Konya Barosu Başkanı
Fevzi Kayacan,
Genelkurmay Başkanlığı'nın
Balyoz Davası ile ilgili açıklamasının içerik ve şekil bakımından yargısal sürece müdahale niteliği taşıdığını söyledi.
Genelkurmay Başkanlığı'nın Başbakanlığa bağlı bir güvenlik kuruluşu olduğunun altını çizen Kayacan, bu kuruluşun görevleri arasında yargı kararlarını
sorgulama ve eleştirmenin bulunmadığını vurguladı.
Yazılı bir açıklama yapan Kayacan, Genelkurmay Başkanlığının basın açıklamasının içerik ve şekil bakımından yargısal sürece müdahale niteliği taşıdığını vurguladı. Genelkurmay'ın açıklamasındaki çelişkiye dikkat çeken Kayacan, "Bir taraftan
yargıya müdahale sayılabilecek tutum ve davranışlardan özellikle kaçınıldığı belirtilirken, bir taraftan da
tutukluluk hallerinin devamını anlamakta güçlük çekildiği belirtilmek suretiyle açık bir müdahalede bulunulmaktadır.'' dedi.
Tutuklamanın istisna özgürlüğün esas olduğu bilinmesine karşın aksine uygulamaların alışkanlık haline geldiğini belirten Kayacan, şöyle devam etti: "Alışkanlıklarda
darbe uygulamaları ve ardında ihdas edilen militarist hukukun katkısı yadsınamaz. Nitekim darbeler akabinde cezaevlerinde nice insanlar yıllarca tutuklu kalmış, asılmış ve faili meçhullere
kurban edilmiştir. Bunun hesabı halen sorulamamıştır.'' değerlendirmesinde bulundu.
Genelkurmay Başkanlığı'nın Başbakanlığa bağlı bir güvenlik kuruluşu olduğunun altını çizen Kayacan açıklamasında, ''Bu kuruluşun görevleri arasında yargı yerlerinin kararlarını sorgulamak ve eleştirmek bulunmamaktadır.
Asker kişilerin tutuklanması da bu ülkede olanaklı olduğu kamuoyuna mal olmuş davalarda görülmüştür.
Eşitlik ilkesinin doğası gereği asker kişiler de işledikleri iddia olunan eylemlerden dolayı yargılanabilir ve tutuklanabilirler. Genelkurmay Başkanlığına düşen
ödev, bünyesinde bulunan görevlilerin suça bulaşmaması için gereken önlemleri titizlikle almasıdır." ifadelerine yer verdi.
"ÇIKIŞLAR ASKERİ VESAYETİ ÇAĞRIŞTIRIYOR"
Genelkurmay Başkanlığının görevleri arasında yargıya intikal eden davalar kapsamında verilen kararları sorgulamanın bulunmadığını dile getiren Kayacan, "Genelkurmay Başkanlığı
yetki ve görev sınırlarını aşmamalıdır.'' uyarısında bulundu. Türkiye'nin
demokrasiye inanan bir hukuk devleti olduğunu vurgulayan Kayacan, dönem dönem yaşanan çıkışların askeri vesayeti çağrıştırdığını hatırlattı. Bu çıkışların sağlanmak istenen tam demokrasi ve hukuk devleti ilkesine zarar verdiğine işaret eden Kayacan, yapılacak genel seçimlerden sonra Genelkurmay Başkanlığının
Başbakanlık yerine
Milli Savunma Bakanlığına bağlanmasını önerdi.
Askeri harcamaların
Sayıştay denetimine bağlanması gerektiğini ifade eden Kayacan, bu harcamaların kamuoyuna açıklanmasının elzem olduğunun altını çizdi.
Kayacan, açıklamasında ayrıca askeri kişilerin merkezi ve taşra protokolünden çıkartılarak, yapının sivilleştirilmesi lazım geldiği değerlendirmesine yer verdi.