Balyoz davasının
tutuklu sanığı
emekli Tuğgeneral İzzet Ocak,
TÜBİTAK ve emekli
Binbaşı Ahmet Erdoğan tarafından hazırlanan bilirkişi raporları için "Sırtımızdan hançerlendik." ifadesini kullandı.
İstanbul 10. Ağır
Ceza Mahkemesi'nde görülen Balyoz davasında tutuklu
sanıklardan eski 1.
Ordu İstihbarat Başkanı emekli Tuğgeneral İzzet Ocak savunmasını yapmaya başladı. 40 yıl TSK üniforması giydiğini belirten Ocak, 2009 yılında emekli olduğunu söyledi. 22
Şubat 2010 tarihinde evinin kapısına biri bayan 11 polis memurunun dayandığını belirten Ocak, yıllarca
terörle mücadele görevi yaptığını ancak yeleklerinde TEM yazan polisler tarafından evinin aranmasına tepki gösterdi.
Savcılığa çıkarıldığında kendisine sorulacak bir sorusu olmadığını söylediğini belirten Ocak, "Bırakılacağımı sanırken tutuklama talebi ile mahkemeye sevk edildim. Tutuklandıktan sonra Metris Cezaevi'ne götürdüler beni. Orada gözüm, daha önceden görev yaptığım kışlanın bahçesine takıldı. Oraya ben çam ağacı dikmiştim. Oysa şimdi birileri Balyoz adı altında bizim ocağımıza
incir ağacı dikmeye çalışıyorlar." iddiasında bulundu.
Savcılıkta, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği soruşturması kapsamında ifadesi alındıktan bir süre sonra
kanser hastalığı nedeni ile ölen Prof.Dr.
Türkan Saylan'ı tanıyıp tanımadığının sorulduğunu hatırlatan sanık Ocak, "Ağrı'da
komando Tugay Komutanlığı yaptığım dönemde kendisi ile tanıştım. Ben orada öğrenciler için derslik açmıştım. Türkan Saylan da bu öğrencilere burs ve çeşitli gereç yardımı yaptı, dershane hizmeti sundu. Kendisi ile tanışmaktan onur duyuyor ve saygıyla anıyorum. 2009 yılında kendisini
telefon ile arayıp sağlık durumunu sormak istedim. Ancak telefona başka bir hanım çıktı ve ona sordum. Hastalığını duyduğum için nasıl, iyi mi diye merak ettiğimi söyledim. Bu görüşmeyi de dosyaya
delil olarak koymuşlar. Görüşmemizden 1 ay sonra da Türkan Saylan öldü." ifadesini kullandı.
Hırsızlık ya da yolsuzluk gibi konularla suçlanmadığı için Allah'a hamd ettiğini belirten sanık Ocak, "Vatanımı, milletimi sevmeye devam edeceğim. Başıma bu komployu kuranlara ve alet olanlara da lanet ediyorum." diye konuştu.
Balyoz planı için TÜBİTAK'tan alınan raporun kara bir leke olarak kalacağını savunan tutuklu sanık Ocak, "Kurmay Binbaşı Ahmet Erdoğan'a ait raporun ise tek kelime ile rezalet olduğunu ileri sürdü. Kurmay Binbaşı'nın belgeleri incelemeden raporu hazırladığını iddia eden Ocak, bilirkişi Erdoğan'ın
tanık olarak çağrılıp, raporunu neye dayandırarak ve nasıl hazırladığının sorulmasını talep ettiğini söyledi. İfadesinde "Sırtımızdan hançerlediler" sözünü kullanan sanık Ocak, dönemin
1. Ordu Komutanı
Hasan Iğsız,
askeri savcı ve görevli
Kolordu komutanlarının da, neye dayanarak bu Binbaşı'yı bilirkişi olarak
tayin ettiklerinin sorulmasını istedi.
Balyoz Planının gerçek olup olmadığının belli olmadan dava açıldığını savunan sanık Ocak, "Çünkü hançer bizim sırtımıza saplanmış olarak durmakta. Siz bunu anlayamazsınız." dedi.