Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan,
Hizbullah örgütü üyelerinin
tahliyeleriyle farklı bir organizasyon sözkonusu olduğunu belirterek, "
Yargıtay'ın iş yükünün fazla olduğunun farkındayız. Yargıyı birilerinin arka bahçesi olmaktan çıkaracağız." dedi.
Başbakan Erdoğan,
AK Parti İl Başkanları Toplantısı'nda Hizbullah örgütü üyelerinin tahliye olmasıyla ilgili olarak konuştu. Erdoğan, şunları söyledi: "Bu tahliye kararlarını Hükumet mi verdi. Yargı verdi. Bakın aynı yargı benimle ilgili
dosyayı 24 saatte Ankara'ya getirebildi. Aynı yargı 5 gün içinde sayın
Erbakan'la (
Necmettin Erbakan) ilgili kararı verebildi. İşlerine geldiği zaman verebiliyorlar. Biliyorsunuz meşhur
Erzincan dosyası süratle yürütülebildi. Ankara'da
Sincan gayet başarılı çalıştı oradan da bir çok dosya çabucak çıktı. Bu öncelikleriniz içinde bu kararları niye verdiniz. Bunu 1 ay önce de verebilirdiniz. Dedik ya burada da farklı bir organizasyon sözkonusu. Yargıtay'ın iş yükünün fazla olduğunun farkındayız. Yargıyı birilerinin arka bahçesi olmaktan çıkaracağız. 'Onama mı istersin bozma mı?' diyerek, birilerin istediğine göre karar veren bir yargıdan çıkaracağız. Vicdanıyla karar veren yargıya geçeceğiz."
"O TARİHİ ESERLERİN OLDUĞU YERDE BÖYLE BİR OLAYIN YAŞANMASINA SESSİZ KALAMAM"
Kars'taki
İnsanlık Anıtı ile ilgili değerlendirmeler yapan Erdoğan, "Sadece bunlar
estetikten anlar. Zerafet sadece bunların malı. Müzikten resim ve
heykelden sadece bunlar anlar. Bunlara göre entelektüellik kazanılan bir şey değildir babadan oğla dededen toruna geçer. Bunlar mürebbidir mürebbiyedir. Bunlar allame-i cihandır. Her türlü özgürlüğü savunurlar ama bir o kadar da entelektüel despotturlar.
Ucube derken aynı zaman da kralın çıplak olduğuna işaret ettim. Gözüyle birlikte izan'ı olan herkes, estetikle ucubeyi birbirinden ayırmayı bilir. Bunun için hiç de asil bir aileden gelmiş olmaya sırça saraylarda büyümüş olmaya gerek yok.
Milletin, estetik anlayışını da aşağılamayı, ona
hakaret etmesi alışkanlık haline getirmişler." diye konuştu.
Kendisinin defalarca heykelin dikildiği alana gittiğini anlatan Erdoğan, "O heykel başlamadan belediye başkanına ki kendisi partimizdendi bunu yapmamasını söyledim. Fakat kararlıydı. O zaman Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu, bunun olamayacağına karar verdi. Bu defada izin almak suretiyle yapılabileceğine dair yeni bir karar çıkarttılar. Dikildiği yer öyle bir yüksek noktadaki Seyyid tepenin altında kalıyor. Orada tarihi bataryalar var. Bir tarihi eser var diye yıllardır
Tarih Tabiat Varlıkları Kurulu bizim raylı sistemi Unkapanı'da durdurdu. 10 yıl kaybettik. Burada da rahatlıkla bunu yapıyor. Çevredeki eserler adeta onun gölgesinde kalıyor. Ben istanbul'da belediye başkanlığı yaptım. İlla güzel Sanatlar Fakültesi'ni bitirmek zorunda değilim ki bişeyler öğrendik biz bu işin pratiğini öğrendik." diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, heykele
Karşıyaka Belediyesi'nin talip olduğuna işaret ederek, şunları söyledi: "Karşıkaya belediyesi talip olmuş gelsin alsın Karşıyaka'da diksin. Eyvallah yapsınlar. Kaldı ki ben bu heykeltıraşı eleştiren biri değilim. Ona saygı duyarım. Ben o tarihi eserlerin olduğu yerde böyle bir olayın yaşanmasına üstelik de Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun kararına rağmen bunun oraya dikilmesine sorumluluk mevkiinde olan biri olarak sessiz kalamam."
"PARTİNİN ROZETİNİ TAKACAKSIN ONDAN SONRA DA BU ÜLKEDE ÖZGÜRLÜK YOK DİYECEKSİN"
Kendisine ve Bakanlar hakkında ağır şekilde eleştiride bulunduğu için
gazete yazarlığına son verilen
Oktay Ekşi'nin
CHP'ye katılmasını da eleştiren Erdoğan, 'Partinin rozetini takacaksın ondan sonra da bu ülkede
özgürlük yok diyeceksin. Ondan sonra nezaketten, edepten bahsedeceksin. Yandaş medyanın bütün mensuplarını partine davet edip
aday yapmaya hazırlanacaksın. Sevsinler seni. Yolsuzlukla itham ettiğin, yargılanması gerekir diye altına
imza attığın kişiyi İstanbul'a il başkanı yapacaksın." dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun
RTÜK'le ilgili eleştirilerine ise Erdoğan, "RTÜK Kanunu'nu diline dolamış en ağır hakaretleri savuruyor. Neyle itham ettiğine bakmaz mı? 1994/te RTÜK yasası CHP'nin
iktidar olduğu dönemde çıkarıldı. O yasanın 25'inci maddesinde de Başbakan veya bakanlara gerektiğinde yayın durdurma yetkisi vermiş. Şimdiki CHP Genel Başkanı bunu bilmiyor belli ki kimse de uyarmamış bize hakaret ediyor. Yüzün kızarması edeptendir. Atalarımız güzel söylemiş utanmak edeptendir. Edebin rafa kaldırıldığı bir muhalefetle karşı karşıyayız. Artık
sivil muhalefetin de edebi terk ettiği bir süreçten geçiyoruz. Birileri yıllarca bu toplumun bu kesimine tepeden baktılar. Küçümsediler tahkir ettiler." dedi.
"TARİHİ ŞAHSİYETLERİN MANEVİ DEĞERLERİ BİZİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİDİR"
RTÜK'ün bir televizyon kanalını uyarmasıyla ilgili olarak Erdoğan, "Bizimle ilgili bir kampanyaya dönüştürme gayreti içindeler. Bu son tartışmalar
doğal akışı içinde giden tartışmalar değil. Açık açık yürütülen bir kampanyadır. Üstelik hükumet aleyhine yürütülen zorlama kampanyadır."dedi.
Erdoğan, AK Parti'nin muhafazakar bir parti olduğunu ve ailenin kendileri için önemli olduğuna işaret ederek, "Tarihi şahsiyetlerin manevi değerleri bizim için çok önemlidir. Biz köksüz bir millet köksüz bir devlet değiliz. Biz
medeniyet inşa etmiş, medeniyet tasavvuru olan bir milletiz." diye konuştu. Erdoğan, muhafazakar olduğu kadar demokrat bir parti olduklarına işaret ederek, "Herkesin
yaşam tarzına saygılıyız."diye konuştu. 8 yıldır samimiyetlerinin
test edildiğini ifade eden Erdoğan, "En
küçük en marjinal hadiseler büyütülerek rejim meselesi haline getiriliyor. Bize gizli niyetler, gizli ajandalar izafe ediliyor. 8 yıldır hangi özgürlüğü kısıtladık. Özürlük alanlarını genişletmekten başka.Kimin giyimine kuşamına müdahale ettik." diye konuştu.
Alkol alınacak yerlerle ilgili yapılan düzenlemeyi eleştirenlere
cevap veren Erdoğan, şunları söyledi: "Iksırıncaya tıksırıncaya kadar içiyorlar. Afedersiniz
trafik polislerinin kazalarda yakaladıkları kimler bunlar. Bunların yaptıklarını ölümle mi yaralanmayla mı ödeyeceğiz. Mahalle baskısı diyorlar
Allah aşkına şu AK Parti iktidarına bakanlara ailelerimize atılan iftiralar bugüne kadar hangi boyutta yapıldı."