Hakkari'de konuşan
Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan, Hakkarililer 'artık gerçeği görmeleri' çağrısında bulundu. Erdoğan, "İnsanları tehdit ederek, belediye eliyle dehşet saçarak buna '
kepenk kapatma' diyemezsin. Bu açık ve net 'kepenk kapattırma' eylemidir. Bu insanların ticaret hürriyetine engel olmaktır." dedi.
Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan partisinin
seçim mitinginde Hakkarililere seslendi. Konuşmasında
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) ve Hakkari'nin BDP'li belediyesine yüklenen Erdoğan, "Size gönderdiğimiz paralar nereye gidiyor?" diye sordu. BDP'nin yas ilan edip zorla kepenk kapattırarak halkı zor durumda bıraktığını ifade eden Erdoğan, "İnsanları tehdit ederek, insanlara belediye eliyle dehşet saçarak buna
kepenk kapatma diyemezsin. Bu açık ve net kepenk kapattırma eylemidir. Bu insanların ticaret hürriyetine engel olmaktır.
Ticaret özgürlüğüne engel olmaktır. Siz hangi temel hak ve özgürlükleri konuşuyorsunuz? Şu anda Hakkari'nin şu sokağında gezdiğim zaman insanlığımdan utanıyorum. Bu nasıl bir yerel
yönetim. Burada alt yapı var mı, yol var mı ?
Allah aşkına. Size gönderdiğimiz para nereye gidiyor acaba." şeklinde konuştu.
BDP'nin ilde yapılan çalışmaları engellediğini söyleyen Erdoğan, "Benim Hakkari'de de birçok projem var. 1 milyon yolculu havaalanının temelini attık. 120 trilyona mal olacak ama buna da engel olmaya çalıştı. Buralarda havaalanı
Kürt kardeşimin aklından geçer miydi? Ama biz şimdi buraya
uçak indireceğiz haftada 15-20 uçağın inmesini istiyorum. Buralardaki eserleri ABD'den Çin'den gelmelerini istiyorum. Türkiye'den üniversitelileri gelsin istiyorum. Hakkari şu andaki ihracatını arttırsın, işsiz iş sahibi olsun ama yeter ki burada huzur olsun kan dursun. Çıkıyor BDP başkanı 'kandan beslenenlerin Allah belasını versin' diyorsun, buralardaki kardeşlerim elini kolunu sallayarak gezemiyorsa burada esnaf kepenk kapatıyorsa bunun sorumlusu sizsiniz." dedi.
"ÇÖLEMERİK, GEVER, NAVŞAR,ÇELE'Yİ TELAFFUZ ETMEK BİLE YASAKTI"
8,5 yıl önceki Türkiye'de gençlerin
Kürtçe müzik kasetlerini gizli gizli dinlediğini anlatan Erdoğan, "Hakkarili Ahmede Hani'nin adı anılmıyordu. Mem-u Zin tanınmıyor, bilinmiyor, okunmuyor, köşe bucakta saklanıyordu. Anneler yavrularıyla Kürtçe konuşamıyordu. Köylüler huzurla, güvenle şehre, ilçeye inemiyordu. Çölemerik yani Hakkari, Gever yani
Yüksekova, Navşar yani
Şemdinli, Çele yani
Çukurca demek, telaffuz etmek bile yasaktı, o günlerden bu günlere geldik." diye konuştu. Bugün devletin televizyonunun 24 saat Kürtçe yayın yaptığını hatırlatan Erdoğan, şiddetin, bugüne kadar acıdan başka hiçbir şey vermediğini anlattı.
"OY NAMUS, ŞEREFTİR. KORKUNUN ECELE FAYDASI YOKTUR"
Bütün samimiyetleriyle yeni bir süreç başlattıklarını ancak MHP,
CHP ve BDP'nin adeta
ittifak halinde bu süreci sabote etmek için gece gündüz çalıştıklarını öne süren Erdoğan, "Oy namus, şereftir. Korkunun ecele faydası yoktur. Çocukların ellerine
molotof kokteyli tutturmak suretiyle dükkanların camlarını indirenler, otobüsleri, arabaları ateşe verenler, tarihe de, millete de asla bunun hesabını veremezler. Demokrasi, temel hak ve özgürlükler bu yolla gelmez. Bu istismar siyasetinin önünü hep beraber keseceğiz." dedi.
"BİZİM BU BAYRAĞIMIZIN RENGİ NİYE BİRİLERİNİ RAHATSIZ EDİYOR?"
Hakkari'de 'tek millet, tek
bayrak' ifadelerine vurgu yapan Başbakan Erdoğan, "Bizim bu bayrağımızın rengi niye birilerini rahatsız ediyor? Hilal bağımsızlığımızın ifadesi,
yıldız şehitlerimizi sembolize eder. Tek vatan dedik. 74 milyonu kim
ameliyat derdine düşüyorsa eğer avucunu yalasın, tek devlet dedik, bizim birliğimizi, beraberliğimizi bozmaya çalışanlara 12 Haziran'da gerekli cevabı vereceğiz." diye konuştu.