Genel
seçimler öncesinde
milletvekili adayı olması beklenen
Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı
Mehmet Özhaseki, 28
Şubat'ta belediyelere yönelik yapılan
baskı,
kanun yoluyla zulümlerin ayyuka çıktığını açıkladı. Mehmet Özhaseki,
soruşturma üstüne soruşturma geçirdikleri 28 Şubat'ta, hiçbir
bakan, müsteşarın telefonlarına çıkmadığı gibi genel müdürlere ulaşamadıkları, il bazında da müdürlerin
selam vermemek yada almamak için kaçtıklarını, yüzlerini çevirdiklerini söyledi.
28 Şubat sürecini Türkiye'nin bir daha yaşamaması temennisinde bulunan Mehmet Özhaseki, post
modern darbenin yaşadığı dönemde
müfettişlerin kıskacında tutulduklarını ifade etti.
Katıldığı bir televizyon programında o dönemi anlatan Başkan Özhaseki, "O dönemle ilgili birkaç kişi karar verdi. İnsanların üstüne çullandılar. Bahane ortam hazır. Örgütlenme oldu. Gazetecilere konferans verdiler. Yargıya konferanslar verildi. Etkili insanlar toplandı. Bir hücuma geçildi. Belki üzerine varılıp
kanuni olarak işler yapılması gereken gruplar vardı. Ama binlerce insan sıkıntıya sokuldu. Hak edilmediği halde. Bunlardan biriside benim. Ben ticaret yapan ve işini bırakıp belediye başkanı olan birisiyim. Belediye başkanlığından beri kardeşlerim bile belediyeye gelmedi ve gitmediler. Belediye işleri, devlet işleri hiç yoktur. Ağabeyim bir kez gelmiş buraya. Almamışlar içeri. Başkanın kardeşiyim deyince içeri girmiş. Böyle bir insan belediye başkanlığı yaparken, ne kadar kanunen tabi yapılması gerekenler varsa bize yapıldı. Bu yönde ne sıkıntı varsa yaptılar. Genel müdürler telefonumuza çıkmadı. Müdürler bile bizimle karşılaşmamak için yüzlerini çeviriyordu. Yollarını değiştirip arkalardan gidiyorlardı. O dönemlerde bir müfettiş baskını vardı.
Allah başlara vermesin. Eğer attığınız adım standartta 45 santim ise ve siz 55 santim attıysanız soruşturma açılıyordu. Bir müfettiş geldi. Buradaki arkadaşlardan çok beddua aldı. Belediyeye ait arsayı planladığımız için bana 8
dava açtı. Bütün arkadaşlara dava açtı. Böyle zulüm olur mu? Ama oldu." dedi.
28 Şubat'ta Asliye
Ceza Mahkemesi'nde yargılandığını anlatan Özhaseki, nedenini şöyle anlattı: "
Kayserispor'un 'üye
aidat defterinde niye resim yok?' diye yargılandım. Kayserispor basıldı ve buradaki defterlere el konuldu. Sadece benle ilgili dava açıldı. Başkan olarak.
Hâkim bana sordu. 'Üye aidat defterinde niye resim yok?' diye. Bende, 'hâkim bey, bana önce sen ömründe hiç üye aidat defteri gördün mü diye sor?' dedim. Ne işe yarar.
Fotoğraf olur mu olmaz mı bunu sor. Ben bilemem ki. Bu benim sorumluluğumda değil ki. Ama ben yargılandım. O dönemde görülen zulümler ayyuka çıktı. Bu işten nemalanmak isteyenler vardı. İspiyon mektubu yazanlar vardı. Allah'a dua ettik."
"KIŞLIKLARIMI HAZIR BEKLETTİM"
'Tedbir olsun' diye kışlıkları makamına getirdiğini anlatan Özhaseki, "O dönemde bizi, 'gelip zile bastıklarında alır götürürlerse kışlıklarım yanımda olsun' diye düşündüm. Sorgu için
soğuk yere götürürler. Benimde ayaklarım üşür. En azından giyerim diye
hesap ettim." şeklinde konuştu.
Türkiye'de kendisini her şeyin üstünde gören güçlerin olduğunu kaydeden Başkan Özhaseki, "Bunlar toplumu hiç görüyorlar. Seçilmişleri
küçük düşürüp kendilerini böyle bulunmaz bir kesim olarak gösteriyorlar. Toplumu serbest bırakırsanız insanlar hep kendisine benzeyen insanları seçiyor. Menderes'e oy veriyorlar. Sonra ihtilal var. İhtilal sonrasında vatandaşı serbest bırakıyorlar.
Demirel geliyor. Ona da bir iki dayatma oluyor. Sonra başka biri getiriliyor. Ama sonra
halk dayatılanı değil kendinden biri olan Turgut Özal'ı seçiyor. Yine dayatmalar oldu ve son olarak halk Recep Erdoğan'ı getirdi." diye konuştu.
Başkan Mehmet Özhaseki, kendisinin
milletvekili adaylığı ile ilgili perşembe günü kesin bir açıklamanın olacağını ifade ederek, milletvekili adayı olması durumunda belediye meclisinin kendi arasında karar vererek seçime kadar bir başkan görevlendireceğini ifade etti. Seçim sonrasında da yine Başbakan'ın da 'olur'unun alınacağı meclisten bir arkadaşın
başkanlık görevine seçileceğini dile getirdi.