Ramazan ayında minareler arasında semaya çıkan mahya geleneğini, Enes Yaman ve ailesi birlikte sürdürüyor. Asıl işi imamlık olan Enes Yaman, yaklaşık 400 yıllık Türk geleneğini
hobi olarak yapıyor.
Keçiören İncirli
Merkez Cami İmamı Enes Yaman, AA muhabirine yaptığı açıklamada, mahya yapmaya yaklaşık 10 yıl önce başladığını, bunun kendisi için bir hobi olduğunu söyledi.
Cami derneğinin, cemaatin isteğine göre mahya yaptığını ancak mahya yapmaya fazla zaman ayıramadığını anlatan Yaman,
küçük yaşta elektrikçilik yaptığını ve asıl mesleğinin din görevliliği olduğunu kaydetti.
Yaman, mahya yapmaya hobi olarak başladığını ve ilk olarak kendi camisine mahya yaptığını vurgulayarak, fazla zaman olmadığı için her istenen camiye de yapamadıklarını, ancak hatır üzerine komşu camilere de mahya astıklarını bildirdi.
Minarede çalışmanın korku yaşatmadığını vurgulayan Yaman, şerefede durmanın kendisi için yolda yürüyormuş gibi normal bir his olduğunu söyledi. Yaman, çok az sayıdaki mahya ustasının, çırak yetiştirmek istediğini, bir süre eğitim alan çırağın ise minareye çıktıktan sonra kaçıp gittiğini duyduğunu anlattı.
Enes Yaman, yaklaşık 10 senedir bu işle uğraştığını belirterek, led lambalarla başladığını, sonra ışıklandırılmış hortumla mahya yaptığını ve en sonunda ampullere döndüğünü dile getirdi. İlk mahyaların kandillerle yapıldığını belirten Yaman, şu anda bu işin en iyi ampullerle gerçekleştirildiğini ifade etti.
Ankara'da kendisi gibi mahya yapan olmadığını da sözlerine ekleyen Yaman, işin en zor tarafının mahyayı asmak olduğunu dile getirdi.
Kendisinin de din görevlisi olduğunu anlatan Mahmut Yaman da
babasına
yardım amacıyla bu işi yaptığını belirterek, bundan sonra da bu işi sürdüreceğini anlattı.
Enes Yaman'ın oğullarından Şükrü Yaman ise asıl işinin hırdavatçılık olduğunu belirterek, mahya yapımında babasına ve kardeşlerine yardım ettiğini söyledi.
İşin zor kısmının mahya tamamlandıktan sonra asılması aşaması olduğunu belirten Şükrü Yaman, yüksekten korktuğu için bu kısmı ağabeyine ve babasına bıraktığını ifade etti.
En küçük mahyacı 12 yaşındaki Ender Yaman da baba ve ağabeylerine mahya yapılırken küçük yardımlarda bulunduğunu anlattı. Ender Yaman, zaman zaman ampullerin takılacağı duyları da hazırladığını söyledi.
-MAHYA GELENEĞİ-
1600'lü yıllarda İstanbul'daki selatin camilerde (sultanların ve eşlerinin yaptırdığı birden çok minaresi olan camiler) başlayan mahya geleneği eskiden kandillerle yapılıyordu.
Artık ampuller ya da ledler kullanılarak yapılan, geçmişte şekillerin de oluşturulduğu mahyalarda günümüzde ''
Oruç tut, sıhhat bul'', ''Hoş geldin Ya Şehr-i Ramazan'', ''Onbir Ayın Sultanı'', ''Şefaat Ya Resülallah'' gibi yazılar yazılıyor.
Titizlikle hazırlanan yazıların minarelerin arasına asılmasıyla, mahyalar gökyüzünü aydınlatıyor.
(ERT-JM)18.08.2011 10:24:05