Balyoz davasının bugünkü oturumunda
sanıklar ile
avukatlar, Eskişehir'de ele geçirildiği,
Oraj ve
Suga Harekat planlarını destekler nitelikte olduğu ileri sürülen
belge ve dijital verilerin sahte olduğunu iddia edip, bu duruma tepki gösterdi.
İstanbul 10. Ağır
Ceza Mahkemesi'nde görülen Balyoz davasının 24'üncü
duruşmasına 9
tutuklu sanık, 11 tutuksuz sanık ve hakkında
yakalama kararı bulunan
emekli Or
general Ergin Saygun katılmadı. Eski
Hava Kuvvetleri Komutanı emekli
Orgeneral İbrahim Fırtına, emekli
Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Or
amiral Özden Örnek ve eski 1.
Ordu Komutanı emekli Orgeneral
Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu 152 tutuklu sanık ile 22 tutuksuz sanık duruşmada hazır bulundu.
Mahkeme heyetine
başkanlık yapan Ali Alçık, duruşma başladığı sırada
mahkemeye iki gün başkanlık yaptığını ve bu sürede bazı tespitlerde bulunduğunu söyledi. Başkan Alçık, "Sanıkların izin almaksızın oturarak
savunma yaptıklarını, bir sanık konuşurken diğerlerinin müdahale ettiği, salonda bulunan seyircilerin alkışlamalarını gözlemledim. Burada Türk milleti adına bir yargılama yapıyoruz. Gerekirse sanıkları dışarı çıkarma ya da seyircileri boşaltma uygulamasını yaparım." şeklinde uyarıda bulundu. Başkan Alçık daha sonra da önceki duruşmada sanık İbrahim Fırtına ile avukatlarının savunmasının tamamlandığını ve bu duruşma Fırtına'nın çapraz sorgusuna geçileceğini açıklayarak "Sanığa sorusu olan var mı?" diye sordu.
Tutuklu sanık
Albay Cengiz Köylü, Eskişehir'de ele geçirilen belgelerle alakalı, "
Dijital belgeler arasında
Nisan 2003 yılında hazırlandığı iddia edilen bir bilgi notu ve bunun ekinde yer alan 'Kanun Tasarı Taslağı' bulunmaktadır. Bu 'Kanun Tasarı Taslağı' belgesinden hareketle '
AYİM kararı da kullanılarak öngörülen Amiral ve General miktarlarının kotasının aşılması planlarının yapıldığı görülmüştür.' şeklinde bir
suçlama yöneltilmektedir. Bu 'Kanın Tasarı Taslağı' isimli belge, polis
teknik tespitlerine göre 3 Nisan 2003 tarihinde oluşturulmuş ve son olarak da 5 Nisan 2003 tarihinde kaydedilmiştir. Bu belgede, 926 sayılı
kanunun 49'uncu maddesinin mevcut hali ve
teklif edilen hali bulunmaktadır. Ancak teklife konu bu
yasa metninin mevcut halinin 2003 yılı değil, 2005 yılı sonrasındaki bir tarihe ait olduğu anlaşılmaktadır. Çünkü bu maddenin üçüncü paragrafı, 15 Haziran 2005 tarihinde 5365 sayılı yasanın 7'nci maddesi ile getirilen hükümleri içermektedir." dedi.
Sanık Köylü, yaptığı bu değerlendirmenin ardından da "2005 yılında TBMM'de yasalaşan ve Resmi Gazete'de yayımlanan bir yasal düzenlemenin, kanun numarası ve maddesiyle birlikte, 2003 yılında hazırlandığı iddia edilen bir belgede yer alması mümkün müdür?" sorusunu yöneltti.
Köylü'nün bu sorusu üzerine sanıklar arasında "Bu nasıl olabilir? Olmaz böyle şey" tepki sesleri yükseldi. Mahkeme Başkanı Ali Alçık, sanıklara, "Sizleri uyarmıştım. Hep bir ağızdan konuşmayın." uyarısında bulundu. Başkan Alçık'ın, "Bu bize karşı değil, mahkemeye karşı bir saygıdır. Lütfen saygılı olun." dedi.
Tutuklu sanık İbrahim Fırtına, savunması sırasında "Nereye baksam ya da nereye bassam dijital veri çıkacak diye uyarmıştım ben zaten." yorumunu yaptı.
Tutuklu sanıklardan Çetin Doğan da taleplerin değerlendirildiği duruşmalarda "Delillerin toplanmamış" olması gibi bazı gerekçelerle
tahliye taleplerinin reddedildiğini belirterek "Mahkeme, bu ibare ile adeta
delil toplanması konusunda bir talimat, bir işaret veriyor." iddiasında bulundu.
CENGİZ KÖYLÜ: CUMA GÜNÜ ÇILGIN TALEPLERİM OLACAK
Yaptığı açıklama ile salonda tartışmalara neden olan sanık
Cengiz Köylü daha sonra da "Aslında 15 sorum vardı. Ancak belgenin sahte olduğu ispatlandığı için bu soruları sormayacağım. Çılgın taleplerim olacak ama bu açıklamalarımı taleplerin alınacağı
Cuma günü yapacağım." diyerek yerine oturdu.
Bazı sanıklar ile sanık avukatları, Eskişehir'de ele geçirilen belgelerin sahte olması, bu belgelerle alakalı tespitte bulunulması ve sahte olduğu ispat edilen 11 nolu CD'yi savcılığa teslim eden gazeteci Mehmet
Baransu hakkında suç duyurusunda bulunulmasını talep etti.
Üye hakim Murat Üründü, sanık İbrahim Fırtına'ya Eskişehir'de ele geçirilen belgeleri inceleme fırsatı bulup bulmadığını sordu. Fırtına'nın inceleyemediğini söylemesinin ardından da Üründü, "Ben, Oraj ve Suga planları ile alakalı 15 tane kadar belge gördüm. Siz bu konuda bir değerlendirme yapmak ister misiniz? Savunmanızda söyledikleriniz geçerli mi?" diye sordu. Sanık Fırtına ise inceleyemediğini ancak savunmasında zaten bu tür olayların olabileceğinin işaretini verdiğini de hatırlatıp, savunmasının geçerli olduğunu söyledi.
Aynı sorunun muhatabı olduğu üye hakim tarafından belirtilen Özden Örnek ise "9 saat savunma yaptım. 11 nolu CD'nin sahte olduğunu anlattım. Hatta bu konuda da 83 ayrı tespitte bulundum. Bu evraklar nereden çıkarsa hepsi 11 nolu CD'ye dayalı. Bu CD de sahte." dedi.
Sanık İbrahim Fırtına, kendisine yöneltilen sorular sırasında "Biz bu millete
hizmet ettik. Bizim kellemizi almak istiyorlar. Kim almak istiyorsa... Gerçek budur." dedi. Fırtına bu aşamada sesini yükselterek "Çıldıracağım artık." dedi.
Avukat
Hüseyin Ersöz ise söz alarak emniyetin mahkemeyi yönlendirdiğini belirterek Eskişehir'den çıkan evrakların hukuki değer taşıyıp taşımadığının tespitini istedi. Ardından da avukat Ayhan Nacak söz alarak bundan sonra belki yeni belgelerin de çıkacağına işaret etti. Nacak "Bu
AİHM kararlarına aykırı. Ülke olarak Siber Suçlar anlaşmasına
imza attık. Bu kapsamda uluslararası bir uzman bu evrakları incelesin" talebinde bulundu.
Davanın bu şekilde hiç bitmeyeceğini belirten avukata mahkeme başkanı, "Dava savunmalara geçersek bitecek" cevabını verdi.
Söz alan tutuklu sanık Çetin Doğan ise
1. Ordu Seminer Planı sonuç belgesinin mahkemeye ulaşmasıyla ilgili olarak şunları söyledi. Doğan "25
Mart 2011 tarihinde 1. Ordu Seminer Planı sonuç raporu istendi. 23 Temmuz 2010 tarihinde bu sonuç raporu dosyaya gelmişti. Hatta ben de savunmamda buna yer verdim. Yani mahkeme lütfen dosyaları incelesin. İstenen belge zaten dosyada vardı" tepkisini verdi. Buna da
cevap veren başkan "Mahkeme tüm delilleri titizlikle inceliyor." dedi.