- 31.12.2010 - Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı Ömer
Dinçer, ''Benim şöyle bir tespitim var.
Zonguldak'ın makus talihi var, onu yenmek zorundayız'' dedi.
Zonguldak'a gelen Dinçer ile
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Taner Yıldız, Genel
Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Ramis Muslu'yu makamında ziyaret etti. İki
bakan ve Muslu, bir süre basına kapalı görüştüler.
Daha sonra Bakan Dinçer, GMİS Şemsi Denizer Salonu'nda
işçilere hitabetti.
Buraya büyük sevinçle geldiklerini ve işçilerle birlikte olmaktan çok mutlu olduğunu belirten Dinçer, Ankara'dan hareket etmeden önce gazetecilerin, ''Niye Zonguldak'a gidiyorsunuz'' şeklindeki sorusuna, şu karşılığı verdiklerini kaydetti:
''Çünkü biz mayıs ayında o elim
kaza, o feci hadiseden sonra oraya gittiğimizde Zonguldak halkı ve Gelik esnafı,
Karadon'daki işçilerle kurduğumuz bağ, bir bakan, bir işçi bağı değildi, çok beşeri bağdı. Aramızda öyle bağ oluştu. O bağları güçlendirmeye gidiyoruz.''
O dönemde halkın kendilerine gösterdiği teveccüh ve kendilerini sahiplenmesinin Zonguldak'a bakışlarında olumlu etki yaptığını anlatan Dinçer, şöyle konuştu:
''Halen bizim içimizde bir sızı olan, hakikaten en azından kendi kendimize mahcubiyet duyduğumuz 2 kardeşimiz halen
maden ocağından çıkarılamadı. Onlarla ilgili yapılan çalışmaları yerinde görelim istedik. O zamanlar buraya gelerek Zonguldak'ın sorunlarına belki daha çok
vakıf olalım, çözümü ile ilgili birtakım çabaları ortaya koyalım istedik, hatta sözler verdik. Bu açıdan bakıldığında aramızdaki bağları güçlendireceğiz, ama beraberinde 'verdiğimiz sözleri ne kadar yerine getirebiliriz' onun tespitini yapacağız. Yapılması gereken şeyler neler onlara bakacağız. Mesela Gelik beldesi yolu ile ilgili taahhütlerimiz vardı, onu göreceğiz. Bize verilen bilgiler, o yolun yaklaşık 8.5 kilometresinin tamamlandığı şeklinde. Geri kalan bölümün alt yapısının hazırlandığı, ama
kış mevsimi geldiği için bekletildiği, yazın yeniden işlemlerin tamamlanacağı aktarıldı.''
-ZONGULDAK'IN MAKUS TALİHİ-
''Benim şöyle bir tespitim var'' diyen
Ömer Dinçer, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Zonguldak'ın makus talihi var, onu yenmek zorundayız. O da şu,
taşkömürü işletmeciliğine bağlı ekonomisi belirli alana, sektöre işletmeye bağlı görünüyor, istihdam alanında da. Bununla alakalı mutlaka bizim kentin ekonomisini çeşitlendirmek, burada yaşayan insanların istihdam edilebileceği farklı sektörel alanları, konuları
gündeme getirmek durumundayız. Bu açıdan bakıldığında hiçbir surette 'Taşkömürü işletmesindeki insanlar, taşkömürü işletmesinin karlılığı' gibi meseleleri tartışmak doğru değil. Esas tartışmamız gereken, biraz daha yukarıya çıkıp 'Zonguldak'ın ekonomisini nasıl çeşitlendireceğiz, buraya farklı yatırımları nasıl getireceğiz ve insanlarımıza bir tek sektöre bağımlı olmaktan nasıl kurtaracağız' formülü üretmeliyiz. Onun için bu sorunlara kafa yoran çalışmalar, çabalar ortaya koyuyoruz, sizlerle paylaşıyoruz. O açıdan Zonguldak'ın özel bir önemi var.''
-FİLYOS VADİSİ-
Filyos bölgesinde sanayi çalışmaları ile ilgili üzerinde durdukları konular olduğunu belirten Bakan Dinçer, ''Bunu Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımızın da gayretleri ile Bakanlar Kurulu'nda özel gündem maddesi haline getirdik. Kamulaştırması ile ilgili kaynaklar ayrılarak İl Özel İdaresine aktarıldı'' diye konuştu.
Dinçer, salonda bulunan işçilerin
yeni yılını kutladı, hep beraber sağlıkla mutlulukla ve kazasız yıllar diledi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız da, Bakan Dinçer ile geçen hafta ''Yılbaşını nerede geçirelim, nasıl değerlendirelim, neler yapabiliriz'' şeklinde sohbet ettiklerini, gitmeleri gereken yerin ise Zonguldak ve Karadon olduğuna karar verdiklerini söyledi.
2010 yılının değerlendirmesini, irdelemesini ve muhasebesini yapmada en iyi yerin Zonguldak olduğuna karar verdiklerini belirten Yıldız, şunları söyledi:
''Burada sıkıntılarımızı paylaşacak, yerinde inceleme ve irdeleme yapacak, sizlerle olacağız. Ocakta kalan 2 kardeşimizle alakalı orada yapılan çalışmaları eksi 540 kodunda görmek, çalışmalarla ilgili bilgi almak,
Türkiye Taşkömürü Kurumunun (TTK) geleceği ile alakalı, işçi kardeşlerimizle ne kadar fazla verim alabiliriz bunları konuşabilmek için geldik. 2010 yılı mayıs ayında hiç birimizin istemediği bir kaza yaşadık ve 30 kardeşimizi kaybetti. 2011'de
Allah başta sizler olmak üzere hepinize kaza, bela, sıkıntı vermesin, sağlık ve sıhhatinize herhangi bir keder getirmesin.''
-TTK'NIN ZARARI 370 MİLYON LİRA-
Her zaman şeffaflık ve açıklıktan yana birisi olduğunu ifade eden Taner Yıldız, şöyle devam etti:
''Bir şeyden bahsetmek istiyorum. TTK'ya 'ne kadar zararınız var' diye sorduk, 370 milyon lira olduğunu belirttiler. Şimdi bir şeyi paylaşacağız, ama neyi paylaşacağız. Zararı mı paylaşacağız? Biliyorum bir kısım serzenişler var. TTK'ya yeni giren işçi kardeşlerimiz aynı işi yapıyor, öncekiler gibi
ücret alınsın isteniyor. Hep beraber çalışıyoruz burada işçi, memur, patron, işveren ayrımı yok. Hep beraber buradan verimliliği almamız, 500 küsur milyonlar civarındaki zararın kademe kademe düşürülmesi ve kazasız belasız şekilde verimin artırılması lazım. Hedefimiz bu, hepimiz buradan ekmek yiyoruz. Sadece işçi değil, ben de buradan ekmek yiyorum. Kar-zarar hepsi bir havuza atılıyor, topladığımız vergiler de dahil olmak üzere maaşlarımızı alıyoruz. O zaman düşen verimliliği artıracağız. O zamanlar işçi kardeşlerimiz alınırken buradaki maliyetleri sıhhatli şekilde düşürülmesini de konuşmuş, mutabık kalmıştık. Bizim bu denkleştirmeyle alakalı öncelikle verimi sıhhatli şekilde artırıp, zarar etmeyecek hale gelmemiz lazım.''
Zonguldak milletvekilleri ile yaptıkları değerlendirmede Çatalağzı Termik Santrali'nin
özelleştirme kapsamındaki satışının ne olmasının lazım geldiğini, yöreye, beldeyi ve Zonguldak'a artılar sağlaması lazım geldiği konusunda değerlendirmeler yaptıklarını anlatan Yıldız, Ankara'ya döndüğünde Özelleştirme İdaresi Başkanlığı ile bu konuda değerlendirme yapacaklarını kaydetti.
-YENİ YIL KUTLAMASI-
Başbakan ile yaptığı görüşmede kendisinden, Zonguldak ve Filyos Vadisi'ne yeniden gelmek istediğini iletmesini istediğini belirten, Bakan Yıldız, ''Sizlere de sağlık, sıhhat içerisinde nice yıllar temenni ettiğini belirtmemizi istedi. Ben bütün bu duygu ve düşüncelerle aranızda bulunmaktan duyduğum memnuniyeti ifade ediyor,
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı olarak tek yürek olarak burada bulunduğumuzu belirtmek istiyorum'' dedi.
Ramis Muslu da 2006 ve 2009'da alınan işçilerin 6 ay değil, 12 ay çalışabilecekleri yolun, yöntemin önünü açılmasını istediklerini bildirdi.
Bu arada Muslu, Dinçer ve Yıldız'a, kömür vagonu çeken
madencinin tasvir edildiği
heykel hediye etti.
Bakan Dinçer, daha önce de Zonguldak'a geldiğinde aynı heykelden hediye edildiğini ve onu
yatak odasında gece lambası olarak kullandığını belirtti.
Bazı işçiler bakanlar salondan çıktıkları sırada, maaşlarında değişiklik istemediklerini, ancak daimi kadroya alınmalarını talep ettiler.
Dinçer ve Yıldız, TTK Misafirhanesine giderek maden ocağına girmek üzere madenci kıyafeti giyip baretlerini taktılar. İki bakan, Gelik beldesindeki 75. Yıl
Cumhuriyet Kuyusu'na gelerek TTK Genel Müdürü Burhan İnan'dan maden ocağı ile ilgili brifing aldı.
Kuyu başına gelen bakanlar, patlamanın meydana geldiği ocaktan çıkan malzemeleri incelediler.
Daha sonra bakanlara maden ocağında kullanacakları malzemeler ve metan gazı riskine karşı
maske kullanımı konusunda bilgiler verildi.
Asansörle ocağa inen bakanlara,
AK Parti Zonguldak Milletvekilleri
Polat Türkmen ve Fazlı Erdoğan ile AK Parti İl Başkanı
Hamdi Uçar, Burhan İnan, Ramis Muslu,
bakanlık ve TTK yetkilileri ile
sendika yöneticileri eşlik etti.
17
Mayısta,
Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Karadon
Müessese Müdürlüğü maden ocağı eksi 540 kodunda meydana gelen grizu patlamasında 30 işçi yaşamını yitirmiş, 28 işçinin cesetleri ocaktan çıkarılmıştı. Madenciler Engin Düzcük ve Dursun Kartal'ın cesedine ise hala ulaşılamadı.
(NER-KAK)31.12.2010 22:00:24