Özlem
Şahin Şakar/Mehmet Toroğlu-
Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan, ''
Türkiye'nin demokrasiyle
İslam;ın bir arada yaşayabileceğinin örneğini vermiş, halkının yüzde 99;u
Müslüman olan, bu yönüyle de örnek bir
ülke'' olduğunu söyledi.
Başbakan Erdoğan, 66. dönem
BM Genel Kurulu üst düzey toplantılarına katılmak üzere geldiği New York'ta ünlü gazeteci Charlie Rose'un televizyon programına katılarak, Rose'un Türkiye ve dünya gündemine ilişkin sorularını yanıtladı.
-TÜRKİYE'NİN KÖPRÜ GÖREVİ-
Türkiye'nin Batı ile Müslüman dünya arasında bir
köprü olduğunu düşünüp düşünmediğini sorulması üzerine Erdoğan şöyle konuştu:
''Bizim derdimiz Batı ile İslam dünyası arasında Türkiye;nin bir köprü görevi görmesidir ve Türkiye, aslında demokrasiyle İslam;ın bir arada yaşayabileceğinin örneğini vermiş, halkının yüzde 99;u Müslüman olan bir ülkedir. Bu yönüyle de bir örnektir. Nitekim, biliyorsunuz biz Medeniyetler İttifakı;nı
İspanya Başbakanı
Zapatero ile beraber kurduk. Bakın şu anda 100;ü aşkın ülke, kurum ve kuruluş buraya üye. Ne yaptık? BM çatısı altında bu çalışmayı sürdürüyoruz. Neden? Dünyada bir medeniyetler çatışması olmasın, bir medeniyetler ittifakı olsun. Bu adımı atan bir ülke Türkiye. Tabii ki bunun gereğini bundan sonra da yapacaktır'' diye konuştu.
-ILIMLI İSLAM KAVRAMI-
Başbakan Erdoğan, dünyada ılımlı İslam hareketinin yükselip yükselmediğinin sorulması üzerine ise ''ılımlı İslam'' ifadesini kabul etmesinin mümkün olmadığını belirtti.
Erdoğan, ''Şöyle, ılımlı İslam diye bir ifade olmaz, bu yanlış bir şey. İslam aşırılıkları reddeder, asla kabul etmez. İslam orta yolu
tavsiye eder. Çünkü, İslam kelime anlamı itibariyle
Arapça (Silm) kelimesinden gelir ve bu barıştır. Barış dini olan İslam asla teröre müsaade etmez ve onun için de İslam;ın terörle bir arada anılması asla doğru değildir. Bir Müslüman eğer
terörist olmuşsa onun sıkıntısı var demektir. Onun İslam;la da alakası yoktur. Çünkü İslam teröre müsaade etmez. Çünkü, bir insanın öldürülmesi tüm insanlığın öldürülmesi gibidir.''
''Ama Hıristiyanların içinde terörist yok mu? Yahudilerin içinde terörist yok mu? İşte
Norveç;te olan olayı gördünüz, örnekleri çok,
İngiltere;de olan olayları gördünüz, İspanya;da olan olayları gördünüz. Demek ki oralarda da teröristler var. Şimdi olaya böyle bakmak lazım ve asla İslam;ı da terörle özdeşleştirmek doğru değil. Anti-semitizm nasıl bir insanlık suçuysa, İslamofobia aynı şekilde bir insanlık suçudur. Bunu bu şekilde ifade etmek ve kafalara yerleştirmek gerekir."
-SOMALİ-
Bugün BM Genel Kurulunda yapacağı konuşmada
Somali'deki açlıktan söz edeceğinin hatırlatılması üzerine, Somali'ye bizzat ailesiyle beraber gittiğini, durumu yerinde gördüğünü belirterek şunları kaydetti:
''Yerinde inceledik, gördük ve 'İnsanlık dramına karşı
seyirci kalmamamız gerekir' dedik. Ufacık yavruların nasıl öldüğünü gördük, gözlerimizle gördük ve oralarda
hijyen diye bir şey yok,
hastane diye bir şey yok, bunları gördük. Süratle sahra hastaneleri kurduk, kurmaya devam ediyoruz. Şimdi de 200 yataklı bir hastanenin kuruluş çalışmalarını sürdürüyoruz. Bu adımları atacağız ve halkımıza yaptığımız davet karşısında
sivil toplum örgütleriyle beraber şu ana kadar 300 milyon dolarlık bir
yardım, nakit olarak toplanmış vaziyette. Havaalanından, yollarına kadar hastane, okul, su gibi bütün bu ihtiyaçlarını giderecek yatırımları burada yapacağız. Bunun için şu anda ekiplerimizi oluşturduk. Zaten orada şu anda çalışan ekiplerimiz var ve orada bir
büyükelçilik binasını hemen açıyoruz. Büyükelçimizi atadık ve bize ayırdıkları yeni bir alana da Büyükelçilik binamızın inşaatını inşallah süratle bitireceğiz, kuracağız. Ve ayni, nakdi olarak yardımlarımız devam ediyor, edecek. Çöp kamyonları göndermeye başladık. Buralarda traktörlerle tarım yapmayı da öğreteceğiz.''
Somali'de yatırımı
teşvik edeceklerini belirten Erdoğan şöyle konuştu: ''(Somaliler'e)
balık tutmayı öğreteceğiz. Bununla bir şeyi ifade etmek istiyorum. Balık yedirmek değil, balık tutmayı öğretmek, önemli olan bu. Bunun için de bazı yatırımları teşvik edeceğiz ve Türk işadamlarını orada yatırımlara teşvik edeceğiz. Ve böylece Somali;yi istiyoruz ki ayağa kaldıralım. Ama hiçbir insan ayırt etmeden, oradaki toplulukları birbirinden ayırt etmeden yardım elimizi oraya, hiçbir çıkar gözetmeksizin inşallah yapacağız ve burada
Amerika;nın saygın işadamlarını, firmalarını, dünyanın değişik ülkelerinden firmaları Somali;ye el uzatmaya davet ediyoruz.''
-AB ÜYELİĞİ-
Türkiye'nin AB'ye katılma niyetini sürdürüp sürdürmediğinin sorulması üzerine ise, ''50 yıldır biliyorsunuz bu işin takipçisi olduk. Şu anda
Avrupa Birliği bu konuda bize bir tavır koymadıkça biz süreci koparan bir ülke olarak kesmek istemiyoruz.
Avrupa Birliği kendi içinde bu konuda bir karar versin, bunun için de dersi çalışıyoruz, elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Temenni ederim ki AB yanlışından
döner ve bir
Güney Kıbrıs'a Türkiye;yi feda etmez'' dedi.
-DOĞU AKDENİZ-
Erdoğan, Güney Kıbrıs'ın petrol ve gaz
arama faaliyetleri kapsamında Doğu Akdeniz'de artan sayıda Türk gemilerinin varlığından sözedildiğinin hatırlatılması üzerine ise, garantör ülke olarak Türkiye'nin
Kuzey Kıbrıs'taki Türklerin haklarını arayacağını belirterek ''Şu anda Türk donanmasının orada bulunmasının sebebi budur ve sismik araştırma gemisi de
anlaşma gereği oraya gidecek. Ve o bölgede bizler de aynı şekilde
KKTC ile birlikte araştırmaya başlayacağız'' dedi.
(bitti)
(ÖŞ-MEH-ÖFÇ)22.09.2011 10:43:29