Balıkesir Gazeteciler Cemiyeti (BGC) Başkanı
Ramazan Demir, en çok yıpranan ve yıpratılan meslek dalının gazetecilik olduğuna dikkat çekerek,
gaspedilen yıpranma hakkının geri verilmesini istedi. Demir, 50 yıl önce kazanılan hakların bir bir ellerinden alınan gazetecilerin 'bayram' yapmaları gereken günde yine buruk olduğunu kaydetti.
BGC Başkanı Demir, '10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü' nedeniyle yayınladığı mesajda; çalışma yeri, zamanı belli olmayan ve fiilen
tatil hakkı olmayan tek meslek sahibinin çalışan gazeteciler olduğuna dikkat çekti. Demir, 50 yıl önce kazanılan yıpranma hakkının gasp edilmesiyle basın özgürlüğüne de ciddi bir
darbe vurulduğunu söyledi.
Demir, "
Basın özgürlüğünde, gazetecilerin çalışma koşullarında dünya standartlarının çok altında olan ülkemizde yıpranan, yıpratılan ve herşeyin sorumlusu olarak görülen gazetecilere yıpranma hakkı geri verilmelidir" çağrısını yaptı. 10 Ocak'ların "basın bayramı" olma özelliğini yitirdiğine dikkat çekilen açıklamada, kendisinden çok şey beklenen ve fakat kendisine hiçbir hak verilmeyen basın emekçilerinin, 50 yıl öncesi gibi bir
dayanışma örneği sergilemesi gerektiği kaydedildi.
Demokratik toplumlarda basın özgürlüğünün anayasal bir hak olmasına karşın, halkın haber alma hakkına aracılık eden gazetecilerin birçok sosyal güvenceden yoksun olarak görev yapmaları yanında, her an
ölüm korkusu yaşadıkları kaydedilen açıklamada, şu görüşlere yer verildi: "10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nü yine içimiz buruk ve üzüntü içinde karşılıyoruz. Çünkü, 50 yıl önce kazandığımız haklar bir bir elimizden alındı. Gazetecilerin işsizlik ve sosyal güvence riski yanına bir de
yaşam riski eklendi.
Yıpranma hakkı elinden alınan gazetecilerin
iş güvencesi olmadığı gibi, yaşam güvencesi de kalmadı. Çalışan gazetecilerin bugünü "bayram" olarak kutlamasını beklemek bir yana, gün olarak bile anmasını istemek günümüz koşullarında gerçekçi olmaz. Unutulmamalıdır ki gazetecilerin olmadığı, özgürce çalıştırılmadığı, yasaklanıp sansürlendiği toplumlarda demokrasiden söz etmek inandırıcı değildir.''