Ankara'da 2010 yılında madde bağımlılığına ilişkin yapılan bir araştırmada, tütün ömür boyu kullanımı ile en yaygın madde olarak tespit edildi. 15-64 yaş diliminde, reçetesiz yatıştırıcı-sakinleştirici kullanımı yüzde 4,9 ve esrar kullanımı ise yüzde 0,8 olarak belirlendi. Genel nüfusta 15-64 yaş madde kullanım yaygınlığı araştırmaları Türkiye için çok önemli bir ihtiyaç. Türkiye genelini yansıtan sonuçlanmış bir genel nüfusta madde kullanımı araştırması henüz bulunmuyor. Bu amaçla Türkiye Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi (TUBİM) tarafından bir çalışma grubu kuruldu. Planlanan bu araştırmanın pilot çalışması Ankara ölçeğinde 2010 yılında gerçekleştirildi. Sonuçlar ise Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı TUBİM 'Türkiye Uyuşturucu 2010 Raporu'nda yer aldı. 2010 yılında Ankara'da 700 adreste Katılım Öncesi Mali Yardım Programı (IPA) tarafından finanse edilen pilot bir çalışma yürütüldü. Örneklem Türkiye İstatistik Kurumu(TUİK)'ndan alındı. Ankara'nın ilçe ve köylerini kapsayan bir sistemle seçildi. Ankara kent merkezinde 600, ilçe ve köylerden 100 adres incelendi. TÜİK'ten alınan adreslerin yüzde 15'i ya yerleşim yeri olmadığından ya da adres olarak doğru olmadığından örneklemden çıkartıldı. Bu işlemden sonra 589 geçerli örnek kaldı ve bu düzeltilmiş örneklemde cevaplama oranı yüzde 42.6, anketi reddetme oranı yüzde 57.4 olarak gerçekleşti. Örneklemden alınan cevap sayısı ise 251. Katılımcıların çoğu Ankara'da yaşayan bayanlar olup (yüzde 59,4), bu bayanların yüzde 77,5'i ya evli ya da sürekli ilişkisi olanlar ve yüzde 70,4'ünün gelir getiren bir işi bulunmuyor. Çalışmada ecstasy, esrar, amfetamin, eroin, metadon, diğer afyonlar, LSD, solventler, sihirli mantarlar ve anabolik steroidler de yer almasına rağmen ömür boyu kullanımına dahi rastlanmadı. SİGARA VE ALKOL İLK İKİ SIRADA Tütün yüzde 57 ömür boyu kullanımı ile en yaygın madde olarak belirlendi. Alkol yüzde 44'le ikinci, yüzde 13,5'le sedatifler ve sakinleştiriciler üçüncü olarak takip etti. Esrar, çalışmaya katılan nüfusun yüzde 1,6'sı tarafından kullanılırken, kokain kullanımı daha da az olarak hesaplandı. Halen sigara kullananlar araştırmaya katılanların yüzde 38.7'sini oluştururken, katılanların yüzde 17.1'i son 12 ayda alkol kullananlardan oluştu. Son zamanlarda kullanım oranı en çok sigara (yüzde 35,1) ve alkol (yüzde 12,1) olarak hesaplandı. Araştırmaya göre uyuşturucuya ve bağımlılık yapan maddelere karşı güçlü bir reddetme var. Ancak ecstasy ve esrara karşı olan reddetme tavrı eroin ve aşırı tütün ve alkol kullanımına olan ret oranına göre az da olsa daha düşük. Madde kullanımına bağlı öngörülen riskler, insanların illegal maddelerin insan sağlığı için oluşturduğu büyük riskin farkında olduklarını gösteriyor. Toplumdaki alkol kullanımının risk algısına bakıldığında alkolün tütün ve illegal uyuşturuculara oranla daha az riskli olduğu düşünülüyor. Katılımcıların çok az bir kısmının (yaklaşık yüzde 2) madde bağımlılığı riski ile ilgili bir fikri olmadığı görüldü. Esrar kullanımı için öngörülen yüzde 98,4'lük risk ışığında, katılımcıların yüzde 95,2'sinin esrarın eğlence amaçlı kullanılmasını uygun görmediği ve yüzde 82'sinin de tıbbi amaçla bile esrar kullanımına sıcak bakmaması anketin genelinden beklenen sonuçları verdi. 2003 yılında Birleşmiş Milletler (BM) Uyuşturucu ve Suç Ofisi (UNODC) koordinesinde, Türkiye'nin 6 ili Adana, Ankara, Diyarbakır, İstanbul, Samsun'da uygulanan ankete göre 15-64 yaşları arasındaki bireylerin afyon türevi madde kullanma oranı ortalama yüzde 0.05; solvent ve yatıştırıcı madde kullananların oranı ise ortalama yüzde 0.06 olarak tespit edilmişti.