Baş
bakan Recep
Tayyip Erdoğan,
emniyet teşkilatının, statükonun bekçisi değil, değişimin öncüsü olduğunu belirterek, "
Emniyet teşkilatımız totaliter idarenin değil, ileri
demokrasinin savunucusudur." dedi.
Başbakan Erdoğan,
Başbakanlık Yeni Bina'da İçişleri Bakanı Beşir
Atalay ve emniyet teşkilatı mensuplarını kabul etti. Başbakan Erdoğan'a, gelişinde polis memurlarının askerlik yapmaktan muaf tutulmasından dolayı polis memurları tarafından
çiçek verildi.
Erdoğan, emniyet teşkilatının uzun yıllardır özlemi olan, beklentisi olan böyle bir
düzenlemeyi hazırladığı ve
TBMM'ye sunduğu için
Bakanlar Kurulu, tüm bakan arkadaşlarının samimi teşekkürü ziyadesiyle hak ettiğini belirterek, "Teşekkürü asıl hak eden tasarıyı görüşen, müzakere eden, oylayarak kanunlaştıran TBMM ve onun şahsında aziz milletimizdir. Esasen polisin askerlik mükellefiyetini ortadan kaldıran bu düzenleme bizim de milletimizin de polisimize, emniyet teşkilatımıza minnetimizin ifadesidir." dedi.
Kendisinin, polis teşkilatını ne kadar fedakârca çalıştığının en yakın şahitlerinden biri olduğunu söyleyen Erdoğan; milletinin canının, malının, namus ve şerifinin, tüm güvenlik güçleriyle polis tarafından korunduğunu belirtti.
"EMNİYET TEŞKİLATI SÜREKLİ KENDİNİ YENİLİYOR"
Başbakan Erdoğan, emniyet teşkilatının
demokratikleşme adımlarına paralel olarak kendisini sürekli olarak yenilediğini, yeni şartlara hazır hale geldiğini belirterek, "Suçu önlemede, suçluların adalete tesliminde son derece başarılı bir performans sergiliyor. Böylece milletimizin büyük beğenisine ve elbette güvenine mazhar oluyor. Son dönemde emniyet teşkilatımızın en güvenilir kurumlar arasında yer almasının, polisimizin özverili çalışmasının, azminin, kararlığının bir neticesidir." diye konuştu.
"STATÜKONUN DEĞİL, DEĞİŞİMİN ÖNCÜSÜ"
Bu kadar büyük teşkilat içinde elbette yanlış yola tevessül edenler,
çürük elmaların olacağını kaydeden Erdoğan, şöyle dedi: "Bunlar da bembeyaz sicil üzerinde, bembeyaz şerit üzerinde hemen çıkacaktır. Bu olumsuzluklar bütünü gölgelemeyecek bütün bir teşkilatı asla lekelemeyecektir. Açık söylüyorum; zaman zaman emniyet teşkilatımıza yönelik haddi aşan
eleştirilerin, hakaretlerin, hakkı gözetmeyen değerlendirmelerin, karalama kampanyalarının, bütünü görmekten uzak anlayışla yapıldığını biz de milletimiz de çok iyi biliyor. Zira bu teşkilat milletin içinden çıkmış, milletin bağrından neşet etmiş bir teşkilattır. Burada bulunan ya da bulunmayan arkadaşlarınız, Anadolu'nun, Trakya'nın köylerinden, beldelerinden, ilçe ve illerinde buraya seçilerek geldiklerini, çoğunlukla yokluğu, yoksulluğu, imkânsızlığı, en derinden yaşayarak bugünlere ulaştıklarını, milleti de milletin dertlerini de sorunlarını da çok iyi idrak ettiklerini biliyoruz. İşte onun için, emniyet teşkilatımız statükonun bekçisi değil, değişimin öncüsüdür. Emniyet teşkilatımız, totaliter idarenin değil, ileri demokrasinin savunucusudur.
Polisimiz canın, malın, mülkün, adaletin yani bireyin, yani milletin muhafızıdır. Son 8 yılda demokratikleşme alanında attığımız kararlı adımlara, köklü reformlara, polis çok kısa süre içinde adapte olmuş, uyum sağlamış ve demokrasi ile güvenlik arasındaki o ince çizgi çok daha hassas bir şekilde gözetir seviyeye ulaşmıştır."
"76 BİN 800 POLİS ALDIK"
Başbakan Erdoğan, 8 yıllık iktidarları döneminde toplam 76 bin 800 genci polis teşkilatına kazandırdıklarına işaret ederek, "8 yıl önce emniyet teşkilatında yüksek okul ve
üniversite mezunu oranı yüzde 21'di. Bu oran bugün yüzde 85'e çıktı.
Türkiye, nüfusa oran bakımdan dünyanın en güvenilir, en emniyetli ülkelerinden birisi konumuna geldi. Şahsa yönelik suçları aydınlatma oranı yüzde 95'e ulaştı. Polisin gayretli çalışmaları neticesinde, kamuoyunu sarsan
cinayetler gerçekten çok kısa sürede aydınlatılabiliyor. Birçok saldırı, gerçekleşmeden ortaya çıkarılıyor. Ortada başarılı teşkilat varken, özverili çalışan
ekip varken, birkaç olumsuz tablo üzerinden bütün teşkilatın töhmet altında bırakılması vicdanla, insafla asla bağdaşmaz." diye konuştu.
ART NİYETLİ ELEŞTİRİSİ
Güvenlik birimleri arasında ayrım yapılmasını, zaman zaman art niyetli bir biçimde, güvenlik birimlerinin birbirlerinin alternatifi gösterilmesini son derece sakıncalı bulduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
"
Asker bu milletin askeridir, bizim askerimizdir. Polis bu milletin polisidir, bizim polisimizdir,
jandarma bu milletin jandarmasıdır, bizim jandarmamızdır. Güvenliğimiz için özveriyle çalışan her kurum bizim kurumumuzdur, bu milletin kurumudur; bu milletin, bu ülkenin göz bebeğidir. Polis teşkilatı da
silahlı kuvvetelerimiz de istihbarat teşkilatımız da jandarmamız da bu milletin evlatlarından teşekkül eder. Bizler de güvenlik birimlerimizle ilgili öz eleştirimizi, gerektiğinde yaparız. Ama güvenliğimiz için çalışan hiçbir kuruma da haksız, yıkıcı tahkir, yıkıcı eleştiri getirilmesini kabullenemeyiz. Bunun karşısında ilk önce biz dururuz. Yasa değişikliğini yaparken bu hassasiyeti gösterdik. Silah taşıyan, belli
disiplin altında çalışan, hiyerarşi altında çalışan, bedenini, canını ortaya koyan, üstelik bütün çalışma hayatı boyunca bu şekilde çalışan polisimizin askerlikten muaf olmasını, en tabii bir hak olarak görüyoruz."
TABANCALI TEŞEKKÜR
İçişleri Bakanı
Beşir Atalay ise yapılan düzenlemenin polis teşkilatının 165 yıllık tarihindeki en önemli düzenleme olduğunu söyledi.
Emniyet Genel Müdürü
Oğuz Kağan Köksal da yapılan düzenlemeyle teşkilatın
eleman yönünden rahatlayacağını ifade etti.
Tören sonrasında Başbakan Erdoğan,
törene katılan polislere kravat
hediye etti. İçişleri Bakanı Beşir Atalay ve Emniyet Genel Müdürü
Oğuz Kağan Köksal tarafından, polis teşkilatının 1903 yapımı
Osmanlı tuğralı tabanca hediye etti.
Köksal, Başbakan Erdoğan'ın her türlü sıkıntılarında kendilerine
destek olduğunu söyledi. Köksal, Başbakan Erdoğan'a en fazla üstlerine gelindiği dönemde, kendilerini savunmalarının överek, "O bizi bitiriyor efendim." dedi.
Başbakan Erdoğan,
Polis Akademisi Başkanı Zühtü Arslan'a, "Zühtü, sen çok çalışıyorsun" diyerek ikinci bir kravat daha hediye etti.