İzmir'de gizli
kameralarla takip ettiği kişilere
şantaj,
taciz ve cinsel saldırı yaptıkları belirlenen özel bir dedektiflik şirketine yönelik operasyonda, şirket sahibinin de aralarında bulunduğu 11 kişi gözaltına alındı.
Kaçakçılık ve
Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü
Mali Suçlar Büro Amirliği ekipleri, dedektiflik şirketinin kanunlara aykırı hareket ettiği ve suç işlediği ihbarları üzerine harekete geçti.
Karabağlar ilçesi Üçyol semtinde
hizmet veren şirketin yetkilisi ve çalışanlarının, takip edilmesi istenen kişiler ve yanında bulunanlarla ilgili olarak
kalem,
çakmak, anahtarlık, kravat,
duvar ve
kol saati şeklinde gizli kameralarla elde ettikleri ses ve görüntülerle şantaj yapıp büyük paralar istediği, taciz ve cinsel saldırılarda bulunduğu öğrenildi. Türkiye'nin ilk özel dedektiflik
bürosu olarak bilinen İzmir Dedektiflik şirketine yönelik olarak 6 aylık takibin ardından düzenlenen operasyonda, başta merkezi olmak üzere belirlenen adreslere eşzamanlı baskınlar yapıldı. Operasyonda şirket sahibi B.K. (37) ve eşi İ.K. (44) ile M.P. (55), H.D. (44), M.N.Ç. (55), Y.Y. (22), F.A. (33), C.N.K. (30), A.G. (50), E.Y. (42) ve N.Ö. (21) gözaltına alındı. Zanlıların ev ve işyerlerinde yapılan aramalarda 2 adet polis
telsizi, 1 adet dürbün, 11 adet değişik
marka ve görünümlerde dolma kalem, kol ve duvar saatleri, anahtarlık ve kravata yerleştirilen gizli kamera, 9 adet gizli kamera düzeneği ve CD'ler, 4 adet ses
kayıt cihazı, 2 adet
GPRS cihazı, çekilen görüntülerin kaydedildiği 26 adet harici
disk, 11 adet USB
hafıza, 10 adet
hafıza kartı, 180 adet CD ve 43 adet DVD ele geçirildi.
Dedektiflerin, telsiz taşıyarak kendilerine polis süsü verdiği belirlenirken takip ettikleri kişi ya da kişilerden elde edilecek sonuca varamadıkları zaman kendi çalışanlarını devreye soktukları, hedeflerinin yanında bulunarak aldatma görüntüsü oluşturdukları öğrenildi. Müşterileri arasında doktorlardan ev kadınlarına kadar farklı gruplardan kişiler olduğu öğrenilen şirketin, çoğunlukla aldatılma şüphesiyle kadınlar tarafından eşlerini takip için tutulduğu, çalışanlarının kanundışı yollardan ortam dinlemesi ve görüntü çekimleri yaptığı, takibe aldıkları kişilerin bilgisayarlarına yükledikleri programlarla yazışmaları ve girdikleri siteleri izleyebildiği ileri sürüldü. Türkiye'de özel dedektiflik hizmetleriyle ilgili bir
düzenleme bulunmadığı, Anayasa'nın 20. maddesiyle güvence altına alınan özel hayatın gizliliğini ihlâl ettikleri ve Türk
Ceza Kanunu'nda suç sayılan fiilleri işledikleri öne sürülen zanlıların, müşterileri durumundaki kadınlara da cinsel tacizde bulunduğu iddia edildi. Takiplerde bilgi, görüntü ve ses kaydı toplayan zanlıların, bunları müşterilerinin yanısıra takip ettikleri kişilerin
yasak ilişki yaşadığı kadınlara da göndererek şantaj yaptığı ve para istediği, aralarında işadamlarının da bulunduğu mağdurların 11 kişiden şikayetçi olduğu belirtildi.
Sorguları tamamlanan 11 zanlı
suç örgütü kurmak, özel hayatın gizliliğini ihlâl, kanunlara aykırı
delil toplama, tehdit, şantaj ve cinsel taciz gibi suçlamalarla adliyeye sevk edildi. Zanlılardan şirket sahibi B.K. ise, ''Birçok kişinin hayatını kurtardım, birçok kişiye
yardım ettim. Bu iddiaların hepsi asılsız.'' dedi.