ithalata karşılık yaklaşık 190 milyon dolarlık ihracat yapıldığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
''Dolayısıyla biz
yurt dışından sağlık teknolojisi ithal eden bir ülke konumundayız. Oysa Ankara'da bu konuda ciddi atılımlar yapacak
firmalar ve kuruluşlar var.
Sağlık teknolojileri alanında çalışan firmaların yüzde 38'i Ankara'da bulunmakta, 6 tıp fakültemiz, 5 bin 500 öğrencimiz var. Bunların dışında yine bu alanda tüm Türkiye'deki teknoparklarda faaliyet gösteren firmaların yüzde 40'ı Ankara'daki 6 teknoparkta çalışmalarını yürütüyor. Bu mali destek programıyla mevcut potansiyeli harekete geçirebileceğimize inanıyoruz.
Bilişim konusunda da yine Ankara, çok öncü bir şehir. TÜBİTAK'a yapılan başvurularda Ankara şu an birinci sırada. Teknokentlerdeki firma sayısı da yine en çok Ankara'da. Bunların dışında en çok akademik yayın yapan il yine Ankara... Dolayısıyla bilişim alanında da Ankara'nın çok büyük potansiyeli var. İnanıyoruz ki Ankara, önümüzdeki yıllarda sadece Türkiye'nin şehirlerine değil, tüm dünya şehirlerine sağlık, bilişim ve turizm alanlarında örnek olacak bir konuma gelecektir.''
-''MİKTARI BAŞVURANLAR BELİRLEYECEK''-
Hayata geçirilen destek programlarıyla
özel sektör ile kamu kurum ve kuruluşlarını bir yarışa soktuklarını, bunun sayesinde destek verilecek projelerin niteliğinin daha da artacağını vurgulayan Balcı, tüm başvuruların aynı kriterlere göre değerlendirileceğini bildirdi.
Desteği, eş finansman şartıyla vereceklerini belirten Balcı, şöyle devam etti:
''
Projelere 40 bin lira ile 350 bin lira arasında destek vereceğiz. Bu miktarı başvuranlar belirleyecek. Projelerini ortaya koyduklarında, 'Bizim projemiz bu ve biz bu projeye şu kadar destek istiyoruz' diyecekler. Ancak, burada biz bir eş finansman şartı koyuyoruz. Çünkü tamamen kamu tarafından desteklenen bir hibe programının çok faydalı olmayacağını daha önceki uygulamalardan gördük. Projeler 3 aylık bir süre içinde hazırlanacak. Biz, şimdiden itibaren bilgilendirme toplantılarına başladık. 15 günlük süre içinde Ankara'da gitmediğimiz ilçe kalmayacak ve bunun hemen arkasından eğitimler başlayacak. Bu eğitimlerde de programlara nasıl başvurulacağını anlatacağız.''
-KOBİ'LERE YÜZDE 50, KAMUYA YÜZDE 75-
Destekten faydalanmak isteyenlerin öncelikle, hazırlanan formata uygun şekilde başvuru yapması gerektiğini anlatan Balcı, bir ''havuzda'' toplanacak projelerin bağımsız değerlendiriciler tarafından değerlendirileceğini ifade etti.
Değerlendirmeden sonra, destek alacak kuruluşların belirleneceğini ve 1 yıl sürecek program çerçevesinde kuruluşların belirli aralıklarla denetleneceğini aktaran Balcı, ellerindeki kaynağı en etkin şekilde kullanmak istediklerini söyledi.
Balcı, 350 bin lirayı aşmamak kaydıyla KOBİ'lere, sundukları projelerin en çok yarısı kadar, kamu kurum ve kuruluşları ile kar amacı gütmeyen STK'lara ise proje bedelinin en çok yüzde 75'i oranında destek sağlanacağını ifade ederek, desteğin 1 yıl içerisinde 3 parça halinde verileceğini sözlerine ekledi.
(RDE-HMD)29.06.2011 11:07:18