Emek, Barış ve Özgürlük Bloğu üyesi BDP
İstanbul Milletvekili Sabahat
Tuncel, senarist yazar
Sırrı Süreyya Önder, Emek Partisi (
EMEP) Genel Başkanı Levet Tüzel ve BDP İstanbul İl Başkanı Mustafa
Avcı, milletvekili
adaylığı için başvurularını yaptı. Seçim barajına tepki gösteren 4
milletvekili adayı, bir önceki
seçime oranda daha fazla oy alarak meclise gireceklerini iddia etti.
12 Haziran'da yapılacak milletvekili genel seçimleri için başvurunun son gününde Emek, Barış ve Özgürlük Platformu üyesi 4 isim başvurusunu gerçekleştirdi. Saat 14.15 civarında Sirkeci'deki İl Seçim Kurulu'na gelen BDP İstanbul Milletvekili
Sabahat Tuncel, senarist yazar
Sırrı Süreyya Önder, Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Levet Tüzel ve BDP İstanbul İl Başkanı Mustafa Avcı açıklama yapmadan müracaat için içeri girdi.
Kendilerini bekleyen grubun alkışlarıyla çıkan dört isim basın mensuplarına açıklamada bulundu. İlk olarak konuşan EMEP Genel Başkanı
Levent Tüzel, kendisi ve Mustafa Avcı'nın İstanbul 3.
bölge, Sırrı Süreyya Önder'in 2. bölge, Sebahat Tuncel'in ise 1. seçim bölgesinden
adaylık başvurusunu yaptığını söyledi. Kendi adaylıklarının yüzde 10 barajına tepki ve halkın
siyaset yapma özgürlüğünü temsil etme açısından önemli olduğunu söyleyen Tüzel,
özgürlük bloğu adına 38 ilde 61 milletvekili adayının başvuruda bulunduğunu hatırlattı.
Türkiye'nin
AK Parti ve ona yeterince muhalefet edemeyen CHP'nin bir umut olarak görülmesinden kurtulması gerektiğini belirten Tüzel, "Güçlerimiz birleştirdik. Emek güçleri olarak, sendikal güçler olarak, meslek odaları olarak, sosyalist
siyasi partiler olarak bu güne kadar yıllardır eşit haklar,
ana dil, özgürlük özerklik mücedelesi veren
Kürt emekçiler yurttaşlar olarak büyük bir gücü bir araya getirdik." dedi.
Yüzde 10 seçim barajının varlığına tepkisini dile getiren Sabahat Tuncel ise, "
Gönül isterdi ki biz burada
demokrasi emek ve özgürlük cephesi olarak kendi listemizle girelim ve daha çok adayı parlamentoya taşıyalım. Türkiye demokrasisinin ihtiyacı bu çünkü. Ama ne yazık ki İstanbul'da 4 arkadaşımızla birlikte Türkiye demokrasisini geliştirme konusunda bir yaklaşımımız olacak." diye konuştu.
Bir önceki genel seçimlerde de
bağımsız aday olarak girdiklerini ve buradan bir deneyimleri olduğunu aktaran Tuncel, daha geniş bir kesimle parlamentoya girme iddiasında olduklarını söyledi.
İstanbul'un Türkiye'nin demokrasisi açısından tam bir gösterge olduğunu dile getiren Tuncel şöyle konuştu: "Burası en büyük Kürt şehri, en büyük emekçi, kadın,
yoksul, açlığın olduğu kentlerden birisi. Demokrasi mücadelesini buradan başlatmak, buradan özgürlük, eşitlik,
adalet mücadelesi vermek oldukça anlamlı. Biz tabii ki eşitsiz bir yarıştayız. Bu eşitsiz yarışa rağmen İstanbul'da sadece 4 milletvekili çıkarmakla değil, aynı zamanda aldığımız oy oranının ikiye katlayarak Türkiye demokrasisini güçlü geleceğimize inanıyoruz. Bu konuda alanımız da genişledi. Cephemiz de genişledi." şeklinde konuştu.
Dönemin çok tarihsel olduğunu ifade eden Sırrı Süreyya Önder ise, "Çünkü bu seçilenler sadece 24. Dönem milletvekilleri olmayacak. Bir anlamda yeni bir kurucu meclis işlevi görecek. Bu ülkede artık sesi sadece 2 kulvara sığdırılmış, bu alana mahkum edilmiş yoksulların, ezilenlerin, Kürtlerin, kadınların, bütün ezilenler için ve en temelinde de barış için yeni bir koridor açma anlamına gelecek bu meclis." diye konuşu.
Basın mensuplarının bağımsız adayların yatırması gereken 7 bin 734 lirayı hatırlatması üzerine Mustafa Avcı, yüzde 10 barajının ardından ikinci barajın da bu olduğunu aktardı.