- 28.12.2010 - Halil Hüner -
Ege Üniversitesi (EÜ) Su Ürünleri Fakültesi
Avlanma Teknolojisi Anabilim Dalı Başkanı H.
Tuncay Kınacıgil, Türk kara sularında dengesiz avcılık, av yasaklarına uyulmaması ve kaçak avcılığın,
balık ve
deniz ürünlerindeki avlanma
stok miktarını azalttığını bildirdi.
Prof.Dr. Kınacıgil, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de 80 bin kayıtlı balıkçı bulunduğunu, bunların 50 bininin aktif olduğunu, ülkenin yıllık toplam su ürünleri
üretiminin yaklaşık 650 bin ton civarında gerçekleştiğini belirtti.
Türk kara suları ve göllerde 552
trol, 431 trol-gırgır, 505 gırgır, 156 taşıyıcı, 15 bin 201'de çeşitli büyüklükte balıkçı teknesi ve kayık bulunduğunu anlatan Prof. Dr. Kınacıgil, balıkçı teknelerinin yüzde 80'nin 12-15 metre büyüklüğünde olduğunu, teknelerin genel üretim içindeki paylarının yüzde 10-20 civarında seyrettiğini söyledi.
Prof. Dr. Kınacıgil, üretimin yüzde 61'inin denizden, yüzde 24'ünün yetiştiricilikle, yüzde 6'sının içsu ürünlerinden elde edildiğini, yüzde 9'un da diğer deniz ürünleri (kabuklular) avcılığından sağlandığını ifade ederek, şunları kaydetti:
''Türkiye'de 252 bin tonla en fazla avlanan balık türü hamsidir. Hamsiden sonra istavrit,
sardalye, mezgit,
palamut, torik, karagöz, kefal ve lüfer de avcılığı yapılan önemli balık türleridir. Dengesiz avcılık, av yasaklarına uyulmaması ve kaçak avcılık, balık ve deniz ürünleri avlanma stok miktarını azaltıyor.
Balıkçılar sosyal güvenceden yoksunlar. Balıkçılara verilen
krediler yeniden düzenlenmelidir.''
Balıkçı barınaklarının,
balıkçıların ihtiyaçlarına
cevap vermekten uzak kaldığını da dile getiren Prof. Dr. Kınacıgil, şöyle devam etti:
''
Balıkçılık kooperatiflerinin
liman, çekçek yeri,
satış stantı ve örgütlenme sorunları bulunuyor. Balıkçıları yasal olarak denizlerde
Sahil Güvenlik kontrol ediyor. Ama bu gücün her an her yerde olması da mümkün değil. Tutulan
balıklar için karada denetim yok. Balıkçı tezgahlarında
küçük boyutlara çok sayıda balık türü satılıyor. Standardın altında yakalanıp satılan balıklar karada tutulmalıdır.''
Prof. Dr. Kınacıgil, Türkiye'nin su ürünleri üretiminden yıllık 2 milyar lira gelir elde ettiğini, bunun binde 5'i olan 10 milyon liranın ''balıkçılığın geliştirilmesi yönünde yapılacak araştırmalara'' harcanması durumunda, balıkçıların bilinçlendirileceğini, sonucun sektöre ''sürdürülebilir
büyüme'' olarak döneceğini dile getirdi.
Tarım ve
Köyişleri Bakanlığının tarım ürünleri üretimi için 3 milyar liraya yakın kredi ve hibe sağladığını anlatan Prof. Dr. Kınacıgil, ''Balıkçılık sektörü kredi ve hibelerden yararlandırılmıyor. Tarım sektöründe bir tek balıkçılara üvey evlat muamelesi yapılıyor'' görüşünü savundu.
(HH-BAH-MTN)28.12.2010 12:08:21