Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Vedat Ahsen Coşar, Savcı Zekeriya Öz'ün görev değişikliğiyle ilgili olarak, "Yerine gelecek savcı da görevini yapacaktır." dedi. Bunun Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK)'nun tasarrufu olduğunu belirten Coşar, "Dolayısıyla olumlu ya da olumsuz diye yaklaşmak doğru değil. Kurulun bu tasarrufuna saygı duymak gerekir." şeklinde konuştu. Kamu kurumlarında bu tür değişiklikler olabileceğine işaret eden Coşar, bu kararın Ergenekon davasına müdahale olarak yorumlanmasına katılmadığını da söyledi: "Gelecek olan da nihayet görevini yapacaktır. Her savcı farklı bir tarzda görev yapmaz ki." dedi. Bu kararın davayı uzatıp uzatmayacağı sorusuna karşılık zaten uzadığını söylerken tenzil–i rütbe mi yoksa terfi mi olup olmadığını bilmediğini belirtti. 'İDAMA KARŞIYIM' TBB Başkanı Coşar, son günlerde gündeme gelen, idam cezasının yeniden getirilmesi tartışmalarının sorulması üzerine de idamın kaldırılmasının Türkiye adına çok önemli bir aşama olduğunu, geri gelmesi için bir tartışma ortaya atmanın doğru olmadığını savundu. İdam cezası varken de karşı olduğunu ve kaldırılması aşamasında destek verdiğini anlatan Vedat Ahsen, şimdi de o noktada durduğunu söyledi. İnsanların duygularıyla hareket edebildiğine dikkat çekerek, "Yakınını kaybeden ailenin, anne babanın bakış açısından konuya yaklaşılırsa, bir karşı değerlendirme orantısı kurup, 'Bize yapılmış olursa...' dediğimizde idam cezasını isteyebiliriz; hattâ onları elimizle boğazlamak da isteyebiliriz. Devletinse o şekilde bir duygusal tavır göstermesi mümkün değil; aklıyla hareket edecektir." diye konuştu. 'TÜSİAD'IN ÖNERİLERİNİ TARTIŞMAKTA FAYDA VAR' TÜSİAD'ın anayasa önerilerinde katıldıkları da katılmadıkları da bulunduğunu belirten TBB Başkanı Coşar, bunların tartışılması gerektiğini söyledi. Bu tür durumlarda hemen yaftalayıp atmak yerine sakin bir şekilde düşünmek gerektiğini vurgulayan Coşar, baskı altına alınırsa herkesin görüş açıklamaktan çekineceğini kaydetti: "Değiştirilemez hükümlerle ilgili öneriye bakacak olursak, bir tek Almanya'da var galiba, başka ülkelerdeki anayasalarda böyle bir düzenleme yok. Kaldırabilir veya kaldırılmayabilir, bu ayrı. Bir madenin muhafaza edilmesi ama diğer iki maddenin kaldırılması şeklindeki görüşe katılmıyorum. Türkiye bir cumhuriyettir ama onun da değişik modelleri var. İran da bir cumhuriyettir. Dolayısıyla cumhuriyetin niteliklerini mutlaka ifade etmek gerekir, demokratiktir, laiktir, sosyal hukuk devletidir diye. Üçüncü maddede İstiklâl Marşı, resmî dilin Türkçe olması ve bayrakla ilgili düzenlemeler var. Türkiye'de etnik kökenleri ne olursa olsun insanların genel olarak İstiklâl Marşı'yla ve bayrakla ilgili bir sorunu da yok. Dolayısıyla bunların tartışılmasında fayda var ama tartışmayı daha işin başında ortadan kaldıracak totaliter bir anlayışla TÜSİAD'ı eleştirmek son derece yanlıştır."