Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan,
Ergenekon Savcısı
Zekeriya Öz'ün görev değişikliğiyle ilgili yapılan yorumları değerlendirerek konunun yasama veya yürütmeyle ilgisi olmadığını bildirdi. Konunun
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (
HSYK)'nun işi olduğunu belirten Erdoğan, "Ben yargının işine karışmam, yargı da benim işime karışmamalı." dedi.
Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan, resmi ziyaretlerde bulunmak üzere İngiltere'ye gitti. Yolculuk öncesi
Esenboğa Havalimanında
basın toplantısı düzenleyen Erdoğan, toplantının ardından gazetecilerin gündeme ilişkin soruların yanıtladı. Bir gazetecinin ''Ergenekon'' soruşturmasını yürüten 3.
Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz'ün
İstanbul Cumhuriyet
Başsavcı vekilliğine atanmasıyla ilgili olarak muhalefetin 'hükümetin attığı adım' yorumunu sorması üzerine Başbakan, ''Bu konu yürütmenin konusu değil, yasamanın konusu değil. Bu konu HSYK'nın konusudur'' cevabını verdi.
Türkiye'nin demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olduğunu belirten Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu: ''Eğer hukuk devleti içinde Anayasa'nın belirlediği görevleri hepimiz kendi çerçevesi içinde yürütürsek hiçbir mesele kalmaz. Ben yargının işine karışamam, yargı da benim işime karışmamalı. Hepimiz eğer işimizi başarılı bir şekilde sürdürürsek zaten o zaman bu sorulara da gerek kalmayacaktır. Benim arkadaşlarımdan kim bu tür yorum yaptıysa bilemem. Eğer yapmışsa yanlış yapmış. Şunu zaten söylüyoruz; gecikmiş
adalet adalet değildir. Bir an önce bu adımların atılması gerekir diyoruz ki
Yargıtay'da, Danıştay'da dairelerin çoğaltılması ve çalışanların adedinin artırılması noktasında bizler yasama olarak adım attık, görevimizi yaptık. Bundan sonra artık yine yargı görevini yapacaktır. Artık yeterli
eleman sayısı vardır, daireler artırılmıştır. İnşallah üst yargıda bu tür gecikmeler olmayacaktır. Temennim odur ki
ilk adım mahkemelerinde de daha süratle neticeler alınır. Bu tutukluluk süreçleri uzamaz, daha kısa zamanda biter. Bu bizim temennimizdir. Bunun daha ötesine gitmek bizim görev alanımız değil.''
Bir basın mensubunun 'Hükümetin Meclis'ten
Kanun Hükmünde Kararname çıkarma konusunda
yetki talebi var. Bu talebin içinde TSK
personeli dahil atama konusu var.
Ağustos şurası öncesinde TSK personel
kanununda değişiklik öngörüyor musunuz? şeklindeki sorusu üzerine ise Başbakan, kendi dönemlerinde ilk kez bu tarz bir talepte bulunduklarını hatırlattı. Kanun Hükmünde Kararname yetkisinin bugüne kadar devamlı yapıldığına dikkat çeken Erdoğan, her iktidarın ihtiyaca binaen bu tür yetkileri aldığının altını çizdi. Başbakan Erdoğan şöyle devam etti: "Bizimki de ağırlıklı olarak, Anayasa'nın bize tanıdığı yetki dairesinde, başbakan yardımcıları hariç ağırlıklı olarak devlet bakanlıklarını icracı bakanlığa dönüştürme gibi bir adım atalım. Diyoruz ki artık kendi bütçesi olan ve ne yaptığı bilinen, bakanlar kurulu sayısının da biraz daha azaldığı bir
kabineyi hedefleyelim istedik. Eğer bunun adımını şimdi atmazsak
12 Haziran seçimlerinden sonra
yeni kabine oluşmasında sıkıntılar meydana gelecektir. Yeni dönemin ustalık dönemi olduğunu açıkladım. Şimdi çıraklık ve kalfalık döneminin tecrübesiyle böyle bir adım yapılması gerektiğine inandığımız için şimdiden böyle bir
hazırlık yapalım istedik.
Fakat orada
Türk Silahlı Kuvvetleri personel durumuyla alakalı
düzenleme noktasında şu anda metni tam bilemiyorum. Yani bunu da şu anda zaten biliyorsunuz komisyonda görüşülecek. Bu komisyondaki görüşmeler esnasında orada gerekli olan mutabakat nasıl sağlanır bilemiyorum. O mutabakata göre bu yetkiyi de talep edeceğiz. Ama bu illa olacak diye bir şey yok. Hem belki orada görüşmeler esnasında bundan vazgeçilebilir de.''
'KEMAL BEY SİYASETTEN GELMİYOR, SİYASETİ DAHA YENİ ÖĞRENECEK'
Başbakan Erdoğan ayrıca
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, konuyla ilgili yaptığı 'Meclisi By-Pass' yorumlarına da manalı bir
cevap verdi. Kılıçdaroğlu'nun siyasetten gelmediğini bildiren Erdoğan, CHP Liderinin daha yeni olduğunu ve işleri öğreneceğini iddia etti. Erdoğan sözlerini şöyle tamamladı: "Tabii Kemal Bey, siyasetten gelmiyor, siyaseti daha yeni öğrenecek. Bakın 29. olacak bu ve bugüne kadar bunlar hep yapıldı. Kendi partisinin siyasi geçmişini de bir incelerse, devamlı övgüyle bahsettiği rahmetli Ecevit'in başbakanlığı döneminde de bu tür kanun kuvvetinde
kararnamelerin çıktığını görecek. Onu bir araştırırsa o zaman herhalde bu ifadeleri kullanmazdı. Halbuki cevapları verirken hemen ayaküstü vermese, bunu bir araştırsa, 'acaba bugüne kadar bu tür şeyler yapıldı mı, yapılmadı mı, yapıldıysa nasıl yapıldı, bizim partimizin geçmişinde böyle şeyler oldu mu, olmadı mı' diye bir araştırmış olsa görecek ki yani
AK Parti, şu 8.5 yıllık iktidarı döneminde ilk böyle bir şey yapıyor, ilk defa böyle bir talebi var. Ama kendi geçmişlerinde bakıyorsunuz ki 3.5 sene içerisinde,
merhum Ecevit'in bizden önceki
koalisyon dönemini söylüyorum, çıkarılmış kanun kuvvetinde kararname var. Daha önce yine merhum Ecevit'in başbakanlığı döneminde çıkarılmış aynı şekilde kanun kuvvetinde kararnameler var. Eğer bunlara bakarlarsa o zaman bize bu tür sataşmayı yaparken herhalde biraz daha düşünür."